Durumu: Medine No : 11916 Üyelik T.:
02 Mart 2010 Arkadaşları:2 Cinsiyet: Yaş:55 Mesaj:
487 Konular:
102 Beğenildi:6 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
| Cevap: 2012 4. hafta'nın misafiri YASEMİN ATAMAN Alıntı: Abdulmelik Üyemizden Alıntı
Yasemin Hocam Hoş geldiniz..
1-islami dirilişmi müslümanların dirilişi mi ? islami dirilişten kastınız islam ilimlerinin ihyası mı,tevhidin la Kısmına atıfmı,veya islam zaten diri değil mi? islami diriliş adlı sitemizin kurucusu olarak bu isimdeki gizem nedir ?
2-bediüzzamanın ;"bu milletin ihyası,ihyayı dinle olur" dan bize anladıklarınızı analiz etmeniz halinde,neler anlatacaksınız?
3-tevhiddeki la ile illa kavramlarının birbiriyle bağlantılı olması kaçınılmaz iken, müslümanlar tarafından ne kadar anlaşılıyor? anlaşılıyorsa yaşantılarında proplem var,anlaşılmıyorsa imanlarında proplem var..analizlerinizi ve çözümlerinizi istirham ediyoruz..
4-" toplumların mimarı annelerdir"...islam toplumunun manzarasını temaşa ettiğinizde," feeyne tezhebun" ayetinin ihtarıyla,annelere neler anlatmak isterdiniz?
5-gençlere evlilik kavramını/sorumluluğunu/cazibesini/negatiflerini anlatsanız,neler tavsiye ederdiniz?
6-topluma eski alimler gibi faydamız varmıdır ? her bir alimin yetiştirdiği yüzlerce alim varken,örnek yaşantılarıyla parmakla gösterilirken,günümüz alimlerindeki proplem nedir sizce? sorun alimlerde mi,toplumda mı? islama bakış açılarında mı? ihlas sorunundan mı ? asrımızdaki şeytanların çeşitliliğindeki zorluklardan mı ? nedir bu ümmetin hali? neden üç müslüman bir araya gelip anlaşamıyor/konuşamıyor/hareket edemiyor? her müslümana bir tarikat düşecek kadar çeşitliliğimizin sonu ne olacak? kafa adedi kadar din ürettik doğru mu ?
7-hulefai raşidinden biri olma şansınız olsaydı,hangisi olmak isterdiniz ? neden ?
8-Resulullah misafir olarak kapınızı çalsa,ilk ortadan kaldırmak,saklamak istediğiniz ne olurdu ?
saygılar...
not:cevaplardan sonra devam ederiz inşaallah | 1-islami dirilişmi müslümanların dirilişi mi ? islami dirilişten kastınız islam ilimlerinin ihyası mı,tevhidin la Kısmına atıfmı,veya islam zaten diri değil mi? islami diriliş adlı sitemizin kurucusu olarak bu isimdeki gizem nedir ?
c-1 İslami Dirilişten kastımız müslümanların dirilişidir.Çünkü dünya tarihini gözden geçirdiğimizde,nufusu bu kadar çok olupta müslümanların bu kadar ezildiği bir dönem yoktur.
Rasulün(as),tebliğ yöntemine baktığımızda insanları önce "LA" demeye davet etmiştir.Kuranda bize Bakara 256 da belirtmektedir.Tağutları inkar etmeden islam ilimlerinin ihyası mümkün değildir.Yada şöyle dersek,islam ilimlerini ancak tağutları inkar edenler ihya edebilir.
Sitemizi kurarken islami anlayışa göre tevhidi çizgide insanların dirilişine katkı sağlamayı ön gördük.Yeri gelmişken şu açıklamayıda yapalım burada : "İslami Diriliş" adlı sitemiz "Kardeşlereli Derneği " olarak isim değiştirmiştirmiştir. 2-bediüzzamanın ;"bu milletin ihyası,ihyayı dinle olur" dan bize anladıklarınızı analiz etmeniz halinde,neler anlatacaksınız? c-2 Benim düşüncem şöyle : "Bediüzzaman" sıfatına karşıyım,çünkü Said Nursi zaman en değerlisi değildi.Said Nusinin sahih bir dini anlattığına inanmıyor eserlerine ve din anlayışına katılmıyor tasvip etmiyorum.O yüzden sözünü analiz etmemede gerek yok. 3-tevhiddeki la ile illa kavramlarının birbiriyle bağlantılı olması kaçınılmaz iken, müslümanlar tarafından ne kadar anlaşılıyor? anlaşılıyorsa yaşantılarında proplem var,anlaşılmıyorsa imanlarında proplem var..analizlerinizi ve çözümlerinizi istirham ediyoruz.. c-3 Bu Sorunun cevabı biraz uzun olacak sabırla okuyun inşaallah.
