Konu Başlıkları: Tuhafıma gidiyor
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30 Nisan 2013, 20:24   Mesaj No:1

EyMeN&TaLhA

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:35
Cinsiyet:
Mesaj: 3.298
Konular: 784
Beğenildi:132
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Tuhafıma gidiyor

Tuhafıma gidiyor

19 yaşında bir genç kız vardı karşımda. Başından geçen bir olayı ağlayarak anlatıyordu: “Hocam, ölmek istiyorum! Yaşamaktan bıktım artık!”

-Ne oldu? Nedir problem?

Genç kız gözyaşlarını silerek anlatmaya başladı: “Dün, sınıfın içinde bir arkadaş parasını kaybetti. Arkadaş bütün sınıfa hitaben ‘Param masanın üzerinde, cüzdanın içinde duruyordu. Kim çaldı ise hakkımı helal etmiyorum.’ diyerek gözlerimin içine baktı. Kalbim duracak gibi atmaya başladı… O sırada yer yarılsa da yerin dibine girseydim daha iyiydi. Ağzım kurudu. Ellerim ter içinde kaldı birden.”

-Kalbin neden duracak gibi oldu ki? Sen mi çaldın parayı?

-Hayır hocam, Allah korusun o nasıl söz öyle!

-E, sana ne oluyor ki çalmadığın paranın suçlusu gibi davranıyorsun?

Genç kız biraz durdu. Sakinleşmek için bir nefes aldı. Anlaşılan anlatacak çok şeyi vardı: “Ben, çocukluğumdan beri kimin neyi kaybolsa, hemen içim daralır, yüzüm kızarır. Ellerim terler. Sanki beni suçlu bulacaklar diye korkarım. Bir keresinde misafirliğine gittiğimiz ev sahibi taşlı yüzüğünü kaybetti. Kendimi öyle kötü hissettim ki stresten ağladım orada.”

-Peki, küçükken hatırladığın benzer bir olay var mı?

Elini yüzüne kapattı ve ağlamaya başladı. Bekledi… Sonra anlatmaya başladı: “Küçüktüm. Okula henüz başlamamıştım bile. Karşı komşumuzun kızının bir bebeği vardı, çok güzeldi. Bazen onlara gidiyordum oyun için ama o bebekle oynamama hiç izin vermiyordu. Bir gün onların evinde oyun oynadık, tam eve gelirken bebeği koltuğun üzerinde gördüm, kimse yoktu yanımda, gizlice yanıma aldım. Kapıyı çaldım, annem açtı. Odama geçtim, bebekle gizli gizli oynamaya başladım. Biraz sonra komşu kadın kapıyı çaldı, annem açtı. Kapı ağzında anneme ‘Yanlış anlama ama bizim kızın bebeğini evde bulamıyoruz, sizin kız yanlışlıkla almış olmasın?’ dediğini duydum. Birden içime bir korku düştü. Çocuk aklımla hemen bebeği dolabın içine sakladım. Komşu kadın gitti, annem yanıma geldi, sert bir sesle ‘Buraya gel!’ dedi. Korkarak yanına gittim. Elinde demir bir sopa vardı. Önce ‘Sen mi aldın?’ dedi. Benim ağzım kurumuştu, konuşamadım. Ben almadım demek için başımı sağa sola çevirdim. Annem ‘Ben yalan söyleyenin gözlerinden anlarım, gözlerime bak!’ dedi. Gözlerimi açarak annemin gözlerine baktım. Bir ara annemi sanki bir ‘canavar’ gibi hissettim. Annem gözlerimden yalan söylediğimi anlayacak diye korktum. ‘Anne ben aldım. Anne ben aldım. N’olur dövme!’ diye ağlamaya başladım. Annem saçımdan tuttu, yukarı kaldırdı. ‘Nerede oyuncak, çabuk çıkar!’ dedi. Dolabın içindeki bebeği çıkardım. Annem bebeği görünce yüzüme hızlı hızlı vurmaya başladı. Hırsını alamadı, kulağımı, burnumu, ağızımı yolmaya çalışıyordu. Deli gibi olmuştu sinirden. Sonra nefes nefese durdu, ‘Bu bebeği alacaksın, komşuya götüreceksin. Onlardan özür dileyeceksin!’ dedi ve beni karşı komşuya göndermek için kapının yanına getirdi. Ben utanarak gittim, kapıyı çaldım. Komşu kadın açtı, arkadaşım da oradaydı. Ben hiçbir şey söylemeden bebeği uzattım. Annem ‘Bizimki almış, kusura bakmayın.’ dedi.”

Genç kız çocukluğunun bu hikâyesini anlatırken, karşımdaki koltukta ezilmiş kalmıştı. Anlatacakları bitmemiş olacak ki devam etti: “Şimdi o kızla aynı üniversitedeyiz. Haftanın her günü karşılaşıyoruz. O bana çok iyi davransa da ben onun yanında kendimi hep ‘aşağılık’ görüyorum.”

Yetişkinlik yıllarındaki iç ‘kene’ duygudan biridir ‘suçluluk’ duygusu, çocukluk yıllarında insana yapıştı mı söküp atmak neredeyse imkânsızdır…

Ülkemizdeki çocukların ‘terbiye’ adına kendi anne babası tarafından böylesi zarara uğratıldığının şahidi oldukça tuhafıma gidiyor. Ayıpların örtülmesi tavsiye edilen bir kültürel bilgiye sahip olan anne babalar nasıl oluyor da çocuklarının ayıplarını yüzlerine vuruyor, onları konu komşu önünde teşhir ediyor gerçekten garibime gidiyor.

Önceki gün ilkokul birinci sınıfta kızı olan bir anne aradı. Kızının okula gitmek istemediğini söyledi, yardım istedi.

-Neden gitmek istemiyor ki kızınız okula?

-Öğretmen, kızım ödevini yapmadığı için tahtaya çıkarmış, tek ayak üstünde ders sonuna kadar bekletmiş.

Çok üzüldüm... “Gidin öğretmenle konuşun, çocuğunuzu böyle suçlu ilan eder gibi tahtaya çıkarıp küçük düşürmesin.” dedim. “Gittik, konuştuk.” dedi.

-Ne dedi?”

-Bunu kızımın iyiliği için yapıyormuş, öyle söyledi.

Ne denir bilemiyorum ki. Öğretmenlik zarar vericilik, aşağılayıcılık, küçük düşürücülük değil ki. Eğitim için, terbiye için çocuklar yok ediliyor. Tuhafıma gidiyor...

alıntıdır

adem güneş
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6313 14 Temmuz 2015 13:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4203 14 Temmuz 2015 13:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 5078 14 Temmuz 2015 13:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2826 14 Temmuz 2015 12:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2516 14 Temmuz 2015 12:03