08 Şubat 2012, 21:11
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 Arkadaşları:9 Cinsiyet: Memleket:istanbul Yaş:54 Mesaj:
871 Konular:
41 Beğenildi:6 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | ""Tasavvuf/Büyüklerinin/Şirkleri"" ""Tasavvuf/Büyüklerinin/Şirkleri"" Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun Gerek ben gerek bazı arkadaşlarımız kuran ve sünnete aykırı olan tasavvuf dininin içerisindeki şirkleri küfürleri yazdık çizdik fakat bazı "nato kafa ve nato mermer" olanlar gözlerini bu gerçeklere kapatmaktan geri durmadılar... Allah'ın ayetlerini bana hatırlattılar sırf bundan dolayı yinede kendilerine teşekkür ederim.. Yüce rabbimiz mealen.. “Onların gözleri var ama görmezler,kulakalrı var fakat işitmezler..” sadace gördüklerini ve işittiklerini sanırlar.. Bazı cemaatlerin ve bazı kişilerin şirklerini kendi yazdıklarından ortaya koymak onlara bırakın hakaret etmeyi hakikatın ta kendisidir. Her müslümanın üzerine farz-ı ayndır.. Cenabbi Allah yahudi,hıristiyan ve putperest müşriklerin şirklerini kuran da açıkca beyan ettiki biz müslümanlar bu tür ameller ve düşüncelerden uzak duralım... Tasavvuf dinine öncülük yapmış ismi büyük! Zatlar şirklerinde o kadar ileri gitmeişlerdirki ben Allah'ım haşa sümme haşa diyebilecek kadar zırvalamışlardır. Ben şahsen din hayatımda hiç ezbere konuşmadım konuşmamda. Hakkında bilgim olmayan hiçbir kişi hakkında yorum yapmadım yapmamda... Alimoğlu hocanın da dediği gibi onu konuşma, bunu konuşma, onu halının altına süpür, bunu halının altına süpür demek islam olmamakla birlikte cahiliktir. İslamı bilmemektir. Hakka karşı batılı örtmektir ki bunun islam dininde karşılığı ke-fe-ra- kökünden türeyen kelimenin karşılığı olan kafir kavramıdır... Biz müslümanız rabbimizin bize emir etmediği hiçbir şeyi düşünemez ve amel edemeyiz... Esadullah bey siz herhalde ibn-e-i arabiyi pek okumamışsınız. O kendi kitaplarında arşın katmanlarını nasıl gezdiğini ve her katmanda ayrı ayrı peygamberlere imamlık yaparak namaz kıldırdığını atlamışsınız.... Tüm Medineweb ailesine sesleniyorum...... Şimdi delilleri ile birlikte tasavvufun ünlü isimlerinin kendi kaynaklarından Allah'a attıkları iftiraları mümkün olduğu kadar sadeleştirerek aktarmaya çalışacağım... Umarım gelecek olan cevaplar ilimsiz mesnedsiz bencesiz olmak şartıyla yorumlarınızı bekliyorum inşallah... Fenafillah: Varlık alemin de Allah’tan ve Onun fiillerinden başka bir şey yoktur.Bütün kainat Onun fiilleridir. İbn-e-i Arabiye göre tek varlık vardır. Vacubu-ı Vucud-u şöyle tanımlıyor.Allah ile diğer varlıklar aynı şeydir. Hakkın varlığı evrendeki diğer varlıklara taşmıştır.Kainatta her şey Hakkın varlığının aynısıdır.İbn-e-i Arabi diyor ki Yaratılmışın varlığı yaratıcının varlığının kendisidir. İbn-i Teymiyye diyorki Yaratıcının varlığıda yaratılmışın varlığının kendisidir.Bir başka yerde de şöyle söylüyor.Ama ortada Allah’tan başkası yok.Sözünü söyleyen bu sözü ile yaratıcıyı yaratılandan ayırmayan Rabb kul v.b arasında fark görmeyen İbn-e-i Arabi et ta-i İbn Sebin İbnul Farid-Tilimsani-ve benzeri ihtihadçıların sözlerinde sık sık rastlanan ortada Allah’tan başka mevcud yoktur. Ancak Allah var yaratılanların varlığı yaratanın varlığı ile aynıdır yaratıcı yaratılandan ibarettir.Yaratılan da yaratıcıdan [Kul Rabb tır Rabb ta Kuldur] gibi birleşmeyi ifade eden anlamları kast ederse mülhiddir/sapıktır/Tevbeye davet olunması gerekir.Tevbe ederse ne ala yoksa öldürülür.Bk Mecmüul-Fetava 2/112/295/490/ Bu sapkın görüşün temsilcileri Beyazıd,Ebu Yezid el Bistami,ölm.262.h HallacıMansur ölm.309 Gazali ölm.505 İbnul Farid ölm 632 .h İbn-e-i Arabi ölm 632 .h İbn Sebi.