Gece ile gündüzün birbirini izlemesinde ve Allah'ın göklerden indirip onunla cansız toprağa hayat verdiği rızık imkanlarında ve rüzgarların değişmesinde, (bütün bunlarda) akıllarını kullanan insanlar için mesajlar vardır.
Hakikati ortaya koyan Allah'ın bu mesajlarını sana aktarıyoruz. Eğer Allah'ın (bu ibret dolu) mesajlarına değilse başka hangi habere inanacaklar?
Vay haline kendi kendini aldatan günahkarın,
o ki, kendisine iletilen Allah'ın mesajlarını duyar ama sanki onları duymamış gibi küstahça umursamazlığında devam eder! Bu sebeple ona acıklı bir azabı haber ver…
(Casiye 5-6-7-8)
Öncelikle Muhammed İkbalden şu dörtlü ile bakalım:
Şu zavallı döndü dolaştı
Din adına dinde yaralar açtı
Sufi ve Mollanın tevillerine
Cibril hayret etti Peygamber Şaştı.
Muhsin Ve Ferdi Hocalarım Emin Olun Hadis hususunda kimsenin fikrine ve alışagelmiş yöntemlerine karışmak istemediğim için hep sessizliğe tercih ettim ve Kendi fikrimi beyan etmedim kimin bana nasıl bakacağına da bakmam Elimde Kur’an gibi bir rehber var iken asla çekinmem...
Şimdi size Hadis hususunda gerçek fikrimi sunacam ister kızın ister kızmayın ama bu konuda fikrim nettir…
Öncelikle Sünnet hususunu Hadisten ayıralım:
Sünnet Allah resulünün Kur’ani kerimin rehberliği ile aktardığı uyguladığı yaşadığı İkinci kaynak olarak Mütevatir, Mütevaris veya Yaşayan sünnetler ya da ameli tevatür denilen İman edenlerin kitlesel rivayet yoluyla nesilden nesile aktardıkları uygulama ve bilgiler… Güvenirlik açısından İslam’ın ikinci kaynağıdır Hatta Kur’an/Sünnet Et ile tırnaktır birini birinden bağımsız ele almak Hataya düşmeye farklı anlayışlara yönelmeye sebebiyet verir bu sebebiyet ise insanın Felaketine sebep olur.
Lâfzî Mütevatir olarak nakledilen Klasik hadis usulünde geçen en sağlam Hadis ile bakalım:
‘’Men kezebe aleyye müteammiden felyetebevve’ mak’adehu minen-nar’’ (Kim bana yalan yakıştırırsa ateştedir)
Hadisleri dinin kaynağı olarak her konuda istedikleri gibi delil alan kesimlerin kendilerince en sağlam olarak gördükleri rivayeti ele alalım ve nasıl bir sonuç ile karışılacağız ona bakalım sonra devam ederiz Hadisin dinde ne tür yaralar açtığına…
Bu rivayeti nakleden hadis âlimlerine göre bu rivayeti nakledenlerin sayısı kimisine göre 40 kimisine göre 62 kimisine göre 100 kimisine göre 200 kimisine göre 70
Öncelikli olarak Hadisin Tevatür düzeyinde olması için 70 Sahabenin nakletmesi yeterlimdir? Çünkü bazılarına göre bazılarının Mütevatir saydığı bazılarına göre değildir bu çelişki değilmidir?
Düşünün bu rivayet tüm otoritelerce Sahih kabul edilmekte ama kendi belirledikleri kriterler ile İttifak olarak baktığımızda verilen sayı farkları Herkesin ittifak ettiğini göstermemekte ve göstermemesi ise ittifakın olmadığını ortaya koyar.
Mütevatir olarak kabul edilen hadislerin teker-teker bize isnad ile ulaşmış olması ravilerinde teker-teker cerh ve ta’dilinin yapılabileceği anlamına gelmesine rağmen cerh ve Ta’dile tabi tutulmadan ‘’Mütevatir’ olarak çok rahat bir şekilde sunulabilmiştir.
