06Haziran 2008, 16:58
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 1999 Üyelik T.:
25 Mayıs 2008 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
6 Konular:
4 Beğenildi:0 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Deve ile Fare'nin Öyküsü - Hz.Mevlana Deve ile Fare'nin Öyküsü - Hz.Mevlana BİR FARE bir devenin yularını eline aldı, kurula kurula yollara düştü. Deve, mülayim bir hayvan olduğundan, faresin kurumuna aldırış etmeden, sessizce onun arkasından yola koyuldu. Bunun üzerine fare kibirlendi:
“Ben ne ne yiğit biriymişim ki, koskoca deveyi sürükleyip götürüyorum” diye düşünmeye başladı.
Deve farenin bu düşüncesini sezinledi.
“Hele bir sırası gelsin, ben o zaman senin dersini veririm” diye düşündü, sabırla yürümeye devam etti.
Gide gide büyük bir ırmağın kenarına vardılar. Fare ırmağı görünce durdu. Âdeta kanı dondu. Deve bunu görünce:
“Ey dağlarda, ovalarda önümde yürüyüp yol gösteren, neden durdun?” dedi. “Sen benim kılavuzumsun. Yürü ki, arkandan geleyim.”
Fare geri geri çekildi:
“Bu su pek büyük, pek derin bir su. Boğulmaktan korkuyorum.”
Su devenin ancak dizine geliyordu.
“Aaa, şu diz boyu sudan mı korkuyorsun?” diye güldü deve.
Fare:
“Dizden dize fark var, senin için karınca olan bizim için ejderha sayılır. Senin için diz boyu olan su benim boyumu yüz kere aşar” dedi.
Bunun üzerine, deve:
“Öyleyse,” dedi. “Bir daha küstahlık etmeye kalkışma da, canın yanmasın. Kendin gibi farelerle boy ölçüş; develere yanaşma!”
Fare hatasını çoktan anlamıştı.
“Tevbe ettim, Allah rızası için beni bu sudan geçir” diye, deveye yalvarmaya başladı.
Mevlana |
| |