Konu Başlıkları: AĞIZDAKİ TAŞIN HİKMETİ..
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 24 Ağustos 2007, 09:59   Mesaj No:1

günışığı

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:günışığı isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 71
Üyelik T.: 08 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 67
Konular: 18
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart AĞIZDAKİ TAŞIN HİKMETİ..

AĞIZDAKİ TAŞIN HİKMETİ..

Birgün hazret-i Ebû Bekr 'r.a.', hazret-i Fahr-i âlem seyyid-i veled-i âdem Nebiyyi muhterem ve habîb-i mükerremin 's.a.v.' huzûr-ı şerîflerinde, se'âdetle otururlarken;
Bir bedbaht kötü huylu kimse; bir edebsizlik edip, Ebû Bekre dil uzatıp, yakışıksız sözler söyledi. Hazret-i Server-i kâinât; o edebsiz, Ebû Bekre edebsizlik etdikce; birşey söylemez, ba'zan da tebessüm eder idi. Hazret-i Ebû Bekr; o bedbaht ve edebsizin edebsizliği haddi aşınca; zarûrî olarak gadaba gelip, birkaç söz söyleyince; hazret-i Fahr-i kâinât, se'âdetle ve devletle yerinden kalkıp, gitdi. Hazret-i Ebû Bekr 'radıyallahü teâlâ anh' Sultân-ı Enbiyânın ardına düşüp, yetişdi ve dedi ki:
- Yâ Resûlallah! Niçin, bir hayâsız, edebsizlik edip, gönül incitirken, susu, birşey söylemediniz. Şimdi, ben ona söyleyince, kalkıp, gitdiniz; sebebi nedir.
Hazret-i Fahr-i kevneyn ve Resûl-i sakaleyn 's.a.v.' buyurdu ki:
- Yâ Sıddîk! O hayâsız ve bedbaht sana dil uzatmağa başladığı zemân, Allahü teâlâ bir melek gönderdi ki, o kimseyi karşılayıp, kovacak idi. Sen, hemen gadaba geldin; söylemeğe başladın. O melek gidip, yerine iblîs geldi. İblîs-i la'înin olduğu yerde, ben durmam.
Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk 'r.a.' ondan sonra, vaktli vaktsiz söz söylememek için, mubârek ağzına bir taş koyar idi. Ne zemân söz söylemek lâzım gelse, evvelâ fikr ederdi. Bir söz söyliyeceği zemân, o sözü kendi kendine nice zemân düşünür, tefekkürden sonra, mubârek ağzından o taş parçasını çıkarıp, ne söz söyliyecek ise söyler idi. Sonra o taş parçasını mubârek ağzına alıp, tesbîh ve tehlîl ile meşgûl olurdu. Kimseye, hayrdan ve şerden dünyâ kelâmı söylemez, eğer kat'î lâzım ise ve çok efdal ise, söylerdi. Yoksa, gecede ve gündüzde tesbîh ve tehlîl ile meşgûl idi.
Kaynak:
Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi günışığı 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Teravih namazının hız sınırları... Namaz-Abdest-Teyemmüm Kara Kartal 5 2487 29 Ağustos 2008 14:40
Sünnetten uzak olduğumuz kadar insanlıktan... Makale ve Köşe Yazıları Kara Kartal 1 1826 28 Ağustos 2008 16:46
Medineweb'i ünlülere sorduk!! Forum Etkinlileri Mihrinaz 21 11281 25 Ağustos 2008 18:06
gülmek isteyen beylere ..evlilik.. Fıkralar-Hikayeler Mihrinaz 8 2810 16 Temmuz 2008 00:15
Eğer birini seviyorsan Fıkralar-Hikayeler Kara Kartal 5 2679 14 Temmuz 2008 11:34