ümmetin ihtilafı rahmet midir?
SORU:İnsanlar arasında dolaşan ''ümmetimin ihtilafı rahmettir'' sözü hadismidir? Eğer hadis ise nasıl anlamamız gerekir?
CEVAB:"MÜSLÜMANLAR arasında fer'i meselelerdeki ihtilâf; genişliğe ve kolaylığa hizmet etmesi bakımından rahmettir. Fer'i meselelerdeki ihtilâf meşru görülmeseydi, İslâm ümmeti birçok meselede azabın ve vahşetin içerisinde kalırdı. Müslümanların fer'i meselelerdeki fikri ve fiili azab ve vahşetten kurtulmaları, ehli ilmin ilme dayanan rahmet adındaki ihtilâfı doğru anlayıp kavramalarına bağlıdır.
Peygamber (s.a.v) bu konuda şöyle buyuruyor: "
Ümmetimin ihtilâfı rahmettir.'' (1) İslâm ümmeti için ihtilâfın rahmet olduğunu ortaya koyan bu hadisin sıhhat derecesi konusunda
Allâme Menavi (rh.a) şunları naklediyor:
"Subki, bu hadis için şöyle dedi: "Bu hadis, hadis alimleri nezdinde bilinmemektedir. Ben de bu hadis için, ne sahih, ne zayıf ve ne de uydurma hiçbir senede rastlamadım."
Suyuti şu açıklamayı yapar:
"Bu hadis, bize ulaşmayan bazı hadis kitaplarında mevcut olabilir."
Beyhaki, "
el-Medhal" adlı kitabında;
Deylemi de, "
Müsnedü'l Firdevs" adlı kitabında bu hadisin senedini zikrederler. Her iki alim de bu hadisi, İbn-i Abbas (ra)'den:
"Ashabımın ihtilâfı rahmettir" ibaresiyle, merfu' olarak rivayet ederler. (2)
İbn-i Abidin (rha) de şunu kaydediyor: "
İbn-i Hacip bu hadisi Muhtasar'ın da şu sözlerle nakletmiştir: "
Ümmetin ihtilâfı, insanlar için rahmettir." Bu hadisi;
Huleymi, Kadı Hüseyin ve İmamu'l Harameyn gibi zevat rivayet etmişlerdir, ihtimal onu bizim muttali olamadığımız hafızların kitaplarında bulmak da mümkündür." (3)
İhtilâfın rahmet olduğunu beyan eden hadisi şerifi teyid eden bir başka hadisi şerif de şudur. Resulûllah (s.a.v) buyuruyor:
"Size Allah (cc)'ın kitabından bir delil bulunursa onunla amel etmek icab eder. Terki hakkında hiçbir kimsenin özrü olamaz. Şayet Allah (cc)'ın kitabında yoksa o zaman geçerli sünnete müracaat etmek gerekir. Bu babda benden bir sünnet de yoksa ashabımın söyledikleri ile amel edilir. Şüphesiz benim ashabım gökteki yıldızlar mesabesindedir. Hangisinin kavli ile amel etseniz hidayeti bulursunuz. Ashabımın ihtilâfı sizin için rahmettir.'' (4) Tabii ki, yukarıda da söylendiği gibi, Ashabının ihtilâfı, ümmetin ihtilâfı hükmündedir.
Mutlak müctehidlerden
Ömer b. Abdülaziz (rh.a) şöyle diyor: "Eğer Hz. Peygamber (sav)'in ashabı ihtilâf etmemiş olsa idi üzülecektim, zira onlar ihtilâf etmeselerdi ruhsat olmazdı." (5) Dikkat edilirse
Ömer b. Abdülaziz (rha), kendisine verilen ilim ve basiretle, sahabenin ihtilâfında rahmet ve genişlik olduğuna inanan biridir. Şunu unutmayalım ki; sahabeler, ihtilâflarıyla bize, sözleri ve içtihadları arasında seçim yapma fırsatı verdiler. Aynı şekilde onlar, bize içtihadi meselelerde ihtilâf ahlâkını öğreterek, bu ahlâk etrafında birbirini seven kardeşler olarak nasıl kaldıklarını gösterdiler." (6)
«el - Munavî» «el - Cami» in şerhinde
«müçtehid olmayan bir kimseye belli bir mezhebi taklid etmek gerektir. «İHTÎLAF RAHMETTİR» hadîsinin muktezası; bir mezhebden diğer bir mezhebe intikalin caiz olmasıdır. Şafilerin katında doğrusu, bir mezhebten başka bir mezhebe intikalin caiz olmasıdır.» dedi.
( İbn-i Abidin) pederim
«Dürer» şerhinin haşiyesinde şunları kaydetti:
«Beyhakî «el - Madhel» de
İbnu - Abbas'dan (R.anhuma) gelen senediyle şu gelecek hadîs-i şerifi rivayet etti:
«Allah’ın kitabından size bir hüküm geldiğinde onunallahla amel etmek zorunludur. O hükmü terk etmekte hiç bir kimse mazur sayılamaz. Eğer Allah’ın kitabında yoksa, benden gelen ve geçerli bulunan bir SÜNNET ile amel ediniz. Eğer SÜNNET'im yoksa, bu takdirde ashabımın söylediğiyle amel ediniz. Zira ashabım gökteki yıldızlar mesabesindedirler. Onların hangisinin sözüne yapışırsanız, hidayet olunursunuz. Ashabımın ihtilafı sizin için rahmettir.» Celâleddin es - Suyutî, CEZÎLEL - MEVAHÎBE'de «Bu hadisi şerif de birçok faideler vardır:
O faidelerden;
Birincisi; Allah’ın Resulünün (S.A.V.) kendisinden sonra fürûâtta mezheblerin ihtilâf edeceklerini haber vermesidir. Bu, Resûlüllahın mu'cizelerindendir. Gayıblardan haber vermelerindendir.
İkincisi, bu ihtilâfa razı olmasıdır.
Üçüncüsü, fürûâtta bulunan bu ihtilâfı onaylamasıdır.
Dördüncüsü, bu ihtilâfı rahmet olarak nitelendirerek övmesidir.
Beşincisi, mükellefi serbest bırakmasıdır. Ashabtan dilediğinin sözüne yapışabilirsin deyip belli birisinin peşinde gitmenin zarurî olduğunu tayin etmemesidir. Bu hadîsi şeriften alınan hükme göre, müçtehidlerin hepsi hidâyet üzerindedir, hepsinin mesleği haktır, hiç birisi içtihadından ötürü kınanmaz. Ve hiçbirisine yanlışlık atfedilemez. Zira Allah’ın Resulü (S.A.V.),
«Hangisine yapışırsanız hidayet olunursunuz.» buyurmuştur.