Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27Haziran 2008, 18:40   Mesaj No:1

AŞK'ÜL İSLAM

Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart NİSA:34 Erkek Bayandan Üstünmüdür ?

NİSA:34 Erkek Bayandan Üstünmüdür ?

Kuranı okurken özellikle farklı meallerden okurken direk göze çarpan ayetlerden biri de Nisa Suresi 34. ayettir: Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların her birine farklı özellikler vermiştir ve erkekler evin geçiminden sorumludur. İyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah’ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür.

Günümüz yozlaşmış İslam anlayışında en fazla kullanılan ayetlerden biri de budur. Birkaç farklı mealden bakalım:

Allah’ın erkekleri, kadınlardan üstün yaratmış olması ve erkeklerin mali harcamaları karşılamaları gerekçesi ile erkekler kadınları yönetmeye yetkilidirler. Buna göre iyi kadınlar; saygılı olanlar ve kocalarının yokluğunda Allah’ın korunmasını emrettiği mahremiyetleri koruyanlardır. Dik kafalılık edeceklerinden endişe ettiğiniz kadınlara öğüt veriniz, kendilerini yataklarında yalnız bırakınız ve dövünüz. Eğer uslanıp size itaat ederler ise kendilerine karşı başka bir tedbire başvurmayınız. Hiç şüphesiz Allah yüce ve büyüktür. SEYYİD KUTUB

Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ’sorumlu - yöneticilerdir.’ İyi kadınlar gönülden (Allah’a) itaat edenler, - Allah, (onları ve haklarını) nasıl koruduysa - görünmeyeni koruyanlardır. Başkaldırıp - diretmelerinden korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) dövün. Size itaat ederlerse, aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Allah yücedir, büyüktür. TEFHİMÜL KURAN


Kocalar eşleri üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha fazla nimet vermesi ve bir de kocalarının mehir verme, evin masraflarını yüklenmeleri gibi malî yükümlülükleridir.O halde iyi kadınlar: itaatli olan ve Allah kendi haklarını nasıl korudu ise, kocalarının yokluğunda, onların hukuklarını koruyan kadınlardır. Dik başlılığından yıldığınız kadınlara gelince: Onlara evvela öğüt verin, vazgeçmezlerse yatakta yalnız bırakın ve bunlarla da yola gelmezlerse onları hafifçe dövün. Şayet size itaat ederlerse, onlara yüklenmek için bir sebep aramayın.Unutmayın ki üstünüzde çok yüce ve büyük olan Allah vardır. SUAT YILDIRIM

ERKEKLER, kadınları, Allahın kendilerine onlardan daha fazla bağışladığı nimetler ve sahip oldukları servetten yapabilecekleri harcamalarla koruyup gözetirler. Dürüst ve erdemli kadınlar, gerçekten Allahın koru(nmasını buyur)duğu mahremiyeti koruyan sadık ve itaatkâr kadınlardır. Kötü niyetlerinden korktuğunuz kadınlara gelince, onlara (önce) nasihat edin; sonra yatakta yalnız bırakın; sonra dövün ve bundan sonra itaat ederlerse onları incitmekten kaçının. Allah gerçekten yücedir, büyüktür. MUHAMMED ESED

Allâh, insanları birbirinden üstün kıldığı ve mallarından harca(yıp kadınların geçmini sağla)dıkları için erkekler, kadınlar üzerinde yöneticidirler. Bundan dolayı iyi kadınlar itâatkâr olup, Allâh’ın kendilerini korumasına karşılık (Allâh’ın verdiği başarı ile) gizliyi korurlar (kocalarına aslâ ihânet etmezler). Hırçınlık, etmelerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda onlara sokulmayın, onları dövün. Eğer size itâ’at ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Çünkü Allâh yücedir, büyüktür. SÜLEYMAN ATEŞ

Erkekler kadınların üzerinde ziyâde kâimdirler. Çünkü Allah Teâlâ onların bazısını bazısı üzerine tafdil buyurmuştur. Ve mallarından infak etmektedirler. İmdi sâlih kadınlar itaatlidirler. Allah Te-âlâ’nın hıfzı sayesinde gaybı muhafazakardırlar. Serkeşliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince onlara nasihat veriniz, ve onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövünüz. Fakat size itaat ederlerse artık onların aleyhlerinde bir yol aramayınız, şüphe yok ki, Allah Teâlâ çok yücedir. Çok büyüktür. ÖMER NASUHİ BİLMEN

