Cevap: Eğlenelim Öğrenelim...:) Üç Balık
Bir tarafı büyük bir nehre açılan bir gölde üç balık arkadaşça yaşayıp gidiyormuş. Bir gün nehirdeki balıkçılar gölün kenarına geldiklerinde, üç arkadaş balıkları görmüşler.
"Yarın balık ağımızı şuraya atarız," diyerek çevreye göz attıktan sonra çekip gitmişler. Balıklardan Ahzem isimlisi, balıkçıların bu keşfinden niyetlerini anlayarak hemen büyük nehre sıvışıp gitmiş.
Ertesi sabah, avcılar ağlarını attıkları zaman felaketi Hazim adındaki ikinci balık da görmekte gecikmemiş, fakat geç kalmıştı. Gölün nehirle birleştiği yeri balıkçılar kapatmış. Kaçmaya imkanı yokmuş. Ne yapmalıydı? Hemen aklına bir çare gelmiş. Güya kendi kendine ölmüş gibi yaparak, suyun yüzüne çıkıp hareketsiz beklemeye başlamış. Böyle ölmüş bir balığı beğenmeyen balıkçılardan biri, onu tuttuğu gibi doğruca nehir tarafına fırlatmış. Balık çırpına çırpına nehre kadar varmış kendisini son bir gayretle nehre atarak ancak kurtulabilmiş. Üçüncü balık ise tam bir acziyet göstermiş. Balıkçılar ağları attıktan sonra aklı başına gelmiş ancak iş işten geçmiş. Son bir ümitle oraya buraya atılmışsa da, sonunda ağa düşerek avcıların eline geçmiş. (Kelile ve Dimne'den) Evet sevgili çocuklar hikayemizden de anlayabileceğimiz gibi her canlı etrafında olup bitenlere karşı dikkatli olmak zorundadır. Gençlerimiz ise bu konuda daha da dikkatli olmak zorundadırlar. Çünkü bugün etrafımız özellikle gençleri ağlarına düşürmek isteyen, onları inançlarına yakışmayacak düşüncelere yöneltmek için ağlarını atmış bekleyen avcılarla dolu. Ağ olarak da genellikle kötü arkadaş, medya, reklam vb. araçları kullanmaya çalışıyorlar. Bu açıdan etrafımızı saran tuzaklar ve ağlar karşısında dikkatli olmak zorundayız. Çünkü o ağlara kendimizi kaptırmamız durumunda artık kurtulmak zor ve hatta imkansızdır. |