11 Nisan 2012, 12:47
|
Mesaj No:49 |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 Arkadaşları:3 Cinsiyet:Erkek Memleket:Kayıp bir Kentten Yaş:44 Mesaj:
745 Konular:
145 Beğenildi:313 Beğendi:100 Takdirleri:3844 Takdir Et:
| Cevap: hocamıza yapılan güzel bi slayt çalışması... Esselamu aleyküm Evvela şunu belirtmek isterim ki sayın Abdulmelik sizin yönetim anlayışınız hep dediğim gibi, gerçekten taktire şayan Allah razı olsun bu sınırları korumanız ve taviz vermemeniz çok hoş ve yerinde bir davranış Allah muvaffak etsin...amin
Allah Azze ve Cel övülmeye, sevilmeye ve bilinmeye layık en üstün ve tek olandır.O ndan gayrı hiç kimse yi daha fazla sevmek olmaz Ondan gayrı kimseye daha fazla muhabbet beslenemez Onu övmeye dimağlar yetmez....
Resulullah s.a.v Allahın c.c. yarattığı tüm varlıkların üstünde ve Allahın c.c. en sevdiği kulu ve kendi nidası ile "Alemlere Rahmet" olan yegane halifesidir.
Alimler, Veliler ise Kuran ve Sünnetin hizmetkarı ve Onlar ışığında İslamı ayakta tutan Allahın c.c. izni ile bu dine hizmet eden ve Resulullahın s.a.v yolunda İrşad eden halifelerdir.(Kuran ve Sünnete tabi olanlar)
Şimdi asıl konu olan ve forumda da olduğu gibi gerçek hayatta da aslında kesişme noktası olan "sencilik" "bencilik" "siz" "biz" ayrışımları kişiler farkında olmasada, İslama yakışmayan ve İslamın İttihatı için büyük bir engel teşkil eden ve düğümlenmiş bir engeldir.Müslümanlar Kuranda ve Sünnette defalarca uyarılmasına rağmen birlikten uzaklaşmış ve parçalanma yoluna sapmışlardır.Elbette bunun sebepleri vardır.En başta İtikadi olarak yaşanan ihtilaflar, sonrasında dış güçlerin oyunları ve zamanımıza kadar süre gelen bölünmeler.
Tarikat , Cemaat, direniş, Cihad kavramları altında cem olan ama asılında cem olmak kastının Kuran ve Sünnette cem boyutunu bir türlü yakalayamayan müslümanlar bugün bırakın tek vücut olmayı parçaları yedi kıtaya dağılmış durumdadırlar.Umut ve dualarımız hep budurki Allah c.c. bizlere İttihat-ı İslamı nasip etsin ...amin
Artık voltranı oluşturmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile..
Bu sebeplerden dolayı ve her nekadar Kuran ve Sünnet desede insanlar aslında bağlı oldukları ve fikir edindikleri ekollerin etkisinde olduklarının farkında olmadıklarından dolayı olsa gerekki bir birleri ile devamlı yarış içinde ve tekfirlere, hakaretlere uzanan davranışlar sergilemekte ve bunuda Kurana ve Sünnete mal etmekdedirler.İşte burası kopma noktası aslında müslümana yakışır olan nedir...?
Evvela hatasız kul olmaz hatasız kul arayan yanılır ki eğer böyle bir kul olacaksa o Resulullah s.a.v olurdu evet Allah c.c. tekliğini bildirmek için bunu yaşatacaktı ama bu fakir derki eğer bu ispat edilmeyek bir şey olsaydı Allah c.c. için, vallahide billahide tallahide Resulullah s.a.v tek bir hata işlemezdi , lakin Allah c.c. hatadan münezzeh tek olandır.....
Bundan dolayı kişilerin hatalarını görmek ve onların yanlışlılarını ve uyumsuzluklarını açığa çıkarmak reddetmek ayrı birşeydir, kişileri tekfir etmek ayrı birşeydir.Bunu başaran ve karşılıklı hatalarını göre bilen heva ve heveslerinden uzak ki "alimlerde kibir daha fazladır ilimlerinden dolayı" adil yaklaşımlar sergilediklerinde taşlar yerine oturacak tekrar dan olaylarda ittifak edilecek ve bu davranış bir çığır olacaktır kanaatindeyim....
Eksileri ve artıları ayırt edemez ve bir taraf üstünden gidersek bu çözümden çok karışıklıklara sebep olur.Bundan dolayı doğruya doğru eğriye de eğri demek evla olandır.Doğru oturup doğru konuşmak lazım ....
vesselam veddua |
| |