09 Mart 2008, 19:13
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 Arkadaşları:2 Cinsiyet: Yaş:48 Mesaj:
4.079 Konular:
315 Beğenildi:50 Beğendi:0 Takdirleri:149 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Ey Ağlamak unuttuk Seni.. Ey Ağlamak unuttuk Seni.. Esasen bu konu, içi boş sözle değil; ancak göz denen nimetin akıttığı bengisu ile anlatılabilir! Ve yaşadığımız Dünya düzeni, materyalizm, kapitalizm; insanın tüm manevi değerlerini, ananelerini, kalbini ve ruhunu ziru zeber etmiş. Ne kibarlık, ne hassasiyet ve dahi duygulu olmak gibi nitelikler; zamanla deforme olarak yerlerini çıkarcılık, pragmatizm ve eyyamcılıga, hatta hayyamcılık gibi melanetlere terketmiş. Her şey, ağırlığı ve hacmi kadar kıymet buluyor, maddi zevk ve materyalist değerden başka ölçüler geçerli kabul edilmiyor günümüzün modern dünyasında. Haya-günah tanımayan bu ortamda, gözyaşı dökmek, ayıp sayılan bir-iki şeyin başında yer almakta... Bunca zulüm ve perişanlığın, anasını ağlattığı kimseler, bir şekilde ağlama hürriyetini kullanmaya kalksa, alay konusu olacaktır eminim: “Erkekler ağlamaz gardaşım!” “Şuna bak hele karılar gibi ağlıyor.” Sanki günümüzdeki kadınlar, özellikle erkeklerle beraber çalışan, okuyan bayanlar sadece ağlama hakkına sahipmiş gibi... Televizyon programları komedi ağırlıklı; hem de en sulu ve cıvık cinsinden. Müstehcenlik de komedinin ayrılmaz ikizi. Filmler, diziler, stand-up ve talk showlar hep güldürme ve eğlendirme amaçlı sözde etkinlikler. Magazin programları ve Televole’ler en çok prim alan programlar. Tabii, komedyenler de heykelleri dikilmesi gereken büyük sanatçılar... Uçağa binmekten korkan ve ölümü de o yüzden olan bir aktörün filmi, hem de aynı kanalda belki yüzyetmiş sekiz kez seyirci önüne konulabiliyorsa, bunun paranoyayla ilgili olduğunu düşünmek gerekir; egemen güçler tarafından pompalanan toplumsal paranoya... Ağlamayı şöyle sağa alın, gülmeleri bile samimiyetsiz bu "kocakarıda". Sahte, yapmacık, formalite icabı ve rol gereği. Güldürmeler de tuzu biberi... |
| |