Konu Başlıkları: şem ile pervane...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Ağustos 2008, 12:28   Mesaj No:1

TÜRKcan

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TÜRKcan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2609
Üyelik T.: 12 Temmuz 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:36
Mesaj: 550
Konular: 114
Beğenildi:8
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart şem ile pervane...

şem ile pervane...

Geceleri balkonda ışığın etrafını alan pervane böceklerini fark etmiş miydik hiç?
Ya onların aşk uğruna yaşadıklarını bilir miyiz? Yani pervanenin mum ışığıyla yaşadığı aşkın hikayesini...
Aşk bir farkına varış, bir idrak seviyesidir... 'Aşk odu önce ma'şuka, andan âşıka düşer.' derler, malum. Yani aşk ateşi önce sevilene ondan sonra sevene düşer. Önce sevilende bir ateş yanmalı ki pervane onun etrafında dönsün, pervane o ateşi görsün, sonra aşkının farkına varsın... Pervane aşkını ispat edebilmek için gördüğü anda ışığı, etrafında dönmeye başlar. Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner, döndükçe biraz daha yakından dönmek ister. Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane, onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe mumun etrafındaki çemberi daraltıyor. Çember daraldıkça pervanenin aşkı artıyor, şevki artıyor, coşkusu artıyor. Coşkusu arttıkça da cesareti artıyor. Aşk cesaret işidir, neticede. Ve pervane cesaretle kanadını şöyle bir değdirir ateşe. İlk lezzettir işte o acı. Acı verir, yakar içini. Ama ona verdiği acı o kadar hoşuna gider ki, daha fazla dönmeye başlar. Acı ve lezzet... Birbirine zıt bu iki duygunun bir arada olması nasıl mümkün... İşte bu noktada, azabın ve acının lezzet olmasındaki sırrı yakalamak gerek.
Azap kelimesi azp kelimesinden türüyor. Azp lezzet demek. Azabın ne olduğunu buna göre ölçün ve düşünün. İşte kanadının ucunu bir defa yaktığı zaman pervane ilk azabı duyar; fakat öyle bir lezzettir ki o azap... Bu azap ve ondan alınan lezzet, insanı yavaş yavaş nefsinden sıyırıp vuslatı mümkün kılar. Bu sefer daha büyük bir cesaretle kendini ateşe atarcasına gider ışığı kucaklar.
Ve burada ateş pervaneyi yakar kavurur. Bir buğday tanesi gibi toparlayıp yere düşürür. Artık pervane 'hakkal yakin' biliyordur vuslatı. Bu fenadır. Bu canını verdiği noktadır. Mumun bundan haberi bile yoktur belki. Olmasına da gerek yoktur. Bu pervanenin aşkıdır çünkü. Aşkı uğruna can veren pervanenin aşkı. Ama öbür taraftan mum da yanar. Onun aşkı da, acısı da kendincedir. Önce can ipliğine bir ateş düşer ve yanmaya başlar mum... Sonra içindeki o yangını söndürmek için gözyaşı döker. Ateşi su söndürür çünkü. Ama mumun gözyaşları onun ateşine daha da bir güç verir, elemi arttıkça artar. Ve erir can ipi, sevgilinin yolunda yok olana dek...


İskender Pala
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi TÜRKcan 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Şahitliği Allah katında Makbul Peygamber.. Hz.Muhammed(s.a.v) TÜRKcan 0 1942 14 Şubat 2009 13:25
Aşkın ve İktidarın Sembolü:Kutsal Emanetler.. Hz.Muhammed(s.a.v) TÜRKcan 0 2147 14 Şubat 2009 13:13
Mutluluk formülünden birkaçı.. Bilgi Dağarcığı dua dilencisi 3 2325 11 Kasım 2008 13:16
Aşkı kimseye sorma ...Aşkı kendine sor... Makale ve Köşe Yazıları TÜRKcan 0 1857 31 Ekim 2008 23:21
mükemmellik mi?:):):) Komik Paylaşımlar Mihrinaz 7 2116 04 Ekim 2008 21:25