Cvp: Cennet ile ilgili ayetler Bembeyaz; içenlere lezzet (veren bir içki). (37/46) Onda ne bir gaile vardır ne de kendilerinden geçip akılları çelinir. (37/47) Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş iri gözlü kadınlar vardır. (37/48) Sanki onlar saklı bir yumurta gibi (çarpıcı ve pürüzsüz). (37/49) Böyleyken kimi kimine yönelmiş olarak birbirlerine soruyorlar: (37/50) Bir sözcü der ki: "Benim bir yakınım vardı." (37/51) Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın? (37/52) Bizler öldüğümüz toprak ve kemikler olduğumuzda mı gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz? (37/53) (Konuşan yanındakilere) Der ki: "Sizler (onun şimdi ne durumda olduğunu) biliyor musunuz?" (37/54) Derken bakıverdi onu 'çılgınca yanan ateşin' tam ortasında gördü. (37/55) Dedi ki: "Andolsun Allah'a neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin." (37/56) Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım. (37/57) Şüphesiz bu, asıl büyük 'kurtuluş ve mutluluğun' ta kendisidir. (37/60) Böylece çalışanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır. (37/61) Adn cennetleri; kapılar onlara açılmıştır. (38/50) İçinde yaslanıp-dayanmışlardır; orda birçok meyve ve şarap istemektedirler. (38/51) Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır. (38/52) İşte hesap günü size va'dedilen budur. (38/53) Şüphesiz bu, bizim rızkımızdır, bitip tükenmesi de yok (38/54) Ancak Rablerinden korkup-sakınanlar ise; onlara yüksek köşkler vardır, onların üstünde de yüksek köşkler bina edilmiştir. Onların altında ırmaklar akmaktadır. (Bu) Allah'ın va'didir. Allah va'dinden dönmez. (39/20) Rablerinden korkup-sakınanlar da cennete bölük bölük sevkedildiler. Sonunda oraya geldikleri zaman kapıları açıldı ve onlara (cennetin) bekçileri dedi ki: "Selam üzerinizde olsun, hoş ve temiz geldiniz. Ebedi kalıcılar olarak ona girin." (39/73) (Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va'dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah'a hamd olsun ki cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir." (39/74) Rabbimiz onları Adn cennetlerine sok ki onlara (bunu) va'dettin; babalarından eşlerinden ve soylarından salih olanları da. Gerçekten Sen üstün ve güçlü olansın hüküm ve hikmet sahibisin. (40/8) Kim bir kötülük işlerse kendi mislinden başkasıyla ceza görmez; kim de -erkek olsun dişi olsun- bir mü'min olarak salih bir amelde bulunursa işte onlar içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler. (40/40) Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); onların üzerine melekler iner (ve der ki) "Korkmayın ve hüzne kapılmayın size vadolunan cennetle sevinin." (41/30) (O gün) Zalimleri kazandıkları dolayısıyla korkuyla titrerlerken görürsün; o (yaptıkları) da üstlerine çöküvermiştir. İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet bahçelerindedirler. Rableri katında her diledikleri onlarındır. İşte büyük fazl (nimet ve üstünlük) budur. (42/22) Siz ve eşleriniz cennete girin; 'sevinç içinde ağırlanacaksınız. (43/70) Onların etrafında altın tepsiler ve testilerle dolaşılır; orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı herşey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız. (43/71) İşte yaptıklarınız dolayısıyla mirasçı kılındığınız cennet budur. (43/72) Orda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyeceksiniz. (43/73) |