Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Aralık 2012, 22:00   Mesaj No:1

Nesli_Nur

Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
Nesli_Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Nesli_Nur isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 20510
Üyelik T.: 01 Ekim 2012
Arkadaşları:24
Cinsiyet:
Mesaj: 1.012
Konular: 166
Beğenildi:82
Beğendi:1
Takdirleri:187
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart aşık oLduğunuzu nasıl anLarsınız? :)

aşık oLduğunuzu nasıl anLarsınız? :)

AŞIK OLDUĞUNUZU NASIL ANLARSINIZ?

Aşk kıvılcımları gönül dünyanıza sıçrayıp büyük bir yangına dönüşmeye başladığı sırada, hep kendinizi ve çevrenizi kandırmaya çalışırsınız. “Bizimkisi aşk değil, arkadaşlık, aramızda iyi bir dostluk var” dersiniz.

Sınıfınızın en temiz, en dürüst, en çalışkan öğrencisidir çünkü. İş yerinizde çalışan en iyi huylu, en gayretli işçi odur. Yada mahallenizin, sokağınızın en namuslu, en temiz, bilgisi ve görgüsü ile herkesin takdirini kazanan delikanlısıdır.

“Bu zamanda böyle insanlarla dostluk kurmayacağım da kiminle kuracağım.” diye düşünürsünüz.

Hep gizlersiniz aşkınızı. Kendinizden ve çevrenizden. Ona karşı farklı duygular taşıdığınızı, daha iltifatkar davranışlar sergilediğinizi görmemezlikten gelirsiniz…

Belki ayıplanmaktan, belki horlanmaktan çekinirsiniz. Yazık ki; aşığa yardımcı olmak yerine ayıplamak ve horlamak alışkanlık haline gelmiş toplumda. “Aaa… O’nu mu seviyorsun? Ona tutulmaktansa git kendini boğaz köprüsünden at” derler. Maalesef aşık, yaşadığı aşk acısını çekemez olur, günün birinde Boğaz Köprüsünden atlar, bu kez arkasından ağıtlar yakarlar. Oysa gönül bu. Bir anlık gaflet, onu sırılsıklam aşık edebilir. Aşığı iter, kakar, horlarlar. Bunun için feryat edilir bir türküde:

Nerde boynu bükük bir garip görsen,
Hor görme kim bilir ne derdi vardır,
O garip halinde ne sırlar gizli,
Onu o hallere koyan biri vardır,
Belki benim gibi sevdiği vardır.

Madem yaşamaya geldik bu dünyaya,
Benim de her şey de bir hakkım vardır,
Sevmiyorsan hor görme bari
Benim de senin gibi Allah’ım vardır.

Ayrıca “bir güzele vurulunca” başınıza nelerin gelebileceğini az çok tahmin edersiniz. Hasretlik yakacaktır yüreğinizi. Özlem kor ateş olacaktır. Karasevda bütün benliğinizi saracak, ayrılık ölümden beter gelecek, kaç gece uykusuz sabahlayacak, gözyaşınızı ekmeğinize katık edeceksiniz. Kimse derdinizi anlamayacak, kimseye içinizi dökemeyeceksinizdir.

Bir de dindar olan ve dini yaşayışında çok duyarlı olan gençler, birisine gönül verince, bazı günahlara girme ihtimalini düşünürler. Haklıdırlar. Aşkı evliliğe götürünceye kadar günahlardan ustalıkla kaçınmak gerekir. Ama bunu herkes başaramaz.

Yüreklerindeki Allah sevgisi fazla olan veya dini hizmetlere kendini adayan gençler, burada bir tereddüt geçirirler. “Acaba seversem, ibadetlerimi ihmal eder miyim? O’nun beni meşgul etmesinden dolayı hizmet yapamaz olur muyum, bazı haramlara düşer miyim?” diye düşünürler.

Bir taraftan ise duyguların cazibesine kapılmışlardır ve aşkın ayak sesleri giderek artan ve yükselen bir tempoyla yaklaşmaktadır.

Peki ne yapsınlar? “Yok canım benimkisi aşk değil, insancıl bir duygu, bir sempati, belki arkadaşlık” deyip kendilerini aldatsınlar mı, yoksa gerçeği görüp bir karar mı versinler?

İşte bu gibi sebeplerle hep kendinizden ve çevrenizden aşık olduğunuzu gizlemeye çalışırsınız.

Oysa gizlemekle yada kendinizi “aşık olmadığınıza” inandırmaya çalışmakla bir yere varamazsınız. Aşık iseniz aşık gibi, değilseniz de aşık değil gibi davranmaya mecbursunuz? Çünkü aşk ihmali, vurdumduymazlığı, yapmacıklığı, ciddiyetsizliği affetmez. Aşk büyük iştir ve siz onun büyüklüğü nispetinde bir gerçeği sergilemek zorundasınız.

