Ahir zamanda rüzgar misali olabilmek ..
Resulallah (s.a.v) Efendimiz, bir defasında Ebu Hureyre (r.anh) Hazretlerine öğüt ve nasihatte bulundular:
" Ey Ebu Hureyre! Sen, insanlar çekindikleri zaman çekinmeyen, insanlar ateşten emin olmak istediklerinde korku duymayan topluluğun yolu üzerinde bulun!"
Ebu Hureyre (r.anh) dedi ki:
" Ya Resulallah! Onların vasfını bana anlat ki onları tanıyayım!"
" Onlar benim ümmetimden, ahir zamanda gelecek bir topluluktur ki; kıyamet gününde, tıpkı peygamberlerin haşrolunduğu gibi haşrolunacaklardır. İnsanlar, durumları gösterilip de onları gördükleri zaman, onların peygamber olduklarını sanacaklar. Ta ki ben; 'Ümmetimdir, Ümmetimdir!...' deyip de kendilerini tanıtıncaya kadar... Nihayet halk onların peygamber olmadıklarını anlayacak. Şimşek ve rüzgar misali gelip gidecekler, nurlarından mahşer ehlinin yüzleri kamaşacak!"
Dedim ki, " Ya Resulallah! O halde bana onların yaptıklarına dair bir misal verde, ben de onlara katılayım!"
"Ey Ebu Hureyre! Bu topluluk, zor ve güç bir yola girerek peygamberlerin derecesine kavuşurlar. Allah kendilerini doyurduktan sonra açlığı, giydirdikten sonra çıplaklığı, içirdikten sonra susuzluğu tercih ederler; Allah'ın katındakine ümitlerini bağlayıp bunları terkederler. Hesabından korku duyarak helali dahi bırakırlar. Dünyada sadece bedenleri ile ilgi gösterirler, onun herhangi bir şeyiyle iştigal etmezler.
Onların Rabb'lerine olan itaatleri karşısında, melekler ve peygamberler dahi hayrete düşer. Ne mutlu onlara, ne mutlu onlara! Allah'ım onlarla benim aramı birleştirmesini ne kadar çok isterdim!"
Sonra Resulallah (s.a.v) onlara duyduğu iştiyaktan dolayı ağladı ve:
" Allah yer ehline azap etmeyi murad ettiğinde onlara nazar eder de, azabı derhal onlardan geri çevirir. Onun için Ey Ebu Hureyre, sen onların yolu üzerinde bulun! Onların yoluna karşı gelen, vereceği hesabın şiddetinden tir tir titreyecektir!" buyurdu.