Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 Arkadaşları:20 Cinsiyet:Erkek Memleket:ANKARA Yaş:56 Mesaj:
6.134 Konular:
555 Beğenildi:1084 Beğendi:252 Takdirleri:10770 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Cevap: İslam Hukukunda ÖRF III-Örfün Değişmesiyle, Örfe Bağlı Hükümlerinde Değişmesi
Örfle ilgili konular içinde oldukça önem arzeden hususlardan biri de, örfe bağlı olan hükümlerin, zamanla değişmesi keyfiyetidir.
İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye, bu konunun çok önemli olduğuna işaret ederek şöyle der: “Bu, oldukça ciddi bir meseledir. Bunu idrak etmemek, şeriat nazarında büyük bir hatadır. Öyle ki bu, bir takım zorluklar ve güç yetirilemeyecek mükellefiyetler doğurabilir. Hâlbuki İslâm, hikmete ve kulların maslahatları üzerine tesis edilmiş bir nizamdır. O, serapa adalet, rahmet, maslahat ve hikmet kaynağıdır. Bir şey bunların aksine cereyan edecek olursa, bunun İslâm’la alakası yoktur; ondan sayılamaz” . O halde Şâri’in maksadını, hükümlerin illetlerini iyi bilmek gerekir. Maslahat ve örf icabı ictihadla ortaya konan birçok hükmün değişmesinde; zaman, yer ve şart gibi faktörlerin büyük payı (tesiri) vardır. Nitekim bu yüzden birçok hükümler, zamanla hikmet ve maslahata göre yeniden tanzim edilmiştir. Yani sonraki fukaha (müteahhirin), hüküm ve fetvalarında adı geçen faktörleri nazar-ı dikkate alarak hareket etmişlerdir. Ancak, bu nevi hükümlerin tanziminde (istinbatında) esas gaye; adaletin ikamesi, maslahatın temini gibi, şer’i maslahatlardır .
İbn Abidin bu konuya parmak basarak örfe ve maslahata bağlı hükümlerin zamanla değişebileceğini şu özlü ifadeleriyle ortaya koyar ve misaller verir: “Örfe bağlı birçok hükümler vardır ki, bunlar, zamanla örfün değişmesi, birtakım zaruretlerin doğması ve genel ahlakın bozulması gibi, bazı amiller sebebiyle değişebilir. Eğer daha önce verilen bazı hükümler, olduğu gibi kalacak olsaydı, insanlara meşakkat verileceği gibi, İslâm’ın teşri prensipleri olan; tahfif (mükellefiyeti hafifletme) , kolaylaştırma (teysir) , zarar ve fesadı yok etme gibi külli kaidelerine aykırı hareket edilmiş olurdu. Bu bakımdan sonraki fukaha (müteahhirin), birçok konularda, önceki fukahanın (mütekaddimin) hüküm ve görüşlerine muhalefet ederek, kendi zamanlarının hal ve örfüne göre hüküm vermişlerdir. Eğer önceki fukaha, daha sonra yaşamış olsaydı, onlar da “bunlar gibi hüküm verirlerdi” demiştir.
İzah etmeye çalıştığımız bu konunun esasını, şu fıkhi kaide daha açık şekilde ortaya koyar: “Zamanın değişmesiyle, bazı fıkhi-ictihadi hükümlerin de değişebileceği inkâr edilemez” .
Ancak burada şuna işaret etmekte fayda var. Bazı hükümlerin değişmesi (teğayyürü) veya değiştirilmesinden (tağyir) maksat; nasların değiştirilmesi olmayıp, değiştirilen sadece onların; tefsir, te’vil ve ictihad gibi hukuki izah tarzlarıdır. Daha açık ifade ile bunlar bizzat örf ve âdete dayanan hükümlerdir ki, bunların değişmesiyle, hükümlerin de değişmesi gerekir. Esasen değişebilen hükümler, muamelatla (medeni muameleler) ilgili hükümler olup, bunlar akılla idraki mümkün olan ve hükme tesir eden illetlere dayanır. Bu illetlerin, maslahat, ihtiyaç, örf ve adet gibi amillerle sıkı bir bağlantısı vardır. Binaenaleyh, bu amiller zamanla değişeceğinden, bunlara bağlı illetler; dolayısıyla da hükümler değişecektir; değişmesi gerekir . Değişen naslar değil nasların uygulanma, tatbik edilme şeklidir.
----------------devam edecek----------------------
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim)
|