Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 Arkadaşları:3 Cinsiyet: Memleket:Güneşin Doğduğu YerdeN.. Yaş:38 Mesaj:
745 Konular:
254 Beğenildi:52 Beğendi:0 Takdirleri:160 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Gönlün titremesidir haya Gönlün titremesidir haya
Gönlün titremesidir haya Gönül ki kurtulmuştur da ağırlıklarından, bir yaprak kadar incelmiştir
İşte o nazenin yapraktır müminin gönlü Titrer bir günah, bir yanlış, bir aykırı hal gördüğünde Gün gelir, daha bir incelir de, görmek bir yana, işlemek bir yana, bir günahı düşünmek titretir, O’nu hakkıyla bilmemek titretir o nazenin gönlü
Rabbi’ni düşünür de titrer Taşta-toprakta, insanda, kendinde Rabbi’ni görür de, taştan-topraktan, insandan, kendinden hayâ eder
Rabbim rahmetiyle esirgesin, akrabalardan bir Zehra teyzemiz vardı Televizyonlu odada oturması gerektiğinde, her ne vakit televizyonda bir erkek çıksa başörtüsünü düzeltir, yüzünü örterdi Gülerdik, O seni görmüyor ki diye Ben onu görüyorum ya derdi
Çocukluk yıllarımızdı O seni görmüyor ki dediğimizde kalmışız Duymamışız, anlamamışız onun ne dediğini
Ben seni görüyorum ya…
Yıllar sonra okudum:
Hz Aişe ra gözleri görmeyen İshak ra yanına her geldiğinde kendini sakınır, örtüsüne çeki-düzen verirmiş Onun bu durumunu hisseden İshak ra bir gün sorar:
- Ey Müminlerin Annesi! Ben âmâ olduğum halde benden de sakınıyorsun Halbuki ben sizi görmüyorum!
Hz Aişe ra cevap verir:
- Evet, sen beni görmüyorsun fakat ben seni görüyorum
Mü’minlerin emiri Hz Ömer ra’ın canına kastedilmişti Ağır yaralıydı Anladı, hissetti ki bu yara onu götürecek, son anlarını yaşıyor Bir dileği vardı, son bir dilek Kızı Hafsa ra’ı Aişe ra’a gönderdi Efendimiz sav’in ayak ucuna defnedilebilmek için Hz Aişe’den izin istedi Zira orası müminlerin annesine aitti ve Hz Aişe ra’ ın babası Hz Ebu Bekir ra da oradaydı Hz Aişe bu isteği şöyle karşıladı:
- Aslında o yeri kendim için düşünmüştüm Fakat Ömer’i kendime tercih edeceğim
Ve Hz Ömer ra vefat edince Efendimiz sav’in ayak ucuna defnedildi
Müminlerin annesi Hz Aişe ra , Allah Rasulü sav’in ve babasının kabirlerini serbestçe ziyaret ederdi Ancak Hz Ömer de oraya defnedildikten sonra kabirleri daha bir dikkatli ve daha bir örtünerek ziyaret eder oldu
Zehra teyzemiz, Hz Aişe ra’ın hayâsındaki bu rikkati, inceliği bilir miydi?
Belki bilirdi, belki
Her insan muhakkak hayâlı doğuyor
Örtünmek hayâdan
Rabbimiz setreden, örten
Tüm sırlar bir bir açığa vurulduğunda mahcup olmayalım diye, Rabbim setretsin ayıplarımızı diye her mümin biraz mahcuptur bugün
Ve örtülüdür
Allah’tan hayâ edin
Allah Rasulü sav Miraç Gecesi dünya göğüne çıktığı zaman Hz Osman ra’ın suretini gördü, ona sordu:
- Ey Osman! Bu mertebeye ne ile eriştin?
Hz Osman ra :
- Gece namazı kılmakla, dedi
Efendimiz sav ikinci göğe vardı Yine Hz Osman ra’ ın suretini gördü, sordu:
- Bu mertebeye ne ile eriştin?