Er olanlar kadınlar üzerinde hâkim dururlar, çünkü bir kere Allah birini diğerinden üstün yaratmış bir de erler mallarından infak etmektedirler, onun için iyi kadınlar itaatkârdırlar. Allah kendilerini sakladığı cihetle kendileri de gaybı muhafaza ederler, serkeşliklerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince: evvelâ kendilerine nasihat edin, sonra yattıkları yerde mahcur bırakın, yine dinlemezlerse dövün. Dinledikleri halde incitmeye bahane aramayın, çünkü Allah çok yüksek, çok büyük bulunuyor. ELMALILI HAMDİ YAZIR

Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür. DİYANET

Verilen meallere bakarsak ne demek günümüzde bayanların nasıl hor görüldüğü, günümüzde bu haldeyken geçmişte neler çektikleri ve nasıl ezildikleri açıkça ortada… Ayetlerde farklılığa neden olan kısımları yine kurandan bakarak kolayca bulabiliriz. Ayete bakarsak;
Nisa 34: Er ricalü kavvamune alen nisai bi ma faddalellahü ba’dahüm ala ba’div ve bi ma enfeku min emvalihim fes salihatü kanitatün hafizatül lil ğaybi bi ma hafizallah vellati tehafune nüşüzehünne fe izuhünne vehcüruhünne fil medacii vadribuhünn fe in eta’neküm fe la tebğu aleyhinne sebila innellahe kane aliyyen kebira.

***

“Er ricalü kavvamune alen nisai” ifadesi meallerin birçoğunda erkelerin bayanlar üzerinde otoriter bir güç olduğu anlamında kullanılmıştır. Bu çelişki “KAVVAM” kelimesinden kaynaklanmaktadır. Kimi bu kelimeyi “yönetici” kimi ise “hakim olmak” anlamında kullanmıştır. Bu kelimenin kuranda diğer kullanılışlarına bakarsak;

Nisa 135’ de adalete bağlı kalmak, adaleti gözetmek veya ayakta tutmak anlamında bütün mealler birleşmiştir. Nisa 135;

… Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun… DİYANET
… Adaleti yerine getirmeğe uğraşır hâkimler… ELMALILI
… Allah için şahitler olarak adaleti ayakta tutun… ALİ BULAÇ
… Adaleti ayakta tutun… TEFHİMÜL KURAN
… Adalete sıkı sıkıya bağlı kalınız… SETTİD KUTUB

Yine maide suresi 8. ayette nisa 135 ile aynı anlamda kullanılmıştır. Furkan 67 de “KAVVAM” kelimesinin türevlerinden “KAVAM” yerli yerinde, dengeli anlamında kullanılmıştır.

“KAVVAM” kelimesini hiçbir mealde nisa 34’de kullanıldığı gibi otoriter bir anlamda kullanıldığını göremezsiniz. Söz konusu bayanlar olunca iş değişiyor tabiî ki!

Nihayetinde verilen anlamlardan yola çıkarsak “Er ricalü kavvamune alen nisai” ifadesi bayanları gözetmek, kollamak, dengeli ve dürüst olmak, geçimlerini sağlayarak dik durmalarını sağlamak gibi anlamlara gelmektedir.

***

Her mealde olmasa da “faddalellahü ba’dahüm ala ba’div” ifadesi yine yanlış meal edilen ifadelerden biridir. Her nedense yine erkeklerin bayanlara üstün oldukları anlamı verilmiştir. Ki yukarıda ayetin verilen tam meallerine bakarsak özellikle SEYYİD KUTUB mealinde bunu açıkça görebiliriz.

