Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Mayıs 2008, 01:19   Mesaj No:1

Seleme

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hutbe:Engellilere Karşı Görevlerimiz

Hutbe:Engellilere Karşı Görevlerimiz

بسم الله الرحمن الرحيم
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّنْ ذَكَرٍ وَأُنْثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا {1
و قال النبي صلي الله عليه وسلم:
"بِحَسْبِ امْرِئ ٍ مِنَ الشَّرِّ انْ يَحْقِرَ اَخاَهُ الْمُسْلِمْ" {2}

ENGELLİLERE KARŞI GÖREV ve SORUMLULUKLARIMIZ

Aziz Müminler!
Dünyanın her yerinde olduğu gibi, ülkemizde de, zihnî, rûhî ve bedenî yönden engelli ve özürlü insanlar bulunmaktadır. Bu kardeşlerimize karşı duyarlı olmak, gereken ilgi ve desteği göstermek insanî ve İslâmî görevimizdir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), “Bakıma muhtaç kimselerin sorumluluğu bize aittir” buyurarak ihtiyaç sahibi ve engelli kimselere toplum olarak sahip çıkılmasını istemiştir. Diğer bir hadislerinde ise, "Kim mü’min kardeşinin bir ihtiyacını karşılarsa Allah da onun bir ihtiyacını karşılar. Kim müslümanın bir sıkıntısını giderirse Allah da kıyamet gününde onun bir sıkıntısını giderir” buyurmuşlardır. Kur’ân-ı Kerîm’de hastalara, çaresizlere ve engellilere özel kolaylıklar tanınmasını emreden çok sayıda âyet var. Ayrıca Resûl-i Ekrem de bizzat, hasta, engelli, özürlü ve muhtaç kimselere sahip çıkmış, onlara şefkat ve merhamet göstermiştir. Peygamberimiz engelli kimselere yol göstermenin, onlara rehberlik etmenin ve ihtiyaçlarını karşılamanın Allah katında sadaka olduğunu bildirmiştir .
Muhterem Kardeşlerim!
Bir çok insan, doğuştan yahut sonradan elîm bir kaza veya hastalık sonucu felçli, ortopedik engelli, işitme ya da görme özürlü olabilmektedir. Kim bilir belki de hiç beklenmedik bir anda bizler de engelli ya da özürlü olabiliriz; -Allah korusun- gören gözümüz görmez, işiten kulağımız işitmez, tutan elimiz tutmaz, yürüyen ayağımız yürüyemez olabilir. Bu nedenle, bir yandan sağlığımızı korumak için gerekli tedbirleri alırken; diğer yandan da fert, aile, sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşları olarak engelli ve özürlü kardeşlerimize karşı maddî ve manevî sorumluluklarımızın olduğunu unutmamalıyız.
Özürlü ve engelli kimselere değer vermeli, söz ve davranışlarımızla onların gönüllerini almalı, huzur ve mutluluklarına vesile olmalıyız. Hayatlarını kolaylaştırıcı mahiyette her türlü maddî ve manevî tedbiri almalı, gerekli altyapı hizmetlerini sunmalıyız.
Engelli ve özürlü çocukları olan ailelere yardım yapmalı, eğitim ve öğretim desteğinde bulunmalıyız. İmkânlarımızı zorlayarak, özürlü ve engelli kardeşlerimize iş imkânı sağlamalı; böylece onlara, çalışıp üretmenin ve helâlinden kazanmanın mutluluğunu tattırmalıyız. Müslüman bireye, müslüman topluma yakışan budur. Bu konuda bizim başka toplumlardan geri olmamız Müslümanlığımıza yakışmaz. Biz “Bütün insanlık bir ailedir." buyuran bir Peygamberin ümmetiyiz.
Diğer yandan, hiçbir engelli ve özürlü kimseyi, “kör, sağır, dilsiz ve topal ” gibi sıfatlarla nitelememeli, her türlü aşağılayıcı söz, fiil ve davranışlardan sakınmalı, şakayla da olsa onlarla alay etmemeliyiz. Kur’ân-ı Kerîm bunu kesin ifadelerle yasaklamıştır [7]. Sevgili Peygamberimiz bu konuda şu uyarıyı yapmaktadır: “Kardeşinin derdine sevinip gülme, sonra Allah ona merhamet eder de, seni onun sahip olduğu dertle müptela kılar”.
Saygıdeğer Müminler!
Engelli ve özürlü kardeşlerimiz de bilmelidirler ki, misafirhane olan bu dünya, imtihan yeridir. İnsanlar, imtihan dünyasında iyi-kötü, acı-tatlı olaylarla karşılaşabilirler; sevindikleri anlar olduğu gibi üzüldükleri anlar da olur; bazen nimetlerle bazen de çeşitli sıkıntılarla denenirler. Bu sıkıntılar, kimi zaman insanların kendi ihmal veya kusurlarından, kimi zaman da hiçbir kusur ve ihmalleri olmadığı halde, sorumsuz ve kural tanımaz insanlardan kaynaklanabilir. Bu bakımdan,-hangi sebeple olursa olsun- engelli ve özürlü durumda olan kardeşlerimiz, maruz kaldıkları hastalık ve kayıplara sabretmeli; hiçbir zaman engelliliğin, kendileri için bir noksanlık veya kusur olduğu psikolojisine kapılmamalıdırlar. Çünkü Allah katında hiçbir insanın diğerinden iman, salih amel ve takva dışında bir üstünlüğü yoktur. Yüce Allah insanları dış görünüşlerine, mal, mülk, makam ve servetlerine göre değil; kalplerine, gönüllerine ve amellerine göre değerlendirir.

Hutbemi bu hususu en güzel şekilde ifade eden Hucûrât, Sûresi’nin 13. âyetinin meâliyle bitiriyorum: “ Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilen ve onlardan hakkıyla haberdâr olandır” .
(Arkadaşlar içinde bulunduğumuz hafta engelliler haftası olması hasebiyle bu haftaki hutbe konumuz engellilere karşı görevlerimiz adlı konu seçilmiştir)
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Seleme 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Üniversiteli Bayanla Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 20 9774 20 Mayıs 2009 19:42
Üniversiteli Erkekle Geçinme Sanatı İslamda Kadın ve Erkek mehmet akif2 1 2441 20 Mayıs 2009 19:35
A.Hakan'dan Döneklik Konferansı Serbest Kürsü kurtmehmet 4 2371 10 Mayıs 2009 20:54
Hanefi Mezhebi: İslamda Kazanç Zekat-İnfak Seleme 0 2325 19 Nisan 2009 04:52
Hanefi Mezhebi: Alışveriş İlmihal Bölümü Seleme 0 2407 19 Nisan 2009 04:51