16 Nisan 2013, 18:49
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 Arkadaşları:18 Cinsiyet:- Memleket:sivas Mesaj:
10.877 Konular:
697 Beğenildi:8529 Beğendi:10063 Takdirleri:27951 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | >>İki kum tanesi >> >>İki kum tanesi >> İki Kum Tanesi
Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini çok
sevmişler uzun bir süre çok yakın olmuşlar. Birbirlerini
yanlarında,canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler.
Derken bir rüzgâr çıkmış kum tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz
uzağa savrulmuş. Çok uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış
birbirlerini. Sevgileri hiç azalmamış yine sevmeye devam etmişler.
Birbirlerine ulaştırabildikleri sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve
artık görmeden seslerinde sevmeyi öğrenmişler.
Bir gün biri diğerine "sevdamız sonsuza erişmesi için aynı anda bir
dilek dileyelim" demiş.
İkisi de aynı anda bir dilekte bulunmuşlar ve tam o sırada bir fırtına
çıkmış. Bu kavuşmamız, sevdamızın sonsuza dek sürmesi olabilir diye ikisi de
kendilerini fırtınaya bırakmışlar.Gözlerini kapayıp fırtına dindiğinde
sevdalarının yanı başında olmuş olmayı arzulamışlar. Fırtına o kadar
kuvvetliymiş ki o güne kadar yıllarca yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile
başka yerlere savruluyorlarmış.Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de
oradan oraya savrulup durmuşlar.
İkisini de bir sabırsızlık sarmış. Fırtına durmuyor aksine artıyormuş.
Fırtına dinmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler. Günler geçmiş
sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka alemlerde
bulmuşlar kendilerini. Bu fırtınanın onları birleştireceğine o kadar
inanmışlar ki birbirlerini yanlarındabulamayınca yüreklerinde derin bir acı
hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler. Kendilerine birazcık
geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka başka yerlere savrulduklarını
anlamışlar. Biran # istemişler ama sonra birbirlerini hiç görmeden,
mesafelere, engellere rağmen sevmeği öğrenmişler.
"Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ki birbirimize"demişler. İkisi de
yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllarca hep susmuşlar. Hep yeni
bir fırtına ümidiyle birbirlerine ihanet etmeden beklemişler. Böylece umutla
sevmeyi öğrenmişler. Yıllar geçmiş amasevgileri hiç geçmemiş.Birbirlerinden
hep umutlu olarak yaşamışlar.
Bir gün ikisi de birbirlerinden habersiz aynı anda gözlerini kapamışlar ve
kavuşmak için yeniden fırtına çıkmasını dilemişler. Beklemişler beklemişler
ama fırtına bir türlü çıkmamış. Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya
bırakmak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar ama hepsi nafile küçük bir
rüzgâr bile çıkmamış. Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar.Sevdiklerinin,
sevdalarının, yıllarca beklediklerinin tam karşısında durduklarını görmüşler
ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği anımsamışlar.
Dilek şöyleymiş "ALLAH'ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği
öğrendiğimizde kavuştur. Öğle kavuştur ki sevdamız sonsuza erişsin."
Sonunda anlamışlar ki birbirlerinden çok uzaklarda geçirdiklerini sandıkları
yılları aslında bir bir yanı başlarında geçirmişler. Dileklerinin kabul
olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler çünkü onlar sevmeği her
şeyiyle öğrenmeği dilemişler.
Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzakta... Herşeyiyle
sevmeyi öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar.
"Alıntı"
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
| |