Şefaati İnkar Edenler Bunu Nasıl Açıklayacaksınız ?
RAHMAN VE RAHİM OLAN, YÜCELİĞİ VE ULULUĞU DAİM OLAN BİR VE TEK OLAN ALLAH (c.c.)'A HAMD. Resûlü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'ya ve O'nun Pak Ehlibeytine Salat ve Selam...
Bir çok insanın şefaat konusundaki sapkın fikirlerini bugün çürüteceğim, biİznillah.
Şimdi sizlere öyle bir kaynak veriyorum ki yıllardır kimse bunu açıklayamadı, kaynağınıda söylüyeyim Prof. Dr. Orhan Çeker'in - Tasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış isimli kitabının 74. ve 75. sayfaları. İsteyenler kitabı alıp okuyabilir. Muhteşem bir eser. tasavvuf düşmanlarının cevap veremeyeceği müazzam bir eser.
Şimdi gelelim konuya;
Peygamberimiz (s.a.v.), 'den tam 1000 yıl önce Medinede TUBBA adında bir yahudi yaşıyordu. İnançlı bir yahudi idi. Tevrattan ve Zebur'u iyi bilen bir yahudi idi. Son Peygamberin Arap olacağını adının AHMED (s.a.v.) olacağını ve yaşadığı bölgede yaşayacağını biliyordu.
Bir mektup yazdı ve yanındakilere verdi " Eğer O Peygamber (s.a.v) sen hayatta iken buraya gelirse, bunu bizzat kendin ver, yok sen ölürsen çocuklarına vasiyet et onlar versinler. Onlar ölürse, onların çocukları.. ulaştırsın."
Tubba vefat eder ve 1000 yıl sonra Peygamber (s.a.v.), Medineye gelir (hicret.)
Ve bir mucize olarak bu mektubun bulunduğu kişiye Sen yanında Tübbal'in mektubu olan ( ebu leyla) mısın? evet deyince.. Ben Muhammedim (s.a.v.), o mektubu bana getir, diyerek emaneti kendisi istemiştir.
Mektup gelir yazanlar şunladır;
"ALLAH (C.C.)'IN, NEBİSİ VE ELÇİSİ, PEYGAMBERLERİN SONUNCUSU, RABBÜ'L-ALEMİNİN ELÇİSİ ABDULLAH OĞLU MUHAMMED'E (S.A.V.), TUBBA'L'DEN. BEN SANA DA, SANA İNDİRİLEN KİTAB'A DA İMAN ETTİM. BEN SENİN DİNİN VE SÜNNETİN ÜZEREYİM VE SEN'İNDE HER ŞEYİN DE RABBİNE İMAN ETTİM. İSLÂM ŞERİATI/DİNİ OLARAK RABBİNDEN SANA NE GELDİYSE HEPSİNE İMAN ETTİM. EĞER SANA YETİŞİRSEM NE KADAR GÜZEL, NE MUTLU BANA. EĞER SANA YETİŞEMEYECEK OLURSAM, KIYAMET GÜNÜNDE BANA ŞEFÂAT ET VE BENİ UNUTMA. ÇÜNKÜ BEN SEN'İN ÜMMETİNİN İLKLERİNDENİM. SENİN GELİŞİNİN ÖNCESİNDEN SANA BİAT ETTİM. BEN SEN'İN DİNİN VE BABAN İBRAHİM'İN DİNİ ÜZEREYİM."
Evet bu mektup hala elimizdedir...
Evet doğruluğu yüzde yüz olan ve halen sergilenmekte olan bu mektubu okuyunca şok oldunuz tahminimce bin yıl önce birinin şefaat istemesi... bununlada bitmiyor.
İkinci husus;
Şefâat şu şekilde istenmelidir; YA RESÛLULLAH (s.a.v.) , sana ahirette şefâat hakkı verilecek o gün beni unutma. Niyeti ve Ümidi ile istenmelidir.
Ayetlerle delili;
Rahmân'ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır. Meryem (87)
O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. Ta Ha (109)
Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah'ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar. Necm (26)
Ayetlerden de anlaşılacağı ALLAH (c.c.), bazı kullarına şefâat hakkı vermiştir. Bunlardan biride Son peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'dir.
Ayrıca konu ile ilgili videolar:
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Konu kesinlikle alıntı filan değildir, kendim yazdım, aslında daha bir çok hadis var onlarıda yazardım ama vakit yok. Yanlış düşünenler umarım araştırıp Ehli Sünnet Alimlerinin kesinlikle kabul ettiği, ŞEFÂAT hususunu sizde kabul edersiniz.
Prof. Dr. Orhan Çeker'in - Tasavvufi Meselelere Fıkhi Bakış kitabını kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Okuyun ve bid'at ehlinin ne kadar batıl düşünceli, dini konulara ne kadar basit yaklaştıklarını görün.