Efendim
Efendim …
Yüreğinizde ebedi ağırlanmak için, Kalu-bela’dan beri bekleyen,
Ayak bastığınız topraklara, kendini parça parça edip rüzgarlara salan bendim…
Efendim …
Asırlar öncesinden Siz Yetimsiniz diye, Yüreği ebedi yetim bırakan,
Kokunuzu sineye çekebilmek için, Hira’da taş olmak isteyen bendim …
Efendim…
Siz alnınızı toprağa koydunuz diye, fani bedenin toprak olmasını hasretle bekleyen,
Huzura kabulunuz için, vuslatı sabr’la çeken bendim…
Efendim …
Birkere Ümmetim dersiniz diye, aleme kendini sağır eden,
Birkere Sizi görebilsin diye, Şu ama gözleri gözyaşları ile besleyen bendim ..
Efendim …
Sizi görmeden Aşk’La seven O günahkar kul bendim …
Efendim … Can’a nefes Efendim …
O zor günde, Onca kul içinde Beni tanır mısınız ?
Ümmetim diye göğsünüze basar mısınız ?
Efendim … Ruha neşe efedim …
Bu acize de Ümmetim der misiniz ?
Elem Sönmez