Allah kullarını bir yaratmıştır. Erkeğin bayanın erkeğe hiçbir üstünlüğü yoktur. Gerek yapı gerekse hayattaki rolleri açısından erkek ve bayanın yaratılış özellikleri farklıdır. Fakat bu üstünlük olarak bayanlarla erkekleri özellik yarışına sokmak anlamını tabiî ki taşımaz.
Ayete bu anlamı veren “BADAHÜM” kelimesi sadece erkeklere veya sadece bayanlara ya da erkeklerle bayanları karşılaştırmak için kullanılan bir kelime değildir. Kuranda kullanılışına bakarsak;

Bakara 251’de (ve lev la def’ullahin nase ba’dahüm bi ba’dil le fesedetil erdu)Eğer Allah’ın, bazı insanları diğer bazılarıyla savması olmasaydı, yeryüzü bozguna uğrardı…
Bakara 253’de (Tilker rusülü faddalna ba’dahüm ala ba’d) İşte resuller! Biz onların bazısını bazısına üstün kılmışızdır…
Enam 53’de (Ve kezalike fetenna ba’dahüm bi ba’dil) Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla…
Nisa 32’de (Ve la tetemennev ma faddalelelahü bihi ba’daküm ala ba’d lir ricali nasiybüm mimmektesebu ve lin nisai nasiybüm mimmektesebn ves’elüllahe min fadlih innellahe kane bi külli şey’in alima.) Allah’ın, bir kısmınıza bir kısmınızdan farklı olarak lütfettiği şeyleri isteyip durmayın. Erkeklere kendi kazandıklarından bir pay var; kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay var. Allah’tan, O’nun lütfünü isteyin! Allah, her şeyi iyice bilmektedir.
{Yine kurandan incelenirse birçok örnek verilebilir. Enam 65, enam 129, enam 165, enfal 37, nahl 71, isra 21, kehf 99 v.s. bakabilirsiniz.

Fakat hiçbirinde erkeklerin bayanlara hayatta üstün olduğu anlamı çıkmaz.}
Görüldüğü üzere “BADAHÜM” kelimesi kullanıldığı cümlede hitap edilen durumun tamamını kapsıyor. Söz konusu erkek ve bayanların tamamı olduğuna göre ayet “Allah erkeklerin ve bayanların bazısını bazılarına üstün kılmıştır” yani; ”Allah her birine farklı özellikler ve yetenekler vermiştir.” şeklinde devam edecektir. Zira ayetin devamı da bu söylediklerimizi destekler nitelikte devam etmekte ve evin geçiminin erkeğin sorumluluğunda olduğunu belirtmektedir.

Rad 4: (Ve fil erdi kitaum mütecaviratüv ve cennatüm min a’nabiv ve zer’uv ve nehiylün sinvanüv ve ğayru sinvaniy yüska bi maiv vahidiv ve nüfaddilü ba’daha ala ba’din fil ükül inne fi zalike le ayatil li kavmiy ya’kilu). Yeryüzünde birbirine sırt vermiş komşu kıtalar, üzümlerden bahçeler, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, bir tek suyla sulanırlar. Biz bunların, yemişlerde bir kısmını diğer bir kısmına üstün kıldık. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ki ibretler vardır.
Özellikle rad suresi 4. ayetin söz konusu ifadeyi açıklar niteliktedir.

Burada ayet verirken yanlış anlaşılmasını istemediğim bir nokta var. Yukarıda verdiğim bakara 253 örneğinde veya yine isra 55’de peygamberlerin kiminin kimine üstün olduğu belirtilmektedir. Biz peygamberlerin hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. Zira bakara 136’ ya bakarsak: Şöyle deyin: “Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a, onun torunlarına indirilene, Mûsa’ya ve İsa’ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O’na/Allah’a teslim olanlarız.” Buradan yola çıkarak bakara 253 ve isra 55’de ki söylenmek istenenin herhangi bir peygamberin diğerine üstünlüğü değil, her birinin farklı özelliklerde olduğunu vurguladığı açıktır. Ki İsa, Musa, Davut, Muhammed ve diğer bütün peygamberlerin özellikleri farklıdır. MÜMİNLER ALLAHIN ELÇİLERİ ARASINDA AYRIM YAPMAZLAR.

