[YaŞuHa]

Hiç Düşündün mü?

Hiç Düşündün mü?
Bir an için Filistin'de bir çocuk olmayı düşle.
Baban mutlaka Siyonist zindanlarında olacak.
Ve annen pişirmek için yemek bulamayacak.
Kardeşlerin senin gibi yürek sızısının birer esiri olarak gözlerini açık tutacaklar.
Yoğun bombardıman altındaki geceden sonra sessiz gelen şafak sana yeni bir gün hazırlayacak.
Kahvaltı sofran yalnızca ekmek; hamd edeceksin.
Oynamak için oyuncakların yerine sapanın ve taşların olacak.
Belki de mahallede ansızın gelen kurşun yağmurları yüzünden hiç oynayacak arkadaşın kalmayacak.
Ve sen de yalnızlıktan payına düşen hisseyi alacaksın.
Gözlerin açılacak dizlerin tutacak düşman üstüne yürüyeceksin sapan ve taşlar oyuncağın olacak.
Ve onu eli kanlı düşmana doğrultacaksın.
Sıkı bir koşuşturmacanın ardından toz bulutları dünyanı kaplayacak ve binlerce mermi, yüzlerce şarjör boşalacak.
İçinden bir tanesi sana dokunmadığı için şükredeceksin ve kan ter içinde evinin yolunu tutacaksın.
Ne sıcak bir çorba bekleyecek seni ne de sıcak bir oda.
İnanmayacaksın gözlerinin çektiği fotoğrafa.
Anneni göreceksin göğsünden kurşun yemiş kapının eşiğinde uzanan.
Kardeşlerinin cesetleri takılacak evin içinde dolaşırken ayaklarına.
Lanet etmek isteyeceksin sonra; bir şeyin değişmeyeceğini anladığında vazgeçeceksin.
Yollara düşeceksin bu kez çocuksu adımları geride bırakarak ve daha can alıcı oyuncakların olacak.
İçinde bir ateş olacak annen baban kardeşlerin ve işgal altındaki zeytin bahçelerinin öcü için yanacak.
Gözünü kırpmadan yürüyeceksin Rabbe.
Bütün bir ömür gözyaşının hesabını soracaksın onlardan.
Ve kan kokusu hiç eksik olmayacak hayatından.
Böyle başlayacaksın kavga etmeye.
Ve o kargaşanın içinde akıp giden zamanın farkına varamayacaksın.
Hep annenin babanın ve kardeşlerinin düşleri içinde kalacaksın.
Bir gün özgür bir coğrafyada çocukluğunun geçtiği zeytin bahçelerinde olmayı düşleyeceksin.
Sıcak bir yuvanın hasreti kavuracak içini.
Çocuklarınla zeytin bahçelerinde koşuşturmayı düşleyeceksin.
Tüm bu hayallerinin ortasında an olacak.
Ve günün birinde sağanak bir kurşun yağmurundan birkaç damla da senin üzerine düşecek.
Rabbinin rahmetine kavuşacaksın.
Hiç bunları düşündün mü?
Ya bunları yaşayan sen olacaksın.
Ya da yaşamaya hazır olacaksın...