20 Mart 2008, 01:04
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 556 Üyelik T.:
11 Kasım 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
829 Konular:
194 Beğenildi:13 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Silkelen ve Kendine Gel Silkelen ve Kendine Gel
[SIZE=3][FONT=Comic Sans MS] İbret veren bir at hikayesi Günlerden bir gün, köylerden birinde, adamın birinin atı, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı, belki üzerine de toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürüdü, zayıfladı, üzerindeki toprakta biten otları yemek isteyen atın ağırlığını çekemedi ve güm diye atı yuttu kuyu.
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvrandı, bağırdı kendi dilinde. Sesini duyan sahibi gelip baktı ki vaziyet kötü.
Zavallı atı kuyunun dibinde melül mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış. Karşılaştığı bu durumda kendini atı kadar zavallı hisseden adamcağız köylüleri yardıma çağırdı. Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kaldı. Sonunda karar verildi ki kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu toprakla örtmek ve hayvanı kuyuya gömmek.
Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak attılar. Zavallı hayvan, üzerine gelen toprakları, her seferinde silkinerek dibe döktü. Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükseldi ve sonunda yukarıya kadar çıkmış oldu. Köylüler ağzı açık kalakaldı. Kıssadan hisse; Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. (Ne bazeni, çoğu zaman.) Üstümüzü toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır. Kör kuyuda olsak bile!
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
|
| |