***
Ayette dikkat çeken diğer bir husus ise bayanların dövülmesi… Meallerin geneline bakarsak bayanların dövülmesi Allahın emridir!
Ayete dövmek anlamını “vadribuhünn” kelimesi katmıştır. Kelime “daraba-darb” kökünden türemiştir ve dövmek, sefere çıkmak, vurmak, açıklamak, örnek vermek, kapamak, damgalamak, muaf tutmak, örtmek, harb halinde kıyım gibi birçok anlama gelmektedir.
Kuranda “vurmak” anlamında kullanılan “DRB” fiili yanına “ Bâ ” ve “ ‘Âla ” câr harfleriyle kullanılmıştır. Bakara 60, 73; Araf 160… YAŞAR NURİ ÖZTÜRK

Ayrıca kuranda köken olarak en çok “örnek vermek, misal getirmek” anlamında kullanılmıştır.
Ayete genel olarak bakarsak, (“…Sadakatsizlik ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara önce öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! …”) kişinin sadakat ve iffetinden şüphe ettiği hanımından kademeli bir uzaklaşma söz konusudur. Öğüt verme, yataklarında yalnız bırakma… Daha sonrası ise gerek yukarıdaki açıklamalardan gerekse ayetin gidişatından dövmek kalıbında değil seyahate gönderme biraz daha uzaklaşma anlamında kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi zina sucunun cezası “celde” ile “vurma-dövme” anlamında nur 2 ve 4 de açıklanmaktadır. Kesin olarak zina yapmanın cezası “celde” ile açıklanırken iffetsizlik, sadakatsizlikten korkma gibi bir durumda dayak dövme cezası kuranın ruhuyla uyuşmadığı düşüncesindeyim.

Kuranda evlilik sevgi ve merhamete dayalı huzurlu yaşam anlamına gelir:”Onun ayetlerinden biri de sizin için, kendilerine ısınasınız ve aranızda sevgi ve rahmet koysun diye nefislerinizden eşler yaratmasıdır. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ayetler vardır. RUM 21.“ Erkeğin bayanı döverek zorla bir şeyler öğretme çabası içine girmesi merhamet ya da sevgiyle bağdaşamaz.

***
Son olarak bütün bunlar “sadakatsizlik ve iffetsizlik” durumları için geçerlidir. Ayette “nüşüz” kelimesi kullanılmış olup nisa 128’de de aynı anlamda “sadakatsizlik ve iffetsizlik” anlamındadır.
Hırçınlık, itaatsizlik, söz dinlememe, dik kafalılık, inatçılık değil… Sadakatsizlik ve iffetsizlik… Yani evli bir bayanın bir başkasıyla flört etmesi, eşini aldatması buna yeltenmesi gibi durumlar…

Sadakatsizliği erkeğin yapması durumunda ise durumun olaya göre bayanın tutumuna bağlı olduğu fakat kuranın barıştan yana olduğu nisa 128’de belirtilmiştir: Eğer bir kadın kocasının sadakatsizliğinden yahut kendisine sırt çevirmesinden endişe ederse aralarını bir barış girişimiyle düzeltmelerinde kendileri için bir sakınca yoktur. Ve barış hep hayırdır. Nefisler, cimrilik ve doymazlığa hazır hale getirilmiştir. Güzel davranır, sakınıp korunursanız Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olacaktır.
Unutulmamalı ki rabbimiz adalet sahibidir.

“…Ve barış hep hayırdır. Nefisler, cimrilik ve doymazlığa hazır hale getirilmiştir. Güzel davranır, sakınıp korunursanız Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdar olacaktır.”
Selamlar…
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
İnsana Tapmanın Kuranı Kerimdeki Karşılığı Kur'ân-ı Kerim Genel Medineweb 1 2913 01 Ocak 2013 16:58
Muhammed ve İnançlılar / Röportaj Anket'ler-Röportaj'lar EyMeN&TaLhA 1 2771 02 Kasım 2010 01:14
Ebuzerr / (Ali Şeriati) Ashab-Kiram(r.a) Mihrinaz 5 4970 16 Temmuz 2010 01:33
BAKMAK YETMEZ.... Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Mihrinaz 4 2237 24 Nisan 2010 15:15
İN'SANLARDAN... Serbest Kürsü Beytül Ahzan 3 2266 02 Mart 2010 22:27