Kur’an’ın diriltici emirlerinden biri şöyledir: “Ey iman edenler iman edin…” Yani, imanın hakkını verin, nasıl iman edilmesi gerekiyorsa öyle iman edin. Sadece sözde değil; özde de, davranışta da teslimiyet gösterin. Bütün organlarımıza iman ettirip onları Allah’a teslim olan müslümanlar yapmamızı istiyor.. İmanınızı itaatle ispatlamamızı. Mü’minlerin geçirileceği sınavlara hazır olmamızı. Ve imanda sebat etmemizi istiyor
Sizce bunu yapan ne kadar Müslüman kardeşimiz var?? Benim düşüncem her müslümanım diyen bunu yapmıyor. Gerçeği bilen nice kardeşlerimiz var yapmayan, yapamayan..
.
Kur’an, insanın sadece Allah’a kulluk yapmak için yaratıldığını vurgular. Her türlü puta tapıcılığı, şirkin tüm çeşitlerini, tâğutun bütün görüntülerini, sahte ilâhların egemenliklerini reddetmeden yalnız Allah’a kulluk sergilenemez. İman iddiası da, itaat ile ispat edilmeden insanı kurtaramaz.
İman edip Kur’an kaynağına sıkı sarılan kardeşlerim biliyor ki bu gün toplum, "Lâ"sı olmayan bir inanç yaygınlaştırılıyor; itaat ve olumlu anlamda isyanı olmayan, Allah’a isyan edenlere ve âsîlerin düzenine uygun bir din dayatılıyor. Her şeyle, özellikle egemen tüm güçlerle, onların ilâh ve rab anlayışlarıyla uzlaşan, Allah’ın hor gördüklerini hoş görmek için bin dereden su getiren, tepkisiz, laik müslümanlık(!) hâkim kılınmak isteniyor. Allah'a inanan, ama tâğuta itaatten ayrılmayan, Allah'a inanan ve isyankârların ilke ve hükümlerini kabul ettiğini ifade eden, altısı içinden altısı dışından bir din, her çeşit bâtılı reddeden tevhid dininin yerine geçirilmek isteniyor.
Ve bu çalışmalara maalesef müslümanım diyen insanlar destek veriyor. Ezanla seccadeye gelen ama tağutu destekleyen Müslümanlarda var bunların içinde..
Hani “la” ile başlıyorduk kelime-i Tevhid e hani peygamberlerin bu anlamda kutsal isyan ateşini söndürmeden görevi almaya söz veriyorduk acaba ne kadar sözümüzün erleriyiz?
Yani, Allah’a isyan edenlere isyan! Da ne kadar dava eri olarak başımızı koyduk?
Tevhidi kaynaklardan ve kitabımızdan biliyoruz ki; Din “lâ” diye başlıyor. Biz de lâ diyerek başlamalıyız. Şimdi samimice bunu okuyanlar düşünsün “la” diyebiliyor muyuz!
Yoksa: makamımız, maddi kaynaklarımız, eşimiz, çevremiz dünya sevgimiz, rahatlık düşkünlüğümüz, İslami cihadın başımıza açacağı sıkıntılardan kokmamız engel mi oluyor?
İllallaha geçmeden la yı haykırmak gerek. Benim görüşüm la diyemiyoruz diyen samimi cihad erlerin den Allah razı olsun.
imandan önce tâğuta küfrediyor, onu inkâr ve reddedebiliyor muyuz?
Her çeşit tâğuta, her gruptaki bel’amlara, her kesimden Karun’lara, her görevdeki Hâmânlara lâ diye karşı çıkabiliyor muyuz?. Tüm putlara ve sahte ilâhlara hayır diyebiliyor muyuz?
Yine diyorum bunu yapan kardeşlerim var ama maalesef iman ettim deyip yapamayan kardeşlerimde.
Eğer müminler davamızda birleşmiş olsak toplum bu halde olmazdı. Bizler din diyoruz İslam diyoruz dava diyoruz put ve putçuluğa kurşun sıkıyoruz , ne kadar acı ki, yavrularımız haftanın 5 günü putun önünde saygı duruşunda.Kızlarımız saçını okul kapısında açıyor.