Kesin bilgi ifade etmesi beklenilen ‘’Mütevatir’’ tanımına baktığımızda birçok ihtilaf ile karşı karşıya kalıyoruz. Kaç kişinin haberinin Mütevatir sayılacağı başlı başına bir meseledir.
El Bakıllaniye göre: 4 kişinin haberi mütevatir sayılmaz 5 Kişinin haberinde ise kararsızım.
5 Kişinin haberi mütevatir için yeterlidir (Li’ana Kıyasla)
7 Kişinin haberi Mütevatirdir.
10 Kişinin haberi Mütevatirdir (Bakara 196 kıyasla)
12 Kişinin haberi Mütevatirdir (İsrail oğullarının nakiplerinin sayısı 12 olduğu için)
20 Kişinin Haberi Mütevatirdir (Enfal 65’e kıyasla)
Bu rakamlar 1500 e kadar çıkmakta eğer Mütevatir olduğuna delil alınması gereken bir rakam hususunda İttifak yok ise Aklen buna en mantıklı olarak delil alınması gereken sayıların 1400-1500 olması uygundur.
Kendilerince haklı olma mantığı ile ele alınan sayıların Kur’anda geçiyor olması Mütevatir için gerekli sayı olarak alınması Hadis ilmi ile uğraşan ve çalışanların verecekleri hükümlerin ne kadar sağlıklı olacağına işaret edebilir.
Gerçek manada ‘’Mütevatir’’ olan Namazın kılınış şekli, vakitleri, ezan, bayram namazı, haccın yapılış şekli gibi bilgiler daha ilk tabakada Allah resulünden sonra dönemlerde bile binlerce onbinlerce sahabe tarafından sonraki nesle aktarılmış ve daha sonra gelen nesiller sayıları arttıkça kendilerinden sonraki nesillere aktarmıştır İşte Mütevatir denilen bu olmalıdır. Sayı bakımından az olarak bizlere nakledilmiş haberlere Mütevatir demek zorlamadan başka bir şey değildir.
Buhari’nin dahi kendi hesabına göre 600-700 bin hadisten 6-7 binini sahih sayması o asırda hadis uydurmanın ne kadar yaygın olduğuna delil değilmidir. Kur’anı bir kenara bırakan anlayışların geneline baktığımızda Dini hadisler üzere bina ettikleri o kadar bariz iken daha ne dememi bekliyorsunuz. Asla Dinimi Rivayetler üzere inşa etmem geçmişte etmiş isem de bu hatamdan döndüğümüm ispatı olsun bu yazı Hadisi İtikadi hususlarda delil olacak kadar delil alanların anlayışından beriyim dinimin Temel harcı Kur’an/Sünnettir Hadisler asla İnanç hususunda delilim değildir.
Bugün İslam âleminde isteyen herkes istediği her hususta ister red ister kabul hususunda Hadis olarak nakledilen rivayetler ile kendine dayanak bulmakta hiçte zorlanmamakta En basitinden Şia ‘’Allah resulünün size iki emanet bırakıyorum onları sımsıkı sarıldıkça asla ayrılığa düşmezsiniz ‘’ Rivayetini Ehlibeytim olarak Sahih kabul ederken Karşı atağa geçen Sünni ise Ehli Sünneti kutsallaştırmakta şahsım adına iki sininde görüşüne değer vermediğim için Kur’an/Sünnet olarak kabul ederim.
Siyasi ihtilaflar Başka dinlerden İslama geçen kitlelerin kendi inançlarında var olan bilgilerini kutsamak istemelerinde kullandıkları en rahat olay Allah resulüne iftira atmak ve bir söz bulup ona yamamak olmuştur İsteyen istediği usul ile baksın ben hadis adı altında sunulan sözlere çok ehemmiyet vermiyorum benim görüşüm beni bağlar sadece.