23 Temmuz 2008, 17:01
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 556 Üyelik T.:
11 Kasım 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj:
829 Konular:
194 Beğenildi:13 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Duanın gücü Duanın gücü Bilmem Söylesemmi, Söylemesemmi?
Apartmandan cikar cikmaz soguk hava yuzune carpti, ama onun zihni hala az once
okuduklari bir cumleye takili kalmisti: ;
"Allah insanlarin duasini isitir ve onlara cevap verir, onlarla konusur."
Dalgin bir halde arabasina bindi. Anahtari kontaga sokmadan once, soguga
aldirmadan, birkac dakika daha bu konuyu dusundu.
Nasil? bu soru ruhunun derinliklerinden gelip zihnini bir bulut gibi kapliyordu.
Nasil?
Onun herseyi duyabileceginden zerre kadar suphesi yoktu, ama yine de dualara
nasil karsilik verdigini zihni kavrayamiyordu.
Sonunda, cevabi bulmayi zamana birakmayi dusunuyordu ki, birden icinden bir ses
"Bunu neden bir dua vesilesi yapmiyorsun?" dedi.
Sahi ya, onun elinden gelen dua etmekten baska ne olabilirdi? Yuksek sesle
Rabbine seslendi:
"Allahim! Senin her kulunun kalbinden gecen arzulardan bile haberdar
oldugunu biliyorum. Benim bu dilegimi de elbette duyuyorsun. Lutfen,
dualari nasil duydugunu ve onlara nasil cevap verdigini bana ogret! "
Arabayi calistirdi ve ruhen rahatlamis bir halde evine gitmek uzere yola
koyuldu. Ana caddede ilerlerken, birden garip bir duygu dogdu kalbinde. Bu duygu
arabayi durdurup bir kutu sut almasini soyluyordu. Once kulak asmadi ve
arabasini surmeye devam etti. Ama ayni duygu bu defa daha guclu bir sekilde
benligini sardi.
Bunun Rabbinden kendisine gonderilmis bir isaret, bir mesaj
olabilecegini dusunerek;
"Pekala Rabbim, sutu alacagim" dedi.
Bu, cok da zor bir sinav gibi gorunmuyordu zaten.
Arabadan inip bir kutu sut alacakti o kadar. Oyle de yapti ve yeniden yola
koyuldu. Ana caddeden arabasini surmeye devam ederken, bir ara sokagin agzindan
geciyordu ki, icindeki ses bu defa ona "O sokaga sap" diye emretti.
Once sokagi gecti, ama duygu kuvvetlenince Peki diyerek geri donup o
sokaga girdi.
Sokaktan ilerledikce binalarin gorunumu degisiyor ve iki katli
binalar yerlerini tek katli derme-catma barakalara birakiyordu. Birkac ev daha
gectikten sonra, ses durmasini soyledi.
Arabayi saga cekti ve etrafina bakindi. Burasi tam anlamiyla bir
gecekondu mahallesiydi. Ve evlerin cogunun isigi sonmustu. Belli
ki, sabah erkenden ise gidecek insanlar yataklarina girmisti bile. O
bunlari dusunurken, yureginin sesi bu defa ona su emri verdi:
"Git ve sutu sokagin karsisindaki yesil evde yasayan insanlara ver."
Genc adam eve baktiginda onun pencerelerinden de digerleri gibi isik gelmedigini
gordu.
Bu anlamsiz birsey diye dusundu bir an kendi kendisine. Bu evin insanlari
yataklarinda uyuyorlar ve onlari uyandirdigim takdirde
aptal durumuna dusecegim.
Ama o ses "Git ve sutu ver!" dedi yine ona.
Tereddut etti uzunca zaman. Sonra ayni aksam ettigi
duayi hatirladi. Ve bunun Ondan bir isaret olabilecegine kanaat getirdi.
Arabasindan cikti. Isterlerse bana aptal gozuyle baksinlar.
"Bu Rab'bimden gelen bir emirse eger ona uyacagim"
dedi kararlilikla.
Sokaginm karsisindaki eve gitti ve zili caldi. Icerden
kosusturmalar, gurultuler geldi.
"Kimsin? Ne istiyorsun?" dedi icerden bir erkek sesi.
Aksani farkliydi, ama soyledikleri anlasilabiliyordu.
Genc adam hemen oradan kacip uzaklasmak istedi bir an.
Fakat o bunu gerceklestiremeden kapi acildi. Fakir gorunumlu bir
adam acti. Yuzunden huzun okunuyordu, ama kapisinda bir yabanciyi
gormekten de fazla hosnut degil gibiydi.
" Buyrun?" diyen ev sahibine sutu uzatti.
" Bunu size getirdim."
Adam sutu aldigi gibi iceri kostu. Daha sonra koridorun oteki ucundaki odadan
cikan bir kadin mutfaga dogru segirtti hizla. Onu izleyen adamin kucaginda ise
bir bebek vardi. Aglayan bir bebek. Adamin gozlerinden sicim halinde gozyaslari
dokuluyordu. Yari aglayarak yari konusarak sunlari soyledi:
"Sehre geleli iki ay oluyor. Hala is bulamadim. Dostun ahbabin yardimlariyla
bugune kadar geldik. Ama bugun bebegimize sut alacak paramiz yoktu. Surekli dua
ediyordum Allah'a bize sut gondermesi icin."
Mutfaktan kadinin sesi geldi bu sirada. Onun soylediklerini anlayamadi, cunku
baska bir dil konusuyordu. Kocasi onun sozlerini
genc adama tercume etti:
"O'ndan bize bir melegiyle sut gondermesini istiyordum. Sen bir melekmisin
yoksa?"
Genc adam cuzdanindaki butun parayi cikarip zorla adamin eline tutusturdu. Ve
adama bundan sonra onun icin hep dua edecegini, ve
bir is bulabilmesi icin elinden geldigince yardimci olacagini soyledi.
Kelimeler bogazinda dugumlenince, dondu ve arabasina
bindi. Bu defa onun gozlerinden yaslar dokuluyordu...
Artik Allah'in kullarinin dualarini nasil duydugunu,
onlara nasil cevap verdigini daha iyi anlamisti!
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
|
| |