Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17Haziran 2013, 14:50   Mesaj No:1

bilinmez

Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:180
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Halk arasında yapılan gün olayının sakıncaları..

Halk arasında yapılan gün olayının sakıncaları..

Gün nedir?: Gün bir gurup insanın bir araya gelerek belirledikleri belli bir miktar ****yı (altın, tl, dolar…) bazı sebeplerle (yardımlaşma, imece, para biriktirme…) belli süre aralıklarıyla (gün, hafta, ay) dönüşümlü olarak sırayla sırası gelene vermek üzere yaptıkları akittir.
Mesela on kişi bir araya gelir ve her ay her birimiz 10 tl getirelim ve bu on tl yi sırayla içimizden birine verelim neticede sırası gelen kişinin eline toplu olarak 100 tl geçsin derler. Daha sonra on kişiyi kura ile veya birtakım ölçülere göre belirleyerek sıraya koyarlar.
Bu organizasyona baktığımızda alış verişe benzememektedir. Zira ortada alınıp satılan bir mal yoktur.
İnfakada benzememektedir zira Allah rızası için infak edilen bir malda yoktur.
Borç vermeye biraz benzemektedir fakat islamda caiz olan bir borç veme değildir.
Bu organizasyon islama göre caiz değildir çünkü Borç verirken koşulan şart; bu borçtan menfaat elde etmeye yönelikse bu şekilde verilen borç faiz hükmünde olur ve haramdır. Çünkü karşılığında menfaat beklenilen her borç faizdir.
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
“Sahibine (borç veren kişiye) bir menfaat sağlayan her borç ribadır.” (Taberani, Mucem’il-Kebir. Suyuti, el-Cami’us-Sagir)‘Bu hadis her ne kadar zayıfsa da Beyhaki, birçok sahabiden bunun manasını nakletmiştir’.
Ubey b. Ka’b, Abdullah b. Mes’ud ve Abdullah b. Abbas’tan rivayet edildiğine göre, onlar, borç verene herhangi bir menfaat sağlayan borçtan nehyetmişlerdir. (el-Mühezzeb)
Bu sözün, manası şudur: Borç, borç isteyene yardım olarak verilir ve verilen miktar üzerinde kaimdir. Bu bakımdan verilen borç, borç verene herhangi bir menfaat sağlamak şartıyla verilirse, akdin amacı ve manasından uzaklaşılmış olur. Bu nedenle de akid sahih olmaz.
Abdullah b. Amr’dan Rasulullah (s.a.s)’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Selef (borç) ile alışveriş bir arada olmaz.” (Hakim, Müstedrek, 11/17; Ibn Hibban, Zevaid)
Yani bir taraftan borç verip diğer taraftan kendine menfaat sağlayan herhangi bir şart koşmak sahih olmaz.
Bazı örnekler: bir kişiye ihtiyaç sahibi gelip borç istese o da dese ki bana dua edersen veririm işte burada faiz vardır o da manevi bir faizdir. Bu kişiler faize bulaşmışlardır.
Başka bir örnek: bir kişi kendisinden borç isteyen bir kişiye bak ben şimdi sana 10 tl veyeyim sen bir ay sonra bu parayı öde ama iki ay sonra senedim var o tarihte bana 10 tl sen borç ver derse bu da faizdir. Çünkü koşulan şart fayda elde etmeye yöneliktir.
Yani borç verirken asıl olan borç alanın kar etmesi borç verenin zarar etmesidir. Borç veren Allah rızası için bir müslümanın işini görmüştür ona bu kar yeter. Şayet bir şart koşarsa bu koşulan şart faizdir.
Şimdi gün meselesi hakkında biraz açıklama ve değerlendirme yapalım:
Gün meselesinde menfaat nedir?
Bu meseleyi şu şekilde bir örnekle açıklayalım: bankalar faizle para vermektedirler burada karları verdikleri para karşılığında daha fazla para almaktır buradaki bankanın menfaati aldığı fazla paradır. Müşteri de parayı belli bir süre kullanmak için bu fazla olan parayı bankaya verir.
Gene bu bankalar faizle para almaktadırlar bu bankaların faizle para almaktaki karları o parayı başkasına daha fazla faizle vermeleridir. Yani banka faiz veriyor ki o parayı kullansın çalıştırsın o paradan para kazansın birazını parayı aldığı kişiye versin.
Bu örnekte anlatılmak istenen şudur: faizle para vermekte iki menfaat unsuru söz konusu bunlaradan birincisi daha fazla para almak. İkincisi bu parayı kullanacak süredir.
Gün meselesinde bunlardan ikincisi vardır: parayı ilk alan parayı hemen kullanmaya başlar ve menfaat elde eder parayı son alanda parayı vermiştir para elinden çıktığı için kullanamadığı için zarar eder. Aralarda olanlarda ilk ve son olana yakınlıklarına göre menfaat veya zarar elde ederler.
Örneğin 10 kişi bir araya geldier her aya 1000 er tl getiecekerler ve bir kişye verecekler bu durumda parayı ilk alan aldığı 10 000 tl ile ticaret yapar veya para kazanır veya ev araba alır kullanarak kar eder yani bu kişi hep kardadır. Parayı en son alan ise daima para vereceği için para elinden çıkacak ve bu parayı kullanmaktan mahrum kalıp zarar edecektir.
Yani buradaki faiz süredir.
Önceki ve sonrakini belirlemekte kura çekmek:
Gün yapanlardan bazıları kura ile belirlerler kimin önce alacağını bu durumda önce para almak istediği halde sonra para alanlar olacaktır. Ve sonra alanlar zarar edecek (faiz verecek) önce alanlarda kar edecek (faiz alacak) tır.
Aslında bu islam kardeşliğinede zıttır. Zira önce alan kar edecek sonra alan zarar edecektir bu durumda parayı önce almak istemek (kar etmek istemek) kendisiyle beraber gün yaptığı kardeşinin zarar etmesini istemektir.
Bazılarıda kuranın caiz olmadığını zanneder ve gün meselesinin kuradan dolayı haram olduğunu sanır ve kura çekmeden kendi aralarında istişare ile belirlerler önce ve sonra alanı bu istişareye göre belirlerler. Bu durumda fayda elde edecek (faiz alacak) ve zarar edecek (faiz verecek) kendi rızasıyla bu durumu seçmiştir derler ve bunun rızalarıyla olmasının bunu faiz olmaktan çıkaracağını zannederler. Şayet tam manada düşünseler bankaya para verenin ve para alanın kendi rızasıyla bunu seçtiğini ve onların bunu rızalarıyla seçmesinin faizi faiz olmaktan çıkarmadığını anlarlar.
Ve bazılarıda en fakir olanlarını , durumu zayıf olanlarını sıranın önüne koyarlar zengin olanları ihtiyacı olmayanlarıda sıranın sonuna koyarlar ve bu şekilde yaptıklarında fakirlere yardımcı olduklarına inanırlar.
İşte bu durumda fakir olanları utandırma ve küçük düşürme vardır bu şekilde onların onuru kırılmış olur. Ve iyi niyetli olan kişiler şeytanın kandırmacasıyla cehaletten dolayı yardım yapıyoruz diye fakirlere faiz yedirmiş olurlar.
Şayet gerçekten yardım yapmak istiyorlarsa infak yaparak veya karzıhasen (borç) vererek bu yardımlaşmayı islama uygun bir şekilde şeriatin sınırları dahilinde yapabilirler. bu konuda şeriatimizde yardımlaşmaya dair kapsamlı ve genel hükümler mevcuttur şeriatin sınırlarında yardım etseler bu fakirlere yeter.
“Çoğalması için faizle verdiğiniz mallarınız, Allah katında artmaz ve çoğalmaz. Ancak Allah rızası için ve samimiyetle verdiğiniz sadaka ve yaptığınız iyilikler için kat kat mükafat ve sevap vardır.” (Rum 39)
Bazılarıda derler ki biz para biriktirmek için böyle yapıyoruz kendi başımıza olunca para biriktiremiyoruz ama böyle yapınca kişinin eline toplu para geçiyor.
Böyle diyenler öncelikle kendi iradesizliklerini ortaya çıkarmaktadırlar ve Allahın gizlediği hatalarını açıklamaktadırlar. Bu kişiler açsınlar evlerine bir kumbara ve içine atsınlar her ay belli bir miktar parayı bir süre sonra çıkarsınlar. Yok biz böyle yapamıyoruz diyorlarsa on kişi yirmi kişi bir araya gelsinler para emin birinde toplansın sürenin sonunda hepsi verdiği parayı alsın. Eğer iddialarında doğru sözlü iseler böyle yapsınlar. Şayet böyle yapmıyorlarsa bu demektir ki onların parayı önce almak ve kullanmak gibi bir temennileri var.
Bu iş ortaklık olarak değerlendirilebilirmi: bu akit bir ortaklık akti olarak değerlendirilecek olursa sırf faiz üzerine kurulmuş bir ortaklıktır ve haksız kazanç elde etmek için kurulmuştur. Zira ortaklıkta ortakların eşit oranda kar etmeleri gerekir fakat burada bazı ortaklar zarar ederken bazı ortaklar kar edecektir.
Kadınla altın gününe giriyorlar bu da aynımıdır: altında para gibidir aralarında bir fark yoktur. Kadınlar altını kullanmıyorlar bu sebeple önce alan ile sonra alan arasında bir fark yok denilirse deriz ki: altın bir ****dır ve onu elinde bulunduran istediği anda kullanabilir. Şayet kullanmaz ise buna kendisi kara vermiştir. Parayı önce alan kişilede kullanmayabilirler bu onların isteğine kalmıştır.
“...Allah, sadakayı artırır, faizi mahveder...(Bakara 276)” , “ Eger Allah’a inanıyorsanız faizi terkedin...(Bakara 278)” , “Bunları yapmayıp faiz almaya devam ederseniz, Allah’a ve Rasülün’e savaş açmış olursunuz...(Bakara 279)”

alıntı..
__________________
önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi bilinmez 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ELFAZI KÜFÜR Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 2 707 29 Ağustos 2021 23:16
BiR SORU Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 19 6798 19 Aralık 2018 23:11
SiZCE HANGİSİ MÜSLÜMAN Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1140 18 Aralık 2018 22:55
ALLAH A iMAN NASIL OLUR.. Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1287 27 Ekim 2018 22:27
HELVADAN KANUNLAR ve TEKFİR Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1283 03 Ekim 2018 21:57