yine sensiz akşam oldu
akşam oldu hüzünlendim ben yine,
hasret kaldım gözlerinin rengine.
gel mehtabım, gel sevdiğim, gel yine;
hasret kaldım gözlerinin rengine.
akşam olmuştur, sevilen uzaktadır, hüzünlenmek bir alışkanlığa dönüşmüştür artık zaten. üstelik sevilenin gözlerinin rengine duyulan yoğun bir özlem sözkonusudur. özlenen gözlerin renginden ziyade o gözlerdeki bakışlar, ya da gözlerin ait olduğu bütün olmalıdır; yoksa göz rengi bir parmak izi gibi biricik bir şey değildir ki, bulunabilir eninde sonunda başka gözlerde, canlı cansız başka dokularda. "gel mehtabım, gel sevdiğim, gel yine" dizelerinden gidenin daha önceleri de gitmiş, sonra yine gelmiş olduğu çıkarımını yaparız. nasıl bir gidiştir bu? terk mi etmiştir kendisi için şarkı yapılan şahıs, yoksa zorunlu bir ayrılık, gönülsüz bir gidiş mi mevz-u bahistir? bu mesele muallakta bırakılmış, dinleyicinin hayal gücünü uyarmak arzu edilmiştir.
"mehtabım" da güzel, şarkının bağlamında özellikle manalı duran bir hitaptır nazarımda. zira lise edebiyat derslerinden alışık olduğumuz tarz bir çözümlemeyle,
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] akşamı aydınlatacak, ve akşamla kendini iyiden hissetirmeye başlamış hüznün, hasretin, hicranın nihayeti olacaktır.
akşam oldu hüzünlendim ben yine; hasret kaldım gözlerinin rengine; gel mehtabım, gel sevdiğim, gel yine; hasret kaldım gözlerinin rengine. bilmiyorum, çok seviyorum, hep söylemek, hep dinlemek istiyorum.