Şu halde ona aşık mısınız, yoksa sıradan bir arkadaşınız mı, yoksa kökleşecek bir sevda tutkusu mu, bilmeniz gerekir.

İşte size bir dizi formül. Hemen uygulayın…

1. Eğer aşıksanız hep onu düşünürsünüz.
O anda işle onun bir ilişkisi olsun olmasın, hep aklınızda o vardır. Adeta sizi bir gölge gibi izler. Ders çalışırken, yemek yerken, gezerken, film izlerken hatta dua ederken, hayalinizin ortasında dolaşır durur. “Amma da fazla düşündüm” der ve hemen onunla ilişkisi olmayan başka bir konuya atlarsınız. Ama, yine ne yapıp etmiş kafanıza gelip takılmış, düşüncenizin tam ortasına oturmuştur. İtiraf edin! Kurtuluşunuz yok. Onsuz yapamıyorsunuz!

2. Yatarken Hayallerinizi Süsleyen O’dur.
Hani uykuya dalmadan önce hayal dünyasında dolaşırsınız ya. O gün işte, okulda, çarşıda, pazarda yaptıklarınız, gördükleriniz bir film şeridi gibi geçer gözünüzün önünden. Belki yarınınızın planını yaparsınız kafanızda…

Eğer aşıksanız, uykuya dalmadan önce hep onunlasınızdır. Bıkmadan usanmadan görüşür, konuşur, el ele tutuşursunuz. Birlikte gezer, yer içersiniz hayalen. Bunların ille de cinsel bir yönünün bulunması gerekmez. Çünkü aşk hiçbir zaman tek başına cinsellik değildir.

Sadece hayalle yetinmez, uykudan uyanıp onu düşünmeye başlayıverirsiniz. “Apansız uyanırsanız gecenin bir yerinde, bilin ki onu düşünüyorsunuzdur.”

Bazen uyku bile tutmaz. Bunun için dememiş mi şair:

Bir köşeye mahsun çekilen içim
Yemekten içmekten kesilen içim
Sensiz uykuyu haram bilen içim
Ayrılık ölümün diğer ismidir.

3. Uykudan Uyanır Uyanmaz Aklınıza İlk Gelen Kişidir.
Belki de kalkıp giyininceye dek, aklınızı çoktan sevgilinin hayali işgal etmiştir. Anneniz seslenir, “haydi kahvaltı hazır, geç kalacaksın” diye. “Tamam anne, geliyorum, çok yorgundum, zor kalktım” dersiniz. Oysa yüreğinizi yakan bir şeyler vardır. Anne yüreğidir, er geç fark eder, ama siz yine de gizlemeye çalışırsınız.

Ama ne kadar gizlesek de, derdimizi ilk önce annelerimize söylemez miyiz? Şefkatlidirler, anlayışlıdırlar, hoşgörülüdürler çünkü. Kalpleri sevgi deposudur. Sevgi hazinesi, elbette sevgiden sevenin halinden anlar.

4. Yerken, İçerken, Gezerken Hep “O da olsaydı” Dersiniz.
Nefis bir çay mı demlediniz? Ah bir bardak ta o içseydi. Parkta mısır mı yiyorsunuz? Keşke yanınızda o da olsaydı. Anneniz güzel bir pasta mı yaptı? Bir parça da ona götürseniz dikkat çeker mi? Ağzınızdaki bir lokmanın neredeyse bir parçasını hatta tümünü ona vermeyi istersiniz.

Bir yeri mi geziyorsunuz? “O da olsaydı” hayalleri kurarsınız. Yalnızsanız, ikinci kişi zaten o olmalıdır. Bir grupsanız, hep bir eksiklik vardır. O gün işe veya okula gelmese koskoca bina bomboştur.

Yanımda olsa, halimi sorsa bu yeterdi bana,
Karşımda dursa, hiç konuşmasa razıydım ona…
Şarkısını mırıldanır haliniz…

5. Eğer Aşıksanız Şiddetli Bir Hediye Verme İsteği Vardır İçinizde.
Anlamlı, anlamsız hediyelerdir bunlar. Yaş günü, doğum günü gibi aklınıza gelen tüm vesileleri değerlendirmek istersiniz. Mümkün olsa dünyayı bağışlayacaksınız.

Tabii, onun hediyelere boğulması çevrenin dikkatini çeker ve ufaktan “hayrola ne oluyoruz” derler. Ama senin umurunda bile değildir. Arkadaşın, ne olmuş, hediye verdinse yani...

6. Başkalarından Farklı Davranırsınız.
Hep onun bir üstünlüğü vardır. Mesela, “temiz kalpli, samimi, yardımsever” diye düşünürsünüz. Yoğun ilginizin sebebini aşk olduğunu kabul etmez. Hep iyi yorumlar getirirsiniz.

