Kim Ne Der?
KAFİRLER NE DERLER?
-Sana,
«Sen okumuşsun» derler; oysa Biz, öğrenecek kimselere ayetleri böylece türlü türlü açıklamaktayız.(6/Enam-105)
-(Ey Resulüm!) Şimdi belki sen, «
Ona bir hazine indirilse, ya da beraberinde bir melek gezip dolaşsa ya!»
diyorlar diye sana vahyolunan vahyin bir kısmını terkedecek olursun ve bundan dolayı da göğsün daralır. Sen yalnızca bir uyarıcısın. Allah ise her şeye vekildir.(11/Yunus-12)
-O zaman «
Acaba bize mühlet verilir mi?»
derler.(26/Şuara-203)
-Gökten azap olarak düşen bir parça görseler: «
Bulut kümesidir»
derler.(52/Tur-44)
-Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve:
Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür, derler.(54/Kamer-2)
-Şüphesiz Allah (hakkı açıklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlığı misal getirmekten çekinmez. İman etmişlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince:
Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misallerle Allah ancak fâsıkları saptırır (çünkü bunlar birer imtihandır).(2/Bakara-26)
-Onlardan bazıları Peygamberi incitmek için
«O herkese kulak veren safın biridir» derler. De ki: «Evet öyledir, ama hep hakkınızdaki iyi sözlere kulak veren biridir, Allah’a inanır, müminlere güvenir. İman edenleriniz için bir rahmettir O!» İşte böylesi bir Allah Resulünü incitenler yok mu? En acı azap onlara olacaktır.(9/Tevbe-61)
Onlar, Allah'ı bırakarak, kendilerine fayda da zarar da veremeyen putlara taparlar: «
Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır»
derler. De ki: «Göklerde ve yerde, Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz?» Allah, onların ortak koşmalarından münezzeh ve yücedir.(10/Yunus-18)
«
Rabbinden ona (Muhammed'e) bir mucize indirilse ne olur!»
derler. Onlara de ki: «Gaybı bilmek Allah'a mahsustur; bekleyin, doğrusu ben de sizinle birlikte beklemekteyim.»(10/Yunus-20)
«
Bu iddiada samimi iseniz, bu azabın gerçekleşmesi ne zamandır? söyle»
derler.(10/Yunus-48)
Sana «
Kuran'ı kendiliğinden uydurdu» derler, de ki: «Uydurdumsa suçu bana aittir; oysa ben sizin işlediğiniz günahlardan uzağım.»(11/Hud-35)
Ve muhakkak biliyoruz, onlar
derler ki,
«O'nu şüphe yok bir beşer öğretiyor.» Kendisine nisbet ettikleri şahsın lisanı Acemidir, bu ise pek açık bildiren bir lisan-ı Arabîdir.(16/Nahl-103)
Amel defteri ortaya konunca, suçluların, onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün, «
Vah bize, eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış!» derler. İşlediklerini hazır bulurlar. Rabbin kimseye haksızlık etmez.(18/Kehf-49)
«
Doğru sözlü iseniz bildirin bu tehdit ne zamandır?»
derler.(Enbiya-38)
Onlar:
«Eğer doğru söylüyorsanız, bildirin, bu sözünüz ne zaman yerine gelecektir?»
derler.(27/Neml-71)
«
Doğru söylüyorsanız bildirin bu hüküm ne zaman verilecektir?»
derler.
(32/Secde-28)
Yüzleri ateşte çevrildiği gün: «
Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke Peygamber'e itaat etseydik!»
derler.(33/Ahzap-36)
«
Doğru sözlü iseniz söyleyin bu vaad ne zamandır?»
derler.(34/Sebe-29) ( 36/Yasin-48)
«
Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?» derlerdi.(37/Saffat-36)
«
Allah doğurdu»
derler ve elbette bunlar yalancıdırlar. (37/Saffat-152)
Her kimi de Allah şaşırtırsa artık bundan sonra ona hiçbir dost yoktur. O zalimleri azabı gördükleri vakit:
«Geri dönmeye bir yol var mı?»
derken göreceksin.(42/Şura-44)
Doğrusu inkarcılar, «
Ölüm bir defadır, tekrar diriltilmeyeceğiz. Eğer doğru sözlü iseniz bize babalarımızı getirsenize»
derler.(44/Duhan-34-36)
Veya, «
onu uydurdu»
derler. De ki: «Eğer onu uydurdumsa, beni Allah'a karşı hiçbir şekilde savunamazsınız; O, Kuran için yaptığınız taşkınlıkları daha iyi bilir. Benimle sizin aranızda şahit olarak O yeter. O, bağışlayandır, merhamet edendir.»(46/Ahkaf-8)
İnkar edenler, inananlar için: «
Eğer İslamiyet'te bir hayır olsaydı, bu hususta bizden öne geçemezlerdi»
derler. Bununla doğru yola girmedikleri için de, «
Bu, eski bir uydurmadır» derler.(46/Ahkaf-11)
Yoksa senin için şöyle mi
derler: «Şairdir, zamanın onun aleyhine dönmesini gözlüyoruz.(52/Tur-30)
Ve
derlerdi ki:
Öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi yeniden diriltileceğiz?(56/Vakıa-47)
Gizli toplantıdan menedilen, sonra menolundukları şeyi yapmaya kalkışarak günah işlemek, düşmanlık etmek ve Peygambere karşı gelmek konusunda gizli gizli konuşanları görmedin mi? Sana geldiklerinde, Allah'ın seni selamlamadığı bir şekilde seni selamlarlar; içlerinden, «
Gerçekten peygamber olsaydı Allah'ın bizi, söylediklerimizden ötürü, cezalandırması gerekmez miydi?»
derler. Cehennem onlara yeter. Oraya girerler, ne kötü dönüştür.(58/Mucadele-8)
«
Doğru sözlü iseniz bildirin bu azap sözü ne zamandır?»
derler.(67/Mülk-25)
O inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden: «
Hiç şüphe yok o bir delidir»
derler.(68/Kalem-51)
«Öldükten sonra biz, (dünyadaki) ilk halimize mi döndürüleceğiz, (hem de) çürümüş kemikler olduktan sonra mı?» derler.(79/Naziat-10-11)
-------------devamı var---------