ölm 669 .h Mevlana ölm 672.h Sadreddin Konevi ölm 673.h Tilimsani.ölm 690 .h Ve Yunus Emre gibi mutasavvıflardır.Onların VAHDETİ VUCUDA işaret eden sözleri pek çoktur bir kaç örnek. Beyazid BİSTAMİ Sübhani ma a.zame şani (anlamı) ben kemdimi tesbih ederim şanım ne yücedir. 1-) Leyse fi cübbeti sivallah (anlamı) yani cübbemin içinde Allah’tan başkası yok 2-) Bir adam Ebu Yezid el Bistami ye gelir ve evinin kapısını çalar.Bunun üzerine Ebu Yezid el Bistami O na evde Allah tan başkası yok der.(haşa) Allah beni bir kere karşısına alıp dediki: Ey Beyezıd Halk Beni görmek istiyor. Bende dedimki: Öyleyse beni vahdaniyetinle süsle benliğini giydir ahadiyyete erdir. Halk Senin sıfatını görünce Seni gördük desinler.O zaman Sen sen olursun ben ise orada bulunmam. Umarım bu sözlerin ne manaya geldiği anlaşılıyordur. 3-) Bir gün insanlara sabah namazını kıldırdıktan sonra onlara dönmüş ve şöyle demiştir. Muhakkak ki: Ben yalnızca ben Allah’ım.( haşa rabbime sığınıyorum bu fikre inanmaktan) Benden başka ilah yoktur.O halde bana kulluk ibadet edin.(ve insanlarda ona kulluk edip onu büyük alim allahın dostu ilan ettiler tıpkı şuanolduğu gibi) Bu söz üzerine insanlar onu terk etmişler ve deli miskin demişlerdir.Ebu Yezid in insanlara söylediği bu söz açıkça şirktir küfürdür.Çünkü tıpkı bu sözüyle Allah (c.c) Musa (a.s) hitap ederek şöye buyurmuştur. “”Muhakka ki ben Allah’ım.Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et ve Beni anmak için namaz kıl..”Taha/ 14 HALLAC-I MANSUR Sonrada gizlenmiş olarak ortaya çıkıp Yine ve içen süretinde zahir olan görünen İnsanlar Allah’a çeşitli şekillerde inandılar Bense onların inandıklarının hepsine inendım. Benimle senin aranda bir benlik var sıkışmış zorluyor beni.Hakkın için kaldır şu benliğimi kaldır aradan.Aşık olanda aşık olunan da benim. Biz bir bedene girmiş,hulul etmiş,iki ruhuz Sen beni... Şimdi bu sapkın kelimleri duyunca muhsin hocanın o muhteşem sözüaklıma geldi. Demeden geçemeyecem.. ... Hadi ordan be..... Okumaya devam ediyoruz Gördüğün zaman Onu görmüşsündür Sen leyla isen bende leylayım.Seninle kendimden ğeçtim... Öyleki seni kendim sandım..... Ruhun ve Ruhum bir birine karıştı..... Tıpkı şarabın içkinin saf suya karıştığı gibi..... Sana bir şey dokunduğunda bana dokunmuştur...... Sen her durumda ben olduğun zaman.................... Seni sırrımda buldum dilim sana hitap etti................. (Bu adamların iddiasına göre bu sırrı peygamber makamındakiler bilemezler. Ama onlar bilirler çünkü onlar marsta insan bile getirebiliyorlar...) Okuyoruz ve ilmimizi artırmaya devam ediyoruz...... Ariflerin namazının küfür olduğu gerçeğine tanık olur............... Mevlüd abim bu sözü sen açıkla... Çünkü acayiiiippp birsöz ve mantık Deliller-el Hatip el Bağdadi Tarıhu Bağdat 8 115.121.129 en Nakşibendiye s.73.76 İBNUL FARİD Bir Makamda kıldığım namazlar Onadır... Ve şahit oluyorum ki O da bana namaz kılıyor..... Birkez daha ... Hadi ordan be............................ Her ikimiz de namaz kılan ibadet eden ve secde ederiz..... Her bir secde de birleşme hakikatine............................ Bana namaz kılan benden başkası değildir............................ Ben Oyum O ben][O Çağrıldığında cevap veren benim................. Çağrılan ben olduğumda cevap veren O................................... İbnul Farid Nazmus Sülük adı kasidesi Hazihi Hiyes Süfiyye s.24.33] Evet gel gelelim esas konumuza Medineweb ailesi..... İBN-e-i ARABİ ve SÖZLERİ VE BENZERLERİNİN KÜFÜR SÖZLERİ 1-) Çünkü ben senden başkası değilim...... 2-) Allah bana hamd eder ben Ona hamd ederim...... 3-) O bana ibadet eder ben Ona ibadet ederim......... 4-) Koca hanımıyla çinsel ilişkide bulunduğu zaman ancak Hakla cinsel ilişkide bulunmuş olur.............................................. ......... (Allah senin belanı versin ki inşallah vermiştir..) Deliller İbn Arabi Fusüsul Hikem ve el Fatühatül Mevkiye adlı kitapları Hazihi Hiyes Süfiyye s 34 47 .es süfiyye s 24 Esadullah bey buyrun Allah'ın dostları dediğiniz zatların fikirleri. Bence siz nasıl bu sözleri tevil edecekseniz şimdiden düşünmeye başlayın.. Muhsin hocam sanada iki kelime sözüm var.. Allah için elini önce vicdanına koy sonrada elini ilmine koy. Ya bu mantıklar bu sözler islam dinin de kuran da karşılığı nedir? Bu sapkın anlayışlara karşı neden bu kadar duyarsızız... Bu düşüncelerden milyonlarca insan etkileniyor.. Bunda bizim hiçmi vebalımız yoktur...? İbn-e-i Arabi’ye göre Cibril (a.s.) Hz Peygamber (s.a.v.)’in hayal gücünün bir mahsülü olarak ortaya koyduğu bir varlıktır. İstediği kadar Cibril (a.s.) ile konuştuğunu zannetsin, aslında o kendi kendine konuşmaktan ve kendi kendini dinlemekt en başka hiçbir şey yapmamakt adır. İbn-e-i Arabi Fusus s. 66 Şimdi bu sapkın mantığın üzerine ne desem boştur. Nato kafa nato mermer.Hatta nato mermer değil birleşmiş milletler mermer. Sanki bu söz daha iyi oldu. Neyse konuya geri dönelim... İbn-e-i Arabi’nin amacı ne pahasına olursa olsun Vahdet-i Vücud öğretisini İslam toplumunda sinsice yayabilmektir O, İslam toplumunda yaşadığının ve dolayısıyla İslam inancına açıkca ters düşen görüşler ortaya koymanın doğurabileceği sakıncaların bilincindedir. Bu bakımdan görüşlerine İslami bir veche vermeye özen göstermiş ve hatta “Fususu’l-Hikem” adlı eserini kendisine, rüyasında bizzat Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından verildiğini iddia etme cüretini göstermekten bile çekinmez. Yine bazı eserlerin de kendiliğinden hiçbir şey yazmadığını, yazdığı her harfin kendisine Allah tarafından yazdırıldığını söylemekten de geri kalmaz... ( İbni Arabi Fusus, S. 47 İbn-e-i Arabi Futuhat III. S.372 Allah’ın laneti yalancıların üzerine olsun... İbn-e-i Arabi Firavunun Mümin olarak öldüğünü Cehennem ateşinin cehennemlikler için bir korku bir sakınca ve bir azap olmadığını aksine onlar için bir tad bir lezzet ve bir sevk unsuru olduğunu. velayet Velilik mertebesinin nübüvvet ve risaletten daha üstün olduğunu Allah’ ın mükemmellik ifade eden olgunluk sıfatları yanında eksiklik kusur ve ayıp içeren yerilmiş sıfatlarla nitelendirelebileceği,Alemin ezeli olduğunu,kıdem i alem pek çok sapık fikrin sahibidir. Bu fikirleri bu kitaplarında zikretmiştir.Fusuhul Hikem ve el Fütühatül Mekkiye adlı eserlerinde belirtmiştir. Ve İmam Zehebi Fusuhül Hikem adlı kitabı hakkında şöyle der “El Fusuhul Hikem derlediği en Kötü kitaptır.Eğer onda küfür yoksa dünyada küfür yokdur demiştir.. Bunu ben değil imam zehebi söylüyor... Şafi Fukahasının büyüklerinden Ebu İshak İbrahim b Ömer el Ceberi .