Kapımıza Bırakılan Hediye!
Her gün kapımıza 5 kez hediye bırakılıyor, bazılarımız bu hediyeyi kabul ediyor, bazılarımız görmemezlikten geliyor…
Halbuki hediye geri çevrilmez öyle öğrenmiştik ve bu hediye de diğerlerinden çok farklıydı.
Gerçek manada hissedilecek huzuru, ele geçirilmesi zormuş gibi algılansa da mutluluk verici hissiyatı yanlış yollara saparak, günü birlik tutkularda ömür tüketerek, günde 5 vakit gelen mutluluğu, huzuru tepmeyi göze alıyoruz.
Her gün Allah(c.c.) tarafından gönderilen bu hediye, renk, dil, ırk, biçim ayrımı yapılmaksızın herkesin önüne bırakılıyor.
Kimileri bu hediyeyi umursamaz kimileri de hem bu hediyenin ne olduğunu, hem de gönderenin kim olduğunun farkında olduğu halde reddediyor. Bunun adına ister gaflet, ister cehalet, isterse de miskinlik denilsin onlar da bir şekilde bu değerli hazineden mahrum kalıyordu.
Bu fani, geçici ve yalan dünya da insanoğlunun sahip olacağı en büyük huzur ve mutluluk kaynağıdır NAMAZ.
İslam güneşinin ışığıyla, kişinin iç dünyasını aydınlatan ibadetlerimizle hayatımıza yön veren bir pusula görevini sürdürmektedir NAMAZ.
Bundan dolayıdır ki, insani, vicdani ve ahlaki değerlerimiz ile bizi sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir birey olmamızı sağlayan yüce bir hediyedir.
Dünyaya o kadar çok bağlanmışız ki, gerçek hediyeden kaçar olduk. " Yaratan’ın var olduğunu " unutup, sanki ebediyen bu dünya da kalacakmışız gibi kapımıza gelen bu değerli hediyeyi geri çeviriyoruz.
Kapımıza gelen 5 vakit namaz insanoğlunun alabileceği en güzel hediye, en güzel davet, en faydalı hediye…
Allah (c.c.) rızası için gönülden bağlılıkla idrak ederek, ömrünü dolu geçiren insana sunulmuş büyük bir nimettir NAMAZ.
Günde 5 kez Allah’ı hatırlatır, her an onun huzurunda olduğunu hissettirir. Sevdiğimiz gerçek, samimi dostla, sohbet ettirir bizleri…
Namaz
Müminin hayatını disipline sokar.
İnsanı fuhşiyattan alı koyar.
Namaz hayasızlıktan ve kötülükten alı koyar.
Namaz insanı her türlü günaha karşı kalkan vazifesi görür
Namaz insana kuvvet verir.
Namaz insanlar arası eşitliği sağlar.
Namaz en büyük koruyucudur, müminleri tehlikeden korur.
Kalbi huzura temin eder.
Namaz sıhhat verir.
Ve en önemlisi bizi huzuruna davet eder…
Bu hediyenin faydalarını görmemek akıl karı mı yoksa ihtiyacımız mı yok?
Nasıl ki sevdiğimiz insanın bizi, sevmesi için sürekli fedakarlık ve özveri de bulunmaktan kaçınmıyoruz. Sonsuz merhametini ve affını esirgemeyen Allah’a vefamız neden eksik olsun ki.
Yenilmeyi, kaybetmeyi bile içimize sindirebiliyorken. Akıbetimizin hayrına vesile olacak “NAMAZ” ı neden sindirmekte zorluk çekiyoruz.
Hayatın çok ince, hassas ve pamuk ipliğine bağlı olduğunu, yaşadığımız bir çok olayla şahit olmamıza rağmen boş, anlamsız ve sürekli tüketen yaşam tarzımızla, NAMAZ’ı unutulmuş, kenara atılmış bir inanç olarak görmekteyiz belki de.
Halbuki bize sunulan bu hediye, iki dünya saadeti için paha biçilmez bir ibadet. Derin pişmanlıklar yaşamamak adına kendimizi sorgulayarak bu hediyeye sırtımızı dönmemeliyiz. Harabeye dönen bir ömür bırakmamak için bu hediyeye sahip çıkalım…
Rabbim bu hediyeyi geri çevirenlerden eylemesin bizi…
AMİN.
Kaynak : Risale Ajans/ Kübra Sürmen