İman edenler la nın anlamını bilse birleşip davada yer alarak çocuklarını okullardan alsa böyle sahnelerde yer almazdı yavrularımız. Topluca kanımız akasıya dirensek sistem çökerdi.Yok la yı dünya görüşü ve yaşantısıyla gündeme alıyoruz. Câhilî sermayeye, câhilî eğitim kurumlarına karşı çıkabiliyor muyuz?
Peki ya bakalım bi çevremize ne kadar Atalar dinini, câhilî örf ve âdetleri lâ diye kestirip atıyoruz.
Put ve putçuluk yoktur diyoruz. İslamı bize anlatacak olan yetkililer putların altında makam koltuklarında…
Bir tevhidi programa gitmıştım bilinen tanınan bir hoca putun altında sohpet verdi diye günlerce kendimi yedim. Belki hoca sahnede ki kabartılı putu fark etmedi bilmiyordu ya koca salonda iman ettim diyenler o heykeli hiç mi görmedi? Ayağa kalkıp tekbir deyip topluca Allahü Ekber demekle olmuyor. Karşındaki putu gör!!!!!
Evet sizce ne kadar la deniliyor biliniyor? Yine özellikle vurguluyorum bunu hakkıyla diyen insanlarımız kardeşlerimiz var. Hatta bu yola baş koyan çok değerli kardeşlerimiz. Bunun yanında iman ettim deyip demeyenler la yı bilmeyenler ama tesbihler dolusu tevhid edenler çok…
Neden bu din için sahabeler her şeylerinden vazgeçti, canlarını ortaya koydu? Onlarda sadece tevhidi deyip otursaydılar !!!
La yı demek dille olmuyor.
İllâllah için lâ, O’nu kabul için diğerlerini red, O’na itaat için O’na karşı çıkanlara isyan. Islah için tavır, yapmak için yıkmak, tez için antitez, âmentü billâh demek için kefertü bi’t-tâğut demek şiarımız bizim!
La diyebiliyorsak kalple inanarak, eylemlerimiz düşüncelerimiz yaşam tarzımızla illallah hayatımıza girmiş olur.
Allah’ın itaat edilmesi gereken tek varlık olduğuna inanmak, sadece O’nun bildirdiği şeriatı hayat nizamı olarak kabul etmek, O’nun şeriatı dışındaki bütün fikir ve sistemleri reddetmekle başlar
Benim görüşüm, çevremdeki izlenimim, “la” kavramı toplumun bir kısmının ,anlayıp hayatına geçirdiği bir kavram değil. Hattaki bazı insanlar papağan gibi tevhidi sayıya vuruyor sorsak anlamını bile bilmiyor.. 4-"toplumların mimarı annelerdir"...islam toplumunun manzarasını temaşa ettiğinizde,"feeyne tezhebun" ayetinin ihtarıyla,annelere neler anlatmak isterdiniz? c-4 Feeyne tezhebun... sadece annelere hitap etmiyor bütün iman edenleri kastediyor.Toplumun mimarı sadece anneler değildir kanatindeyim.Ama annelerin aile içi fonksiyonun çok fazla olduğunuda biliuyorum.Her müslüman kendi mükellefiyetini bilmeli anne yada baba olarak toplumu imar etmede gerekli gayreti göstermelidir. 5-gençlere evlilik kavramını/sorumluluğunu/cazibesini/negatiflerini anlatsanız,neler tavsiye ederdiniz? c-5 Bu sorunun da cevabı uzun olacak sabırla okuyun inşaallah.
Evlilik cüzdanını almak için, dünya hayatının güzelliklerini kazanmak için evlilik yapılmamalı. Allah’ü Tealanın razı olacağı, o’nun rızasını kazanabileceğimiz evlilikler kurmalıyız. Eğer iman etmişsek eşimizde mal, makam, fiziki özelliklerden önce iman ve bu davadaki düşüncelerini araştıralım.
İslamda bizlere rehber olacak eşlere talip olalım.Rehber olamasada dava çemberine sıkı sarılmış olanlar tercihimiz olmalı.
Toplumun dediği gibi her koyun kendi bacağından asılacak sözüne inanmayalım. Biz eşimizden ve çocuklarımızdan onlarda bizlerden sorumlu ve hakları var. Aile içindeki düşünce ve yaşam farklılıkları zamanla eşler arasında uçurumlar açıyor. Belki dış görünüşte mutlu aile görünür fakat imanlı eşlerin içinde huzursuzluk, kabullenmeme, iç çatışma beklide eşini el görmeler başlar. İmanlı veya Allah’ın rızasını isteyen o yolda çarpan yürek sıradan dünyalık bir eşle gönülden bağlanamaz.