ölm 687 “Fusus kitabının yazarı olan İbn Arabiyle bir araya geldiğim zaman şöyle demiştir.”Onu Allah’ın indirdiği her kitabı ve gönderdiği her Peygamberi yalanlayan Pis bir ihtiyar olarak gördüm.... Alimlerin sultanı lakaplı büyük fıkıh alimi Ebu Muhammed İzzuddin b Abdüsselam ölm.660 Kahirede kendisine İbn Arabi sorulduğu zaman şöyle demiştir “O kötülük Piri yalancımı, ohem yalancı hemde hayırdan uzak biridir, alemin kadim ezeli olduğunu söylüyor ve zinayı haram saymıyor. Ve yine meşhur Şafi alim Ebu Züra Ahmed b el Hafız Iraki.ölm.826 İbn-e-i Arabi ve eserleri hakkında şunları söylemektedir.Fusüs adlı meşhur kitabının şüphe götürmeyecek ölçüde açık ve seçik küfrü içerdiği hususunda hiç bir kuşku yoktur.Yine bunun gibi el Fütühatul Mekkiye de gerçekten onun elinden çıkmış ve ölümüne kadar onda ısrarlı olmuşsa hiç Şüphesiz O bir kafir olup ebediyyen cehennemde kalacaktır... (Ben cevap vereyim evet o kitabın sahibi o zattır.. Ağzına sağlık) Ve ben artık dayanamıyacağım ve şunlarıda yazmak zorundayım. 1-) Peygamberlik makamı öyle bir berzahtır ki Rasülün az üstünde Velinin az altında 2-) Allah bütün iyi sıfatlarla muttasıf niteli olduğu gibi kötü eksik sıfatlarla da muttasıftır Hastalanan dövülen Musibetlere maruz kalan eksiklik ve noksanlıklarla vasıflanan bizzat Kendisidir.. Bu sözlerin hepsi Kitap ve sünnet ve aklın gösterdiği kanıtlara aykırıdır Allah’ın ilim ve hikmet lutfettiği kimse bunu anlar.. Aklını başkalarının cebinden çıkar, artık kuran bünyesinde düşünmeye başla,allaha rasulune iftira atandan daha sapık kim olabilir.. Onların bu sapkın fikirlerinin peşine takılmayalım çünkü “insanlar sevdikleri kişilerle haşır olnurlar... Bu fikirlerin yaşayan sahipleri ve yandaşları, yani üst tabaka ile alt tabaka her dönemde tağutların hep yandaşları ve oy bekçileri olmuşlardır.. Onlar demokrasi adı altında Allah’ın kanunlarını hiçe sayan zihniyetler için kelle başı sayısını artırmaktan başka bir şey ifade etmedikleri halde hala gözleri görmez kulakları iştimez bir haldeler. Ben bilmem şeyhim bilir mantığının altında yatan ezilmişlik rezillik kepazelik dünya medyalarında alay konusu olmuştur... Tağutlara karşı hiçbirdönemde kıyamlarına rastlayamdığımız bu taifeye söyleyeceğim son söz mevdudinin günümüz tağutları için sözylediği bu güzelsözler olacaktır.... Mevdudi‘nin demokrasi hakkında bakın şöyle diyor: “”Demokrasi insanın ilahlaştırılması, kitlelerin egemenliğidir. Demokraside yasama halkındır. Halk parlamentoda milletvekillerinin çoğunluğu ile temsil edilir. Parlamentonun yaptığı kanunlar bütün halk için bağlayıcıdır. Bu nedenle demokrasi, Allah‘a şirk koşmaktır ve açık bir küfürdür. Çünkü Allah‘ın yasama hakkını alıp insanlara vermektedir. Hâlbuki Allah-u Teâlâ ―Hüküm ancak Allah‘ındır. O size ancak kendisine ibadet etmenizi emretti. ‖ (Yusuf Suresi: 12/40) buyurmaktadır. Parlamento kararlarının Allah‘ın adıyla değil de insanların adıyla çıkmış olması, demokrasinin küfrünü göstermeye yeterlidir. Demokratlar bu yaptıklarıyla halkı Allah‘u Teâlâ‘nın yerine koymaktadırlar. Bu nedenle demokrasi, Allah‘ı bırakıp insanları ilahlaştırmanın bir şeklidir. Allah-u Teala, ―Allah‘ı bırakıp ta kimimiz kimimizi rabler edinmeyelim‖ (Ali İmran Suresi: 3/64) buyruğu ile onu haram kılmıştır.... İşte sonuç bu Önce siz bilmezsiniz şeyh bilir daha sonra haydın sandık başına yeni rab seçelim kendimize.. allah ıslah etsin.... Kusur olduysa bendendir isabet olmuşsa rabbimin keremindendir. Allah’a emanet olunuz
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
| |