[Bedia Özdemir Tokel]

Müslümanlar Neden Geri Kaldı?-3-/Bedia Özdemir Tokel

Müslümanlar Neden Geri Kaldı?-3-/Bedia Özdemir Tokel

Müslümanların hastalıklarından biri de ''Irkçılık ''.

İslam dini ırkçılığı yasaklamıştır.

Ey insanlar! Muhakkak ki Biz, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Ve sizi milletler ve kabileler kıldık ki, birbirinizi (soyunuzu, babalarınızı) tanıyasınız. Muhakkak ki Allah'ın indinde en çok kerim olanınız (ikram olunanınız, en şerefli olanınız), (ırk ya da soy olarak değil) en çok takva sahibi olanınızdır. Muhakkak ki Allah, en iyi bilen ve haberdar olandır. (Hucurat 13.ayet)


Müminler ancak kardeştir buyuruluyor. (Hucurat 10)

''Rabbiniz bir olduğu gibi, babalarınız, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arabın Aceme, [Arap olmayana] Acemin Araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.'' [İbni Neccar]

Irkçılık şiddetle yasaklanmasına rağmen ,Müslümanların en ağır imtihanı da ırkçılıkla olmuştur.

Buna rağmen Emevilerin ,Osmanlı'nın yıkılma dönemlerinin ,Bugünün Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı fitnesi de Irkçılık ve kavmiyetçiliktir.
Hatta bugün bağımsızlık mücadelesi veren Suriye'de Müslümanların 70 fırkaya ayrılmaları Müslümanların bu tuzaklara ne kadar kolay düşebildiklerinin göstergesidir.

Bediuzzaman ;''İçte duyulan şeytani bir zevkten'' dolayı Müslümanların bu tuzağın içine isteyerek düştüklerini ;Bu Fitnenin ,Batının içimize attığı hastalık değil ''öldürücü bir zehir'' olduğunu beyan etmiştir. Ta ki ;Müslümanlar arasında tefrika yayılsın, parçalansın, (onları) yutmasına hazır olsun (Emirdağ lahikası 55-56)

Siyonist düşünür Oded Yınon’un kitabından alıntı;
''İsrail stratejik düşüncesinde, tüm Arap devletlerinin daha küçük parçalara bölünmesi hep tekrar tekrar görülen bir kavramdır. Örnek vermek gerekirse, Ze’ev Schiff, Ha’aretz’in askeri muhabiri (ve muhtemelen bu konuda İsrail’de en çok bilgiye sahip kişi), bir yazısında Irak’ta İsrail için olabilecek en iyi şeyin:” Irak’ın Şii ve Sünni devletler ve Kürt tarafının ayrılması” (Ha’aretz 6/2/1982) olacağını yazmıştır. Aslında planın bu yüzü oldukça eskidir.”

Burada eski plan olarak , 1920'deki Sevr'den bahsediyor.

İsrael Shakak'ın bu kitaba yazdığı önsözden alıntı;
''Bu kitap,benim fikrime göre, şu anki Siyonist rejimin (Sharon ve Eitan’ın) Orta Doğu için doğru ve detaylı planını temsil eder, bu plan tüm bölgenin küçük eyaletlere/bölgelere bölünmesi ve mevcut tüm Arap bölgelerinin yok edilmesidir.”

Tam da ''Müslüman Dünya neden kan ağlıyor?'' sorusunun cevabı işte burda !

Yani etnik köken ve dini mezhep temelinde ayrıştırma ve savaştırma taktikleri.
Irak'la başlayan Mısırla devam eden parçalama planında elbette Suriye ve Türkiye de var.

New York Times gazetesinden ,Robin Wright ;Irak, Suriye , Suudi Arabistan ,Libya ve Yemenin içinde bulunduğu 5 ülkenin 14 bölgeye ayrılacağını öngörüyor.

Bizim Müslüman kardeşlerimiz; birbirlerinden nefret etme duygularını hep taze tutmak için büyük çaba sarfederken ,Birbirlerini kafirlik ve müşriklikle suçlarken, hatta birbirlerinin canlarına kıyarlarken, Siyonistler ve Emperyalistler ; ,sınırları kendileri tarafından belirlenmiş bölünmüş haritalar çiziyorlar.

Bu yüzden Batılı ülkeler ya da Emperyalizm, silah olarak daima aynı şeyleri kullanmışlardır . Irkçılık,mezhepçilik,laikçilik,daha dar anlamıyla İrtica ,PKK,PYD,Şii,Sünni,Alevi .Bu Kartlar Kurtların oyununda daima işe yaramış,bu problemlerden kafasını kaldıramayan Müslümanlar yeterli teknolojik gelişmeye hiçbir zaman kafa yoracak, kendini geliştirecek zaman bulamamıştır.Kendini teknolojik olarak ne zaman geliştirecek adım atsa esrarengiz ölümler vuku bulmuştur.(Bkz. Aselsan ölümleri.)

Teknolojik kalkınma
　
Ülkelerin Dünyada konumlarını belirleyen kriter ''Teknolojik düzey''dir.Ülkeler arası kıyasıya rekabet teknolojide en yeni ürünlerin kullanılma zorunluluğunu beraberinde getirmiştir.Daha yalın bir ifadeyle teknolojik üstünlüğe sahip ülke ,galip ülke sayılmıştır. Özelikle silah sanayinde elde edilen üstün teknoloji ,diğer ülkelere tehdit unsuru olarak geri dönmüştür.

Batı'nın Ortadoğu'ya ,bu teknolojik üstünlüğüne rağmen Müslüman ülkelerin de elinde ,Allah vergisi olarak yeraltı kaynakları var. Dünyanın 3/2'sine tekabül eden Petrol de Körfezde,Bor rezevinin % 72'si Türkiye'de,dünya doğalgazının %40'na ortadoğuda ve başka kaynaklar..

''Enerji yüzyılı'' olarak adlandırılan 21.yüzyılda ,Ortadoğu bu doğal kaynaklarını lehine kullanabilir.

Müslümanların problemleri;Kuran ve Sünnet'e ittibayı terk ,Yeni Dünya'ya uymayan eğitim sistemleri,ırkçılık, bölünme,kendine güveni kaybetme,eleştiriyi hakaret olarak algılama,gelişen dünyanın gerisinde kalması ,lidersizlik ,içimizdeki hainler ,batının kuklası idareciler, vs.

-devam edecek-

Bedia Özdemir Tokel, Eğitimci
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]