Onun hep iyi taraflarına bakarsınız. Eksikleri olsa bile “eh o kadarı kadı kızında da bulunur” diye yorumlarsınız.

7. Aslında Siz de Bazı Aşırılıkların Farkındasınızdır.
Hatta ona olan ilginizin normalliğini kendinize kabullendirmek için daha önce fazla ilgi göstermediğiniz insanlara da ilgi gösterir, tebessümler dağıtır, ikramlarda bulunursunuz.

Bir bakıma sevdiğinizin yüzü suyu hürmetine çevrenizde kim varsa nasiplenir. Bununla kendinize ve çevrenize, “bakın ben herkese karşı böyle davranıyorum” mesajı vermek istersiniz. Ama siz kimi kandırıyorsunuz. (!)

8. Eğer Aşıksanız Derin Düşüncelere Dalıp Dalıp Gidersiniz.
Bu bir takıntıdır, bir saplantıdır. Sıkıntınız, probleminiz halden anlayanlara malumdür. Bir köşeye oturmuş veya yatağa uzanmış dalıp gidiyorsanız aşk ateşinin alevleri bacayı sarmış demektir.

9. Onun Derdini Dert Edinirsiniz.
Dert dedimse öyle ciddi dertler değil. En ufak sorununu büyütürsünüz. Canımı sıkkın, iştahsız mı, dişçiye mi gidecek? Yüzlerce soru soracaksınız.

Anneniz yarın ameliyat olacaktır, önem vermezsiniz; ama onun elindeki küçük sıyrık var ya müthiş dikkatinizi çeker. Öyle ya; kan kaybından ölüverir zavallı. Yara bandı mı alacaksınız, hastaneye gidip dikiş mi attıracaksınız, yapın bir şeyler!

10. İkide bir Arayıp Sorma İsteği Vardır İçinizde.
Günde birkaç kez telefonda ararsınız, dişe dokunur bir şeyler konuşmak için değil, laf olsun diye açılmış telefonlardır bunlar. Hatta bazen diyecek bir söz bile bulamazsınız.

Üstelik aramalarınızın uygun bir zamanı saati de yoktur. Gece yarısı, hatta sabaha doğru dörtte, beşte açar telefonu konuşursunuz. Bu aşırılık ailenizin ve çevrenizin dikkatini çeker. Siz de bahaneler bulmaya çalışırsınız.

Tabii, bu dönemde telefon faturaları çok kabarık gelir. Bazen aylık gelirinizin yarısını bazen tümünü yatırırsınız. Aşk pahalı zenaattır vesselam…

11. Eskiye Oranla Çok Ağlarsınız.
Artık bu belirti aşkın biraz daha mesafe aldığının göstergesidir. O gün görememiş yada konuşamamışsınızdır. Belki de sizi üzmüştür, kalbinizi kırmıştır. Başkalarına göre sıradan olan bir cümlesi sizin yüreğinize bir bıçak gibi saplanmıştır. Belki onun kırmak gibi bir niyeti yok. Ama sizin kalbiniz bir porselenden daha hassastır artık…

Yine gözünüz dolmuş belki boşalmış, kızarıklık izleri kalmıştır. Aman dikkat! Hiç masum bir arkadaşlık olduğunu söylemeyin siz aşık oluyorsunuz. İşte bunun için şöyle denmiş bir şarkıda:

Allah yardımcın olsun,
Derdine derman versin,
Laf aramızda kalsın,
Sen aşıksın arkadaş…

Üstelik, henüz işin başındasınız. Bunlar küçük belirtiler. İleride “karanlığa katran döken geceler” geliyor. Kalabalıklar içinde yalnız kalmaya ve insanların gözü önünde kendi ellerinizle bir zindan inşaa etmeye başlıyorsunuz.

Kendim ettim kendim buldum
Gül gibi sararıp soldum

Diyerek eyvahlar çekeceğiniz günler çok yakın.
Evet iki seçeneğiniz var: Ya, aşkın getireceği acılara, risklere, özlemlere, göz yaşlarına, muhtemel günahlara hazır olun


(c.tokpnar)
__________________
Derdi dünya olanin dünya kadar derdi olur...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Nesli_Nur 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
inşikak süresini tanıyalım.. Sorularla Sureleri Tanıyalım bilinmez 7 2893 26Haziran 2015 15:55
muttaffifin suresini tanıyalım.. Sorularla Sureleri Tanıyalım bilinmez 10 6014 24Haziran 2015 15:17
Kıyamet Suresini Sorularla Tanıyalım Sorularla Sureleri Tanıyalım bilinmez 11 7116 28 Nisan 2015 17:18
Tahrim Süresini Tanıyalım Sorularla Sureleri Tanıyalım bilinmez 11 6340 03 Mart 2015 07:46
Casiye Süresini Tanıyalım Sorularla Sureleri Tanıyalım bilinmez 9 3289 28 Ekim 2014 07:36