Hz Osman ra :
- Kur’an-ı Kerim okumakla, dedi
Ve Efendimiz sav yükseldiği diğer göklerde de hep onun suretini gördü ve farklı güzel amellerle o derecelere eriştiğini öğrendi Nihayet Efendimiz sav altıncı gök katına ulaştığında yine onu gördü ve sordu:
- Bu mertebeye nasıl, neyle ulaştın?
Hz Osman ra şu cevabı verdi:
- Allah Tealâ’dan hayâ etmekle
Allah Rasulü sav bir gün sahabilerine sordular:
- Hepiniz cennete girmek istersiniz değil mi?
Sahabiler :
- Evet Ey Allah’ın Rasulü ! Elbette isteriz, dediler
Bu cevap üzerine Allah Rasulü sav buyurdular:
- O zaman uzun yaşama ümidinizi biraz kısaltın Ecellerinizi gözlerinizin önünde tutun ve Allah’tan hakkıyla hayâ edin
Onlar:
- Biz hepimiz Allah’tan hayâ ediyoruz, dediler
Efendimiz sav buyurdular:
- Öyle değil! Allah’tan hayâ etmek kabirleri ve kabirlerde sizi bekleyen imtihanları unutmamanızdır Başınızı ve başınızda taşıdığınız dü ş ünceleri , midenizi ve midenize gireni, size nimet olarak verilen azalarınızı muhafaza etmenizdir Kim ahireti dilerse dünya hayatının aldatıcı süsünü terk etmeli, ahiret hayatını dünya hayatına tercih etmelidir İşte Allah’tan hakkıyla hayâ etmek böyle olur İşte Allah’ın dostluk ve himayesine böyle ulaşılmış olur
Dört büyük melekten biri olan İsrafil as her gün günde yetmiş kere yüzünü kendi kanadıyla örter, Ya İlahel Alemin ! Ne yapayım, sana layık bir secde ve rükû yapamadım der
Melekler ve peygamberler: Ya Rabbi! Seni tesbih , tenzih ederiz Sana hakkıyla ibadet edemedik derler Layıkıyla kulluk yapamadıkları için Allah’tan hayâ ederler, utanırlardı
Hz Musa as :
- Ya Rabbi! Bana cennet lazım Senden cennet isterim Seni görmek de bana gerekli, onu da isterim Fakat bana ekmek, tuz, koyunların yiyeceği gibi düşük şeyler gerekince bunları senden nasıl isterim, dedi Rabbi’nden günlük maişetine dair bir şeyler istemekten hayâ etti Hak Tealâ buyurdu:
- Ya Musa! Maksat budur, bunları isteyeceksin Böylece her vakit bir ihtiyaç ile huzura gelinir, yalvarılır Bu bahane ile kulluk vazifeleri yapılır, bana kavuşma yoluna girilmiş olur
Rabbimiz de kullarından hayâ ediyor
Efendimiz sav buyurdu:
Allah rahimdir, kerimdir Hayâyı çok sever Kulu tarafından kendisine kaldırılan elleri, içine bir şey koymadan geri çevirmekten hayâ eder
Biz, Dua ediyorum, olmuyor, vermiyor… demekten hayâ etmez miyiz?
Bilmiyoruz, görmüyoruz belki, ellerimize neler neler koyuyor, neler veriyor
Rızasızlıktan hayâ etmez miyiz?
Allah Rasulü sav kudsî hadisleriyle bizlere nakletti:
Allah Tealâ buyuruyor ki: Ey Ademoğlu ! Başınıza düşen aklık benim nurumdan bir nurdur Ben nurumu nârımla azaplandırmaktan hayâ ederim Öyleyse sen de benden hayâ et! Mahlukatımın bana olan ihtiyacı ve yüceliğim hakkı için müslüman olarak yaşlanmış kullarıma azap etmekten hayâ ederim
Sonra Efendimiz sav ağladı, ağladı Gözyaşları dinince sahabiler (Allah onlardan razı olsun) sordular:
- Ey Allah’ın Rasulü! Seni ağlatan nedir?
Efendimiz sav buyurdu:
- O kişinin haline ağlıyorum ki, ondan Allah hayâ eder de, o Allah’tan hayâ etmeyip günah işler |