İhtiyarın Dersi
İHTİYARIN DERSİ
Bir zaman çok zengin bir adam, çocuklarına şöyle vasiyette bulunur:
Ben ölüp yıkanınca, şu eski çoraplarımı ayağıma geçirin, ben bunlarla gömülmek istiyorum.
Vakit saat gelir bu zengin vefat eder.
Cenaze yıkandıkdan sonra oğulları çorapları alıp getirirler:
Babamızın vasiyeti var, şu eski çorapları ona giydireceğiz derler.
Cenazeyi yıkayan hoca efendi bunu katiyyen kabul etmez.
Bu sefer müftüye çıkarlar. O da
Dinimizde böyle birşey yok deyip reddeder.
İster istemez, babalarının vasiyetinden vazgeçmek mecburiyetinde kalırlar.
Cenazeyi defnedip kabirden evlerine dönünce komşularından biri elinde bir mektupla gelir.
Babanız çok önceleri bu mektubu, bana vererek, benim cenazem gömülüp oğullarım eve dönünce kendilerine ver demişti der.
Mektubu açıp okuyunca, babalarının en son ibretli dersini şu ifadelerle verdiğini görürler:
Evlatlarım, işte gördünüz; eski çoraplarımı bile kabrime götüremedim. Aklınızı başınıza alınız. Ne yapacaksanız hayatta yapıp öbür aleme gönderiniz. Aldanmakta fayda yok.Allah mekanını cennet etsın hem çocuklarına hemde ıyı bır ders verdiği için.
inna LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN(şuphessiz Allahtan gelmiş ve Allaha döneceğiz)