Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 Arkadaşları:5 Cinsiyet:erkek Yaş:37 Mesaj:
4.833 Konular:
926 Beğenildi:342 Beğendi:0 Takdirleri:62 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Din Bilimleri-Ünite6: Din Eğitimi Bilimi Din Bilimleri-Ünite6: Din Eğitimi Bilimi ÜNİTE 6: DİN EĞİTİMİ BİLİMİ DİN EĞİTİMİ BİLİMİ Bu ünite, Din Eğitimi Biliminin “ne”liğini, gelişimini, amacını ve görevlerini, alanını ve sınırlarını, yöntemini ve diğer bilimlerle ilişkisini ortaya koymayı amaçlamıştır. 1. Din Eğitimi Bilimi Nedir? Din Eğitimi Bilimi ünitesinin ilk konusunda, din eğitimi biliminin “ne” olduğu sorusuna, doğrudan bir tanım yapmak yerine, tanımdan daha kapsamlı bir açıklama oluşturarak cevap aranmıştır. “Din Eğitimi Bilimi”nin “ne”liği ortaya konulurken, kendisini oluşturan beş kavramı analiz etme yaklaşımı benimsenmiştir. Bu kavramlar, “din”, “eğitim”, “bilim”, “din eğitimi” ve “eğitim bilimi” kavramlarıdır. Yapılan analizler doğrultusunda din eğitimi bilimini; bireyin dinî davranışlarında kendi yaşantıları vasıtasıyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme denemeleri sürecini geçmişi, bugünü ve geleceği ile bilimsel metotları kullanarak, betimlemeye, açıklamaya ve kontrol altına almaya çalışan bilimsel disiplin olarak açıklamak mümkündür. 2. Din Eğitimi Biliminin Doğuşu ve Gelişimi Bir bilim dalı olarak din eğitimi biliminin gelişim sürecini, bu bilimin doğuş sebeplerini ve bu doğuşu geciktiren sebepleri inceleyerek ortaya koymak mümkündür. Dolayısıyla bu konu aşağıdaki başlıklar altında ele alınacaktır. Din eğitimi biliminin doğuş sebepleri (Bilimselleşme süreci) En genel ifadesiyle, din eğitimi bilimi de, diğer bütün bilimlerin doğuşu gibi var olan bir gerçekliği –eğitimin dinî boyutunu- anlama, açıklama ve kontrol etme ihtiyacından doğmuştur. Din eğitiminin bilimselleşme sürecini Türkiye açısından ele alacak olursak, ilâhiyat fakültelerinin kurulmasını önemli bir dönüm noktası olarak görebiliriz. Zira Türkiye’de ilâhiyat fakültelerinin halkı din konusunda bilimsel olarak aydınlatma amaçlı kurulduğunu söyleyebiliriz. Din eğitimi biliminin doğuşunu geciktiren sebepler Yukarıda belirtildiği gibi, din eğitimi bilimi, çok geç fark edilmiş olsa da gerçek bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bu durum özellikle ülkemiz için daha geçerli görünmektedir. Çünkü Batı’da din eğitimini bilimselleştirme çabaları 19. yüzyılın sonlarına kadar uzanırken, bizde 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra başlamaktadır. Aşağıda, gecikme sebepleri maddeler halinde sıralanmıştır: 1. Din eğitiminin hayatın gerçekliğinden doğan bir ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyacın bilimsel bilgiyle giderilmesi gerektiği geç fark edilmiştir. 2. Din eğitimi uzun süre sadece pratik yönüyle görülmüş, bilimsel-teorik boyutugözden kaçırılmıştır. 3. Bilimlerin ayrışmasından sonra, din eğitimi, modern bilimciler, özellikle de eğitim bilimcileri tarafından ihmal edilmiş, din bilimcileri ise, modern bilimcilerle olan çatışmalar yüzünden savunma içine girmişlerdir. Bu savunma pozisyonu, geleneğe bilinçsizce sarılmayı beraberinde getirmiş ve bilimselleşme gereğinin gizli kalmasına sebep olmuştur. 4. Okullardaki din eğitiminin meşruiyetini tartışmaktan, onu bilimsel niteliklere ulaştıracak tartışmalara zemin bulunamamıştır. 5. Psikoloji gibi eğitime etki eden yeni bilimlerin verilerini din eğitimi açısından yorumlamak zaman almıştır. Geleneksel öğretim ve öğretmen anlayışı bu yorumlamayı geciktirmiştir. Psikoloji ve eğitim alanındaki yeni yaklaşımlar, çocuk merkezli yaklaşım gibi, din eğitimi alanına bir saldırı gibi algılanabilmiştir. 6. Yüzyılın bilimlerindeki pozitivist anlayışlar, din ve din adamlarıyla ilişkilerin kurulmasını zorlaştırmıştır. 7. Program geliştirme ve öğretmen yetiştirme çabalarına din eğitimi uzunca bir süre dâhil edilmemiştir. 3. Din Eğitimi Biliminin Alanı ve Sınırları Bilim başlığı altında ele alındığı gibi, bilim olmak belli bir konu alanına sahip olmayı gerektirir. Buna göre, din eğitimi biliminin de kendi alanı olmalıdır. Her ne kadar bu alanı kesin sınırları ile tespit etmek mümkün değilse de, disiplinler arası bir anlayıştan hareket etmek, bu konudaki sorunu çözebilir gözükmektedir. Esasen, din eğitimi biliminin alanı hakkında, daha önce, din eğitimi bilimi nedir, başlığı altında kavramlar analiz edilirken kısmen söz edilmişti. Buna göre, din eğitimi biliminin alanı, “din eğitimi ile ilgili gerçeklikler”dir. Bu gerçeklikler tespit edilirken, normatiflikten uzak kalınarak, betimleyici bir yaklaşım izlenmelidir. Bunun için din eğitimi biliminin de araştıracağı ilk mesele, nelerin öğretileceği, hangi davranışların kazandırılması gerektiği olmamalı, aksine, din eğitimi nedir, niçin vardır ve nasıl vardır soruları olmalıdır. Bunlar da normatif olarak değil, olgusal olarak araştırılmalıdır. Din eğitimi bilimi, dini ve dinî geleneği mahiyeti itibarıyla sorgulayan ve ortaya koymaya çalışan bir bilim değildir. Din eğitimi bilimi, dinin öğretilebilirliği ve niçin, nasıl, nerede, hangi araç ve gereçlerle öğretilebileceğini araştıran bilimdir. O, bunu yaparken tarihi, günü ve geleceği birlikte değerlendirir. Diğer taraftan, din eğitimi bilimi eğitim bilimlerinin ve beşeri bilimlerin verilerini de kullanır. Bu itibarla din eğitimi bilimi, disiplinler arası bir özelliğe sahiptir. |