03 Nisan 2012, 09:52
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet:kadın Memleket:sivas/istanbul/ Mesaj:
5.614 Konular:
582 Beğenildi:4887 Beğendi:6561 Takdirleri:26172 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | "Sülükle bahar temizliği" "Sülükle bahar temizliği" Bahara doğduğumdan mı bilmem ama benim de bu günlerde damarlarımdaki kan deli deli akar.
Her an her şeyi yapabilirim. Hele de merakımı cezp ettiyse.
Zaten başıma ne geldiyse merakımdandır bilirim.
Yine böyle bir ruh halinde olmalıydım ki; Pazar sabahı kahvaltıda “Boğaza mı gidelim, sahile mi inelim?” diye sohbet ederken beynimde yanıp sönen bir ışıkla telefona sarıldım.
“Bugün sülük tedavisi yapıyor musunuz?” soruma “ Evet “ cevabını alınca da soluğu orada aldım.
Böylece ben, arınma sezonunu diz kapaklarım yan taraflarına sülük yapıştırmakla açmış oldum.
Hani duymuşsunuzdur, “Doktor sülükler”.
Hemen “Bunlar dolandırıcı!” diye yargılamayın bence.
Sizinle aynı kanaatte değilim.
Bunun da bir alternatif tedavi yöntemi olduğuna inanıyorum.
Bütün dünya da bu yöntemin kullanıldığını da biliyorum.
Sülük tedavisinin ay takvimine göre belirli günleri, bu günlerin belirli saatleri olduğunu bildiğim için arayıp sordum zaten.
Durun sakin olun!
Ne o yüz ifadeleri.
Tamam, itiraf ediyorum sandığım kadar kolay bir şey değilmiş.
Uzun zamandır bu yöntem ilgimi çekiyordu zaten. Yaptıran arkadaşlarım vardı.
Aklınıza gelmeyecek yerlerine, ağızlarının içine dahi sülük yapıştıranlar ve çok iyi sonuçlar aldıklarını söyleyenler aklımı çelmişti. Dedim ya merak kediyi öldürür.
Benim eskiden beri bacaklarıma ara ara kramp girer. Son zamanlarda sağ bacağıma daha fazla giriyordu. Masaj yaptırırken bacak adalelerimdeki bu gerginliği fark eden masözün de “Sülük denemelisiniz” demesi bende bir altyapı oluşturmuş anlaşılan.
Önce sülük koyulacak yere kupa kapatılıyor. Benim için en can alıcı yer burası.
Yok, böyle bir acı.
Eee arınmak o kadar kolay mı?
Gerçi bana uygulanan bölge bu acının en çok hissedildiği yerlerden biriymiş.
Derin derin nefesler alıyorum. Ama her an bayılmak üzereyim. Kendi ayaklarımla tıpış tıpış geldiğim için ne diyecek sözüm ne de nazlanacağım kimse var.
Bana göre bu sevki kaderdi.
Demek ki damarımdan akacak kanım vardı.
Kupalarla vakum işlemi gerçekleşince bir kavanoz içinde sülükler geldi.
Açık söylemek gerekirse önce pek bakamadım. Kaygan dokunuşlarını hissediyordum sadece ve hafiften böcek ısırığı gibi bir iki ısırık. Ama tuhaf olan sağ bacağıma yapışan altı sülüğe rağmen sol bacağımdakiler hiç isteksiz kaçmaya çalışıyorlardı.
Zar zor sol bacağıma da üç tanesini tutturmak mümkün oldu. Bu fasılda fazla sıkıntı yok.
Önce “Gerçektende sevimsizmiş bunlar!” deme gafletinde bulundum.
Uygulamayı yapan hanım suratıma hayretle bakıp:”Öyle demeyin! dedi. Bunlar tam bir mucize. Kendileri narkoz verip toplardamardan yol açıyorlar, kirli kanı alıp enzimlerini veriyorlar ve tekrar damar yolunu kapatıp kendiliğinden bırakıyorlar.”
Haklıydı. İçimden tövbeler ettim.
İşleri bitince sülükleri size veriyorlar. Ben istemedim. Onlara bakamam dedim. Her gün sularını değiştirmek yeterliymiş, yaklaşık dört buçuk ay sonra yeniden sizin için kullanılabilirlermiş.
Bakanlar bu sülüklerin günler içinde içindekileri boşaltırken neler neler kustuklarını anlatıyorlarmış. Zavallı hayvancıklar, bizden iki saatte aldıklarını dışarı atmaları dört buçuk ay sürüyor.
“Siz ne yapıyorsunuz bunları?” dedim çayır çimene bırakıyorlarmış. Bu hayvancıklar su bulana kadar günlerce ve kilometrelerce yol giderlermiş.
İnternette kullanılan sülüklerin alkol ya da çamaşır suyu ile imha edildiğini okumuştum. O yüzden bunu duymak beni rahatlattı. Şu insanoğlu ne nankör öyle değil mi?
Önce kullanıyor sonra acı vererek imha ediyor.
Sülükler beni iki saat kadar bırakmadı. Onlar kocaman olup bıraktıklarında her şey bitti sandım ama. Maalesef. Sülüklerin bıraktığı yerlere tekrar kupa kapatıldı.
Nihayetinde bacağıma öyle kalın bir bandaj yapıldı ki abarttılar sandım.
Ama kanamanın ufaktan devam ettiğini bandajları bir iki gün sürekli değiştirmek zorunda kalınca sebebini anladım. Sonra öğrendim ki kırk sekiz saat bu böyle devam edermiş.
Başlangıçta yara yerlerinin, gerçekten feci bir görüntüsü vardı.
Ama şu iki haftanın sonunda artık çok hafif yara kabukları kaldı.
Eğer anlattıklarım sizi korkutmadıysa, sıcaklar başlamadan bu işi yapın.
Ama dikkat edin kansızlık probleminiz olmasın. Zira epey bir kan kaybınız oluyor.
Şimdi asıl merak ettiğiniz hususa gelelim.
Arındım mı? Samimiyetle söylüyorum, hiçbir fikrim yok.
Tek bildiğim o günden beri bacağıma kramp girmedi ama yarın girer mi bilemem.
Zaman ne gösterecek bekliyorum.
Bu arada sizin bahar temizliği hususunda ki yöntemlerinizi de MERAK EDİYORUM.
''ALINTI ''Moral haber Size bir şeyler aktarmak isterim.Sülükle tedavi bizim yörede çok kullanılır.Faydasını fazlası ile gördüğünü belirtir uygulayanlar,fkt burda beni üzen bir nokta oldu sülüklerin tedaviden sonra çamaşır suyu ile imha edilmeleri ne kdr vahşice veya sizden emdikleri kanı aylarca boşaltmlarını beklemek de çok doğru bir davranış olmasa gerek. Bizim yöredekilerin yaptığı şu... sülük kanı emidikden sonra kendini bırakıyor ve bu esnada ona tuz veriyorlar ve sülük sizden emdiği kanı kusuyor ve çabucak kurtuluyor yükünden bu yöntem aylarca beklemekden daha mantıklı gibi geldi bana neyse... Sülük tedavisine alternatif bir seçenek daha var. Ben kesinlikle sülüğe tahammül edemem derseniz hacamatı öneririm. İkisindede sonuç pis kanı aldırmak . RABBİM HERKESE ŞİFA VERSİN İNŞ...
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım...
Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
| |