11 Mayıs 2008, 18:58
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 1786 Üyelik T.:
10 Mayıs 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
5 Konular:
4 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Affet Allah ım!!... Affet! Affet Allah ım!!... Affet! Affet Allah’ ım!!... Affet!
Hani söz vermiştik alem-i ervah'da!... "Bela" demiştik "Enestu bi Rabbikum?" sualine. Yaratıcı, rızk verici ve yegâne kanun koyucu olarak Allah’ dan başka İlah, önder olarak da O'nun Resul'ünden başkasını tanımayacaktık!
Hani söz vermiştik!... Hani söz vermiştik Erkam' ın evinde! Hangi şart ve ortamda olursa olsun İlayı Kelimetullah misyonun olacaktık.
Hani söz vermiştik Akabe tepesinde! Kendimizi ve ailemizi koruduğumuz gibi kanımızla, malımızla ve canımızla koruyacaktık Resulullah’ ı.
Hani söz vermiştik Akabe tepesinde! Doğru olan her şeyde Resul'e itaat edecektik. Rabbani davayı elden ele, gönülden gönüle, balçıkla sıvanmayan hakikat güneşini cihadsız ve şehadetsiz bırakarak lekelemeyecektik.
Hani söz vermiştik Medine'de!... Hani söz vermiştik dünya kardeşliğinin en güzel teşekkül etmeye başladığı Medine'de! Kıyamete kadar tüm Müslümanlar kardeş olacaktı!.. Ve bizler…. Ve bizler muhakkak ki "Müslümanlar kardeştir" Ferman-ı İlahisine gönülden bağlanacak, vücudun azaları gibi birbirimizin derdiyle dertlenip, sevinçlerimize ortak olacak, "Komsusu açken tok yatan bizden değildir" düsturuna, evrensel komşuluk bildirisine kardeşliğin en ateşi olarak bakacaktık.
Hani söz vermiştik Rıdvan’ da!... Başımızı tutamayan ellerimizi kökünden kurutacaktık. Nemlenmemiş bir gözü, yaralanmamış, çile çekmemiş bir bedeni Mevla'ya sunmayacaktık. Mücadelesiz ve vuslata özlemsiz geçen bir günü yaşanmamış kabul edip, doğarken nişanlandığımız ölümle cihad masasında, sehadet gömleğini giyerek nikâhlanacağımız günün hasretiyle yanıp tutuşacaktık.
Hani söz vermiştik ayaklarımızı vura vura Mekke'ye girerken! Dinime, namusuma dil uzatan zalimler tekrar iş başına gelirse, mukkades beldelere Ebreheler tekrar saldırırsa, bizde kanatlanıp Mevlamızın Ebabil kuşları olmaya talip olacaktık.
Hani söz vermiştik Veda Haccında Resulullah’ a! Cahilliye adetlerini bir daha diriltmemek üzere kökünden kurutacaktık. Miras bırakılan emanetlere sımsıkı sarılacak, Ahkâm-ı Kur'anniye'yi tüm dünyaya hâkim kılacaktık.
Ahde vefa gösteremedik Allah’ ım! Zihinlerdeki hatırasını çoktan silmiştik... Şehadet mi?... Çok uzaktı bizden...Tanımıyorduk onu... Sözlüklerimizden bile çıkarmıştık... Çile çekmeye yaklaşmadık.. Öyle eğildik, öyle eğildik ki doğrulacak ne bir belimiz, kaldıracak ne bir başımız kaldı...
Utanıyoruz Allah’ ım! Nemlenmemiş bir gözle, yara almamış bir bedenle huzuruna varmaya utanıyoruz... Ahde vefa gösteremedik Allah’ ım, bunu biliyoruz... Ama şunuda biliyoruz ki rahmet deryanda ufacık bir damlayız... Yüzümüz yerde ama........
Affet Allah’ ım!!... Affet! (âmin)
u yürütecek, musibetlerden yılmayacak, hiçbir tehditten korkmayacak, gerekirse ölümlerin en güzeline talip |
| |