Efsa.. /İbrahim İnecik
İstanbul'un Sinesine yaslanmış başınla..
suretin'i izlettiriyorsun yıldızlara..
Ay'dan yankılanan Gülüşlerinde ki ;
O gizemli hadiseyi.. bilmem tarih yazarmı ki..??
Hangi kutsal şehir senin gözlerin ..
Hangi Çağ'ın Fethedilmemiş aşılmaz Kalesisin....
Babil'den kalma Mucizemisin ..?
İbrahim'in Atıldığı ateş'i Söndüren mi..
Ömrün Sefasını fakir Sofralarında ;
Lokma Lokma ekmek gibi Faş eden..
İfşa edilmiş Leyla'nın Mecnun'a olan Sevdasımısın ??
Söylesene ''Efsa''..
Masumane yürüyüşlerinin varacağı izbe yollar nereye çıkar ?
hangi dağın ardına gizlediysen sesini..
İşte Ellerim ''Efsa''..
avuçlarım bu hikayenin şiddetinden nasır tutmuş .
Göğe Doğru kaldırıyorum nişanlık parmağımı..
Tan yerine doğru uçan Ankalar var..
Kanat çırptıkları her saniye ; Belkıs'ın tahtını sırtına almış geliyor ;
Rüzgardan Köleler...
Af ''Efsa'' af..
Sesin demiştim ..avuç içlerimi açarak..
Belki dudaklarından ismim ''Aşk'' ile dökülür..
tutup Kalbimin kırıklarına yama yapar..
Ve Ruh'umun yanmış yerlerine şifa diye sürerim...
Konuş ''Efsa'' ..Lâl etme cümleleri..
İstanbul gibi durma karşımda..
Hem Çok kalabalık.. Hem yalnız bırakma...
Hadi ''Efsa''...
Lügatıma harf ol...
Seni yazayım .. Seni Okuyayım .. seni..söyleyeyim..
Sen olayım; gecenin karanlığında...
Şafağa En yakın ''An'ımsın..
Efsa...
Ibrahim inecik
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]