Cevap: medineweb kıssadan hisseler arşivi
Ey sâf ve temiz kişi! Defineyi yıkık yerlerde ara!
“Hayata olumlu bakış anlayışımıza takılan bir genç şöyle sordu: “Peki siz hep mutlu musunuz? İhanet, haksızlık, adaletsizlik sizi üzmüyor mu? Hayal kırıklıklarınız olmuyor mu? ’
Elbette üzülüyorum. Mazlumca ölümün, açlığın, adaletsizliğin, tarafgirliğin, nefretin ve saygısızlığın hâkim olduğu dünyanın gündemine hangi temiz vicdan kahkahayla gülebilir? Tabii ki üzülüyorum ve bazen evime tükenmiş dönüyor, bir köşeye çöküp ağlıyorum da. Anlamlı yaşamak, ortalıkta ördek yavruları gibi neşeli ötüşlerle dolaşmak değildir ki. Bilginizi ve bilincinizi yükselttikçe vicdanınızın ağırlığı artar. Lakin dert çekmek başka, karamsarlığa kapılmak başkadır.
Başarı ‘cefa-sefa’ kuralıyla gelişir: Yani yükseliş yoluna cefayla çıkar ve ilerlerseniz, sonunda sefaya varırsınız; sefada takılırsanız sonunda cefaya düşersiniz. Kimse bu ezeli imtihan ilkesinden kaçamaz.
Bilirsiniz ki cefalı doğuma nispeten, yaşamak sefalıdır. Zorlayıcı başlangıca oranla, sürdürmek kolaydır. Yükselmek güçken, süzülmek rahattır. Savaş acıyken, zafer zevktir. Öğrenmek çileliyken, kazanmak keyiflidir. Evlilik acılar içerse de yuva sıcak bir sığınaktır. Anlıyorsunuz ki çileyi omuzlamayan başarıyı taşıyamıyor.
Bu açıdan Mevlana Rumi şöyle söylemiştir: ‘Nerede bir dert varsa, deva oraya gider; neresi alçaksa, su oraya akar. Bulut ağlamadıkça yeşillik nasıl güler? Çocuk ağlamadıkça süt nasıl coşar? Gülmeler, ağlamalarda gizlidir. Ey sâf ve temiz kişi! Defineyi yıkık yerlerde ara! Git, kendine dert ara, dert bul; dertlerden bir dert seç kendine! Karanlıkta yıldızlar nasıl yol gösterirse, dostlara da elemler; sıkıntılar denizinde öyle yol gösterir.’ M. Bozdağ
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...
Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |