01 Kasım 2012, 02:38
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13046 Üyelik T.:
16 Aralık 2010 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Yaş:44 Mesaj:
553 Konular:
54 Beğenildi:20 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | İmtihan 'An'ları Kazanmaktan İbarettir.. İmtihan 'An'ları Kazanmaktan İbarettir.. Her 'an'ın insanda bir hükmedicisi vardır. O hükmeden oranında ya yapım gerçkleşir, ya da yıkım. Yaratıcı bağının bulunmadığı 'an'lar, şeytanın hücumuna açık olunan zaman dilimleridir. İnsanın başına gelen bütün belâ ve musibetler, böyle gaflet anının mahsülüdür. Oysa hakiki uyanıklık hali, nefsin, heva ve hevesi karşısında; Yaratıcının emir ve yasaklarına uygun yaşama halidir.
Her başa gelen, insanın o 'an'daki varolan direnciyle karşılaşır. O anın iman enerjisi insanın üzerinde hakim olursa, an boğulmaktan yok olmaktan kurtulur.Yoksa insan, o anı anlamlandırmak için kararlı bir şekilde adım atmazsa, an yıkılır. İnsandaki şer güçler, o anın üzerinde hakim olur. İnsan o zamanlarda boğulur.
İnsan için her zaman diliminde iki davranış söz konusudur.
Birisi, his, heva ve şeytanı sevindirip, vicdanı karartma halidir. Ki bu hal, başında akıl bulunan insanın sükut halidir.
Diğeri ise, akıl, kalp ve vicdanı, insanın maddi ve manevi bedeninde hakim tutup; nefis, heva ve şeytanı kahreden davranışlar içerisinde olmak ki, bu da, vicdanın cilâlanmasıdır. Bu hal de, insanın 'insanlık' tacını başına giydiği ve meleklerin alkışladığı bir haldir.
İnsanın Yaratıcıya olan yakınlığı da bu tacı başında tuttuğu orandadır.
İnsana yakışan da, 'insanlık tacı' başında olduğu 'an'lardır.
O taç düştü mü, insan da düşüyor, insanlık da düşüyor.
__________________
Sustum..! Birikti yanaklarimda alfabe..Ya RAB..! Sukütu'mu en güzel duam eyle..
|
| |