Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05 Nisan 2013, 19:49   Mesaj No:1

FECR

Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.134
Konular: 555
Beğenildi:1087
Beğendi:252
Takdirleri:10770
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Allah'ın mı?

Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Allah'ın mı?

Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Allah'ın mı?
Hâkimiyet kayıtsız şartsız Allah’ındır!” diyorlar. Bu şekliyle çok yanlış bu. Tersi doğrudur bunun. Nasıl? “Kayıtsız şartsız hakimiyet Allah’ındır.” Bu doğru işte. Hâkimiyet kayıtsız şartsız Allah’ındır demek yanlış, kayıtsız şartsız hâkimiyet Allah’ındır demek doğrudur.

Yani iki türlü hâkimiyet vardır: Bir kayıtlı şartlı hâkimiyet, bir de kayıtsız şartsız hâkimiyet. Hâkimiyetin kayıtlı şartlı olanı bize aittir, ama kayıtsız şartsız olanı Allah’a aittir. Bizim hâkimiyetimiz kayıtlı şartlı hâkimiyettir. Meselâ babanın evlat üzerindeki hâkimiyeti, kocanın kadın üzerindeki hâkimiyeti veya reisin tebaası üzerindeki hâkimiyeti kayıtlı şartlı hâkimiyettir. Neyle kayıtlı? Allah ve Resûlü ile kayıtlıdır. Kitap ve sünnete ters düşmemekle kayıtlıdır. Kitap ve sünnete ters düş-tükleri takdirde hiç kimseye itaat edilmez.

Ama kayıtsız şartsız hâkimiyet o sadece Allah’ındır. Allah’ın hâkimiyetinin hiçbir kaydı şartı yoktur. Allah ve Resûlü’ne mutlak itaat edilecektir. Öyleyse hâkimiyet kayıtsız şartsız Allah’ındır cümlesi yanlıştır. O zaman Allah’ın başkalarına da hâkimiyet verdiği reddedilmiş olacaktır. Halbuki Rabbimiz biraz biraz insanlara da vermiştir o hâki-miyetinden. Az evvel saydığım kişilere de hüküm yetkisi, hâkimiyet yetkisi vermiştir Rabbimiz. Meselâ bakın Allah bizzat Kur’an’da bu hususu şöyle anlatır:
Aranızda hükmettiğiniz zaman adâletle hükmedin.”
(Nisâ 58)

Yani insanlar arasında hükmettiğinizde, hükmünüzü, hâkimiyetinizi gündeme getirdiğinizde adâletle hükmedin, adaletten ayrılmayın. Demek ki bize de biraz biraz hâkimiyetinden vermiştir Rabbimiz. Kur’an-ı Kerîm’de itaat mekanizmalarının anlatıldığı bölümlerde Rabbimiz diyor ki, “size bir şeyler emreden emir sahiplerini de dinleyin.” Yani idarecin, baban, kocan, arkadaşın, eşin, dostun sana bir şeyler emrediyorsa önce Allah’ı dinle. Mutlak kayıtsız şartsız olarak Rabbini dinle. Rabbin ne diyorsa mutlak doğru olduğuna inanarak O’nu dinle. Rabbini dinlerken, “ama ya Rabbi!” diye O’na akıl vermeye kalkışma. “İyi ama ya Rabbi benim şöyle bir konumum, benim şöyle bir duru-mum vardı, onu da düşündün mü?” diyerek O’na yol göstermeye kalkışma. Allah ne diyorsa mutlak dinle.

Sonra peygamberi de kesin dinle. “İyi ama ya Rasulallah şunu, şunu da düşündün mü?” filan diyerek peygamberi de şartlandırmaya, ona da nasihat etmeye kalkışma. Onu da kayıtsız şartsız dinle.

Üçüncü bir grup da senden bir şeyler isteyecek. Yarın şuraya gidelim, şöyle giyinelim, şuradan kazanalım, şuralarda harcayalım, şunu yapalım, bunu yapmayalım, şuralarda okuyalım, buralarda bulunmayalım, önce şunu yapalım, önce bunu okuyalım, evimizi şöyle tefriş edelim, çocuğumuzu şöyle eğitelim gibi sana bir şeyler emreden bir şeyleri yasaklayanlar olacak. Bunları da dinle. Ama bakın bunları dinlemek mutlak değildir. Burada bir kayıt var. O da bu emir sahipleri Allah ve Resûlü’ne itaat edecek ve senden istedikleri de Allah ve Resûlü’nün istekleriyle çatışmayacak.

İşte kayıtsız şartsız bir hâkimiyetten söz edilecekti ya, Allah burada ona başladı. İşte mutlak hâkimiyet sahibi olanın Rabb olması gerekecek, Hakim olanın İlah olması, Alîm olması, Kadir olması, Cebbar olması, Kahhâr olması, Rahmân olması, Hâdî olması, Rezzâk olması da gerekecek. İşte böyle bir hâkimiyet anlatılır burada.

Öyleyse anlayın ki Allah hayata hükmedendir. İşte dert bu zaten. Problemin odak noktası burasıdır zaten. Bugün birileri O’nu hayata karıştırmak istemiyor. “Tamam vardır, birdir, yücedir, âlîdir, kutsaldır ama hayatımıza karışmamalıdır! Kılık-kıyafetimize, eğitimimize, hukukumuza, ekonomimize, sosyal ve siyasal yapılanmamıza, kazanmamıza-harcamamıza, düğünümüze, derneğimize, yememize-içmemize Allah karışmamalıdır. Bütün bu konuları biz biliriz, Allah bilmez, veya biz O’ndan daha iyi biliriz” demeye ve hâkimiyeti Allah’tan koparıp kendi ellerine almaya, Allah yasaları yerine kendi yasalarını hakim kılmaya çalışıyorlar. Allah da diyor ki:
Ne oluyor? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu hâkimiyet anlayışlarınız ne böyle?

ALİ KÜÇÜK-Besairul Kur'an-Kalem Suresi 36.ayet tefsiri
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi FECR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Eskiden Hayat Daha Güzeldi... Gönülden Dökülen Nağmeler FECR 0 70 12 Ekim 2024 10:01
Prof. Dr. Mehmet Görmez'den Önemli Açıklamalar Muhtelif Konular FECR 0 100 07 Ekim 2024 20:33
Müslüman Bir Toplumu Çökertmek İstiyorsanız Muhtelif Konular FECR 0 83 23 Eylül 2024 11:06
Şehit Haniye İçin Ezgi MultiMedya-İzleme Vb Esma_Nur 1 100 03 Ağustos 2024 22:38
NELERİ BİLMELİYİZ? Kurân-ı Kerîm FECR 0 115 01 Ağustos 2024 17:31