Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 Arkadaşları:1 Cinsiyet:Erkek Memleket:Bitlis Yaş:50 Mesaj:
89 Konular:
60 Beğenildi:68 Beğendi:0 Takdirleri:322 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Baba mısın,Bebek İmalatçısı mı ?/Muhsin Arslan Baba mısın,Bebek İmalatçısı mı ?/Muhsin Arslan İnsan tabiatı gereği, meleklerden üstün veya hayvanlardan aşağı olabilmesi kendi eseridir. Ne melektir günahsız olsun ne şeytandır günaha batsın. İkisinin ortasında ikisine de meyilli bir varlıktır. "Melekleri imrendiren" bir makama gelebildiği gibi, "hayvanları iğrendiren" makama da gelebilir. Kime ait olursa olsun, çocuk İslam fıtratı üzere doğar, yani bir nevi melek makamındadır. bu makamın devamı kaliteli ebeveyn, helal lokma, sağlıklı çevre, faydalı ilim ve kararlı bir kişilik ile mümkündür. Bunlardan biri veya bir kaçı aykırı olursa, çocuğun "orijinal melek makamı da" o derece zedelenir. Melek makamında olan çocuk, günahlardan ürperir. Bu ürperme fıtratı gereğidir.o çocuğa sahip çıkılırsa, gittikçe kaliteye,"orijinal olan melek makamına" kendi kesbi sonucu kavuşur. İşte meleklerin imrendiği makam "fıtrat makamı değil, nefis-şeytan ile savaş sonucu elde ettiği makamdır." bu makamı çocuğumuza kazandırmak için, ona her gün balık tutmak değil, ona balık tutmayı öğretmekle çözülür. Balıkçıdan satın almakla çocuğunuza balık tutmayı öğretmiş olamazsınız. Yani hazırcılık, emeksiz, çabasız olanı değil, emek vererek ter dökerek ve bizzat tatbikatını yaparak öğretebilirsiniz.
ihmal ederseniz çocuğun fıtratı zaman ile dejenere olacak, İslami yaşantı onun için işkenceye dönüşecek ve zamanı geldiğinde bir İslam düşmanı olması çok uzak değildir. Biraz açalım isterseniz... çocuğumuzu okula göndermekle, özel hoca tutmakla, cebine harçlık koymakla, lüks konfor yaşatmakla, ona meslek-makam kazandırmakla, evlenirken boyalı badanalı, tahtası eksik, boş teneke bir anne adayı almakla görevinizi yaptığınızı düşünüyorsanız, siz baba değil onu bir "bebek imalatçısı" kılarsınız. oysa bebek üretimini her canlı hiç zorlanmadan başarmaktadır! Baba olmak kolay değil. çocuğunuza bizzat yaşantınızla örnek olmalısınız... dilinizle,çalışkanlığınızla,ibadetlerinizle,dürüst lüğünüzle,temiz ahlakınızla, aile içi yaşantınızla eğitmeniz halinde, "hepiniz çobansınız ve sürünüzden mesulsünüz" hadisi şerifindeki mesajın mahsulünü alırsınız. midenizde kredi faiz var ise, altınızdaki arabanız bankadan taksitle alınmışsa, sofranız Filistinli çocuklara sıkılan kurşunun sermayesi olan Cola ile donatılmışsa, duvardaki TV’niz fuhuş dizileri ile süslenmişse, zekâtınızı verirken haraç verircesine yüzünüz ekşirse, cihadınız duadan ibaret ise, ağzınız küfürlü ise, zamanında aldığınız eşiniz tahtası eksik boş teneke ise ve çocuk bunların ortasında büyüyorsa çocuktan "Hz. Ali olmayı" bekleyin! çocuğunuzun Hz. ali olmasını istiyorsanız onu eğiten Bir "Hz Muhammed-Hatice çifti" olmalısınız. Çocuğunuzun şerefli, onurlu, imanlı ve davasının kurbanı "Hz. Hüseyin" olmasını istiyorsanız,"Fatıma Ali çifti" olmalısınız. Dünyanın en vahşi toplumu olan cahiliye döneminde kızını diri diri gömen ibn Hatab'dan Hz. Ömer çıkarmayı başarırsınız. Kendinizi eğitmişseniz vereceğiniz eğitimle, kırk harami, yol kesen terörist kabileden "Ebu Zer" çıkarırsınız. ortalıkta alınıp satılan "köle Zeyd" babasını değil sizi tercih eder. sokaktaki tinerciler, kapkaççılar, iğrenç laf atanlar, hırsızlar, arsızlar, ahlaksızlar, kumarbazlar, çocukların değil bizim eserimizdir. Mizana tir tir titreyerek bakmadan önce, Aynaya bakmaya ne dersiniz ? |