Gençlerimiz aile kuracaksa Muvvahhid aile kurmak için çırpınmalı. Gerekirse bu konuda gelenekleri yıkmalı, ailesine baş kaldırmalı bilinçli bir aile onun cennet bahçesi olacağını düşünmeli.
Muvvahhid ailenin temelinin tevhidtir., hükümde, ahlakta, duygularda Allah’ı dikkate alan bir yapının ‘muvahhid aile’ dır.. Muvahhid ailede Tevhid’in, Allah’a kulluk ve Takva olacaktır.
Toplumun Tevhide dönüşmesi Muvvahidlerin omuzlarında bir sorumluluktur.
Muvvahid Ailenin Temeli Tevhiddir. Özelliği ise yalnızca Allah’a kulluk…
Muvahhid ailede Yalnızca Allah’ın dediği olur…
İşe eş seçiminden başlarken evlenmedeki niyetinin farkında olması gerekiyor. Gayelerinin, hedefinin Allah’ın rızası olmalıdır. Allah’tan başka hüküm,yasa koyucu tanımayan, islam davasının yüklenen bireyler ve bireylerden oluşan bir aile olmamız lazım.
Bekar gençlere tavsiyem sırf duyguyu baz alarak sizle aile kurmak isterlerse onlardan uzak durun. Allah rızasını isteyen bir eş seçin.
Allah için evlenen mümin eşinin takva ehlinden,dindar ve ahlaken güzel olanı tercih etmelidir…
Kur’an’nın çizdiği Aile modelinde ilk söz de son söz de Allah ve rasulune aittir… Üstünlük eşitlik yarışı yoktur…
O evde tek Hakim Allah’tır aile bireyleri kayıtsız şartız O’na teslim olmuşlardır..
O aile ve ev bir okuldur.. Kul yetiştiren bir okul.Hanımın hocasının kocası,çocukların hocasının annesi olduğu bir okul..Dünyevileşmenin yaygınlaşması nedeniyle iki yüzlü çocuklar yetiştiriliyor… Allah’tan başkasına boyun eğilmememi gereken öğretilirken evlerde sosyal hayatta renk verilmemesinin tembihlenmesi buna örnektir…
O evler sevginin,huzurun,hudunun sukunun bulunduğu evlerdir..Rum 21.”Kaynaşıp huzura kavuşmanız için kendi cinsinizden zevceler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet koyması O’nun delillerindendir…Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır”…
Sevgi Allah için Ve Allah’ın istediği ölçüde olacaktır.. 6-topluma eski alimler gibi faydamız varmıdır ? her bir alimin yetiştirdiği yüzlerce alim varken,örnek yaşantılarıyla parmakla gösterilirken,günümüz alimlerindeki proplem nedir sizce? sorun alimlerde mi,toplumda mı? islama bakış açılarında mı? ihlas sorunundan mı ? asrımızdaki şeytanların çeşitliliğindeki zorluklardan mı ? nedir bu ümmetin hali? neden üç müslüman bir araya gelip anlaşamıyor/konuşamıyor/hareket edemiyor? her müslümana bir tarikat düşecek kadar çeşitliliğimizin sonu ne olacak? kafa adedi kadar din ürettik doğru mu ? c-6 Bu sorunuzun cevabı şu iki aytte mevcut.Analizini siz yapın lütfen.
"İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apaçık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karşı olan 'azgınlık ve kıskançlıkları’ yüzünden anlaşmazlığa düşenler, o, (kitap) verilenlerden başkası değildir. Böylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe Kendi izniyle eriştirdi. Allah, kimi dilerse onu doğruya yöneltir." (Bakara Suresi, 213)
"Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki 'hakka tecavüz ve azgınlıktan' dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir." (Casiye Suresi, 17) 7-hulefai raşidinden biri olma şansınız olsaydı,hangisi olmak isterdiniz ? neden ? c-7 Herhangi birini seçmek yada şuna benzemek isterim gibi bir tercihim olamaz benim.Hepside ümmetin güzide önderleridir.Hepside yolumuza ışık olmuştur. 8-Resulullah misafir olarak kapınızı çalsa,ilk ortadan kaldırmak,saklamak istediğiniz ne olurdu ? c-8 Keşke öyle bir olasılık olsa.....ama maalesef yok.O yüzden olmayacak olasılıklar üzerine yorum yapmaktansa,Rasulullah gibi mücadele etmenin yollarını aramalı Onun gibi gayretli olmanın çabasını vermeliyiz. |