Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 Arkadaşları:8 Cinsiyet:Erkek Yaş:50 Mesaj:
3.071 Konular:
340 Beğenildi:1382 Beğendi:464 Takdirleri:10171 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | İSLAM DÜŞÜNCE EKOLLERİ TARİHİ--ÜNİTE 6-7 özet-- İSLAM DÜŞÜNCE EKOLLERİ TARİHİ--ÜNİTE 6-7 özet-- ÜNİTE 6
VEHHABİLİK Vehhabiliğin Teşekkülü ve Tarihçesi Vehhabilik, Muhammed b. Abdülvehhab(1703- 1787)’ın düşünceleri çevresinde oluşan dinî-siyasî bir harekettir. Vehhabilik adı, bu hareketin muhalifleri tarafından verildi.Osmanlı halifesine isyan etmeleri, amelleri imandan sayarak büyük günah işleyenleri tekfir etmeleri ve şiddete başvurmaları sebebiyle Haricilik de denmiştir. Bu mezhep mensupları kendilerine Muvahhidun (tevhidciler) adını verdiler. ** Vehhabilik, fikrî açıdan Hanbelîliğe, özellikle de İbn Teymiyye’nin görüşlerine dayanmaktadır. ** Vehhabilik, Deriye emirinin desteğiyle Arap yarımadasında hakimiyeti ele geçirdi ve devletleşerek siyasileşti. ** Vehhabilik, selefçi söylemiyle Arap dünyasında ortaya çıkan yeni dini-politik hareketleri etkiledi. Vehhabiliğin ortaya çıkmasını hızlandıran sebepler; 1-Osmanlı aleyhtarlığı ve Türk düşmanlığı ve Arap milliyetçiliği vehhabiliğin ortaya çıkmasını ve bir mezhep haline gelmesini hızlandırmıştır, 2-Arap Yarımadasında ve Necd bölgesindekilerin sahip olduğu bedevi karakter ve yaşadıkları çoğrafya şartları. 3-İslam dünyasında, özellikle Hicaz bölgesinde yaygın olan din anlayışı. ** Vehhabilik, Osmanlılar’ı uzun süre uğraştırdı. II. Mahmud, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'yı Vehhabilik hareketine son vermek için görevlendirdi, Daha sonra Suud hanedanından Türki bin Abdullah, Necd bölgesinde yeniden faaliyete girişerek 1821'den 1891'e kadar sürecek ikinci Vehhabi devletini kurmayı başardı. Vehhabiliğin Görüşleri Muhammed b. Abdilvehha, bütün sistemini tevhid (Allah'ın birlenmesi) ilkesi üzerine kurmuştur. Hambelilerin ve ibn Teymiyyenin görüşleri etkili olmuştur.Ayet ve hadislerin zahirleriyle amel ederler. Ona göre, tevhid, Allah'ı zatı, sıfatları ve ona yapılan ibadetler açısından 1- Tevhid; kelimesini söylemek tek başına yeterli değildir. İbadette de Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak gerekir.Kulun fiilleriylede Allahı birlemesine Ameli Tevhid denir. 2-Şirk; Göz değmemesi için nazar boncuğu takmak, muska takınmak, ağaç, taş vb. şeyleri kutsal saymak, bir hastalık ya da beladan kurtulmak, güzel görünmek vb. için boncuk,ip, hamayı gibi şeyler de şirk sınıfına dahil edilmiştir. 3-Küfür ve Nifak 4-Şefaat ve Tevessül;şefaat Allaha özel bir haktır.Doğrudan Peygamberden dahi şefaat istemek Allaha ortak koşmak sayılır. Tevessül ise; bir şeyi vesile aracı kılmaktır. 5-İman ve Amel; imanı söz ve amel olarak tanımlamaktadır. İman artar ve eksilir. Dil ile söyleyip kalp ile tasdik yeterli değildir, gerçek iman; kalpte tasdik ve onunla amel etmek, dil ile söylemek ve dinin rükünlarını yerine getirmektir. 6-Bid’at; Kur'an ve Sünnet'te bulunmayan dini uygulamaları bidat kabul ederek onlara savaş açar. 7-iyiliği emredip Kötülükten yasaklamak; Ameli tevhidi gerçekleştirmek lazımdır. Her müslümana farzdır. Vehhabiliğin Günümüzdeki Durum Vehhabilik, Suudî Arabistan’ın resmî mezhebidir. Suudi Arabistan,Vehhabiliği selefilik adı altında Endonezya, Malezya, Afrika’da, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde, Balkanlarda ve Arap ülkelerinde yaymaya çalışmaktadır. KADIYANİLİK(AHMEDİYYE) Kadiyanilik, Mirza Gulam Ahmet tarafından doğumu 1839 da pencapta.(ö.1908) kadiyanda kurulmuş bir mezhebtir. Kurucusunun adına nispetle Kadiyanilik,Ahmedilik veya Mirzaiyye adı verilmiştir.Mirza gulam Ahmet kadiyanda dini tedrisat gördü.Dört yıl memur olarak çalıştı.Memuriyeti esnasında hıristiyan papazlar,Hindular ve Müslümanları yakından tanıması gulam ahmedin düşüncelerin oluşmasında etkili oldu.İslamı savunmak ve diğer dinleri eleştirmek için yerel gazetelerde ki makaleleri Müslümanlar tarafında büyük ilgi gördü.1857 yılında Müslümanlar İngiliz sömürgecilere karşı ayaklanmışlar fakat başarısız olmuşlardı.İngilizlerden öç alacak Vaat olunmuş mesim(Mesihul mevud)ve beklenen mehdi (Mehdiyul muntazar) düşüncesine Müslümanlar ümit bağlamaya başladılar.Bu ortamı iyi değerlendiren Mirza Gulam 50 ciltlik bir eser yazmayı planladı fakat bu eserin sadece 5 ciltini yazabildi.Berâhin-i Ahmediyeismini verdiği bu eserinde İngilizlere karşı silahla cihadın doğru olmadığını ve İngiliz hükümetine övgüler yağdırarak onlara itaati telkin eden bölümler yer aldı.Bu fikirlerinden dolayı kadiyaniliğin ortaya çıkışından günümüze kadar İngilizler tarafından himaye edildiği söylenmekte ve bazı yazarlar tarafından İslam dünyasında İngiliz emperyalizminin destekçileri olarak eleştirilmektedir. Mirza gulam Ahmet bir plan dahilinde önce müceddidlik, sonra mehdi ve Mesihlik,en sonunda da Nübüvvet iddiasında bulundu. Birinci aşamada:1885 yılında islamı yenilemek üzere Müceddid olarak gönderildiğini ilan etti.3 yıl sonra Allahtan emir aldığını iddia ederek kendi adına bey’at almaya başladı. beyatlar içinde teheccüd namazını da aksatmadan bütün namazları aksatmadan kılmak ve Kendini her konuda mirza gulama bağlamak ve adamak da vardır. İkinci aşamada:Mirza gulam müceddidlikle de yetinmeyerek 1891 yılında kadiyaniliğin temel düşüncelerinde birini oluşturacak olan Mesihlik ve mehdilikiddiasında bulundu. Buna göre Hz.isa çarmıha gerilince ölmemiş öldüğü sanılarak bırakıldığı mağara biçimindeki mezarında kendisine gelerek yaralarını merhemi isadenilen bir ilaçla iyileştirmiş ve incili öğretmek için Keşmire gelmiştir. Burada 120 yaşında vefat eden Hz.İsa, Srinagar da gömülmüştür.Bu nedenle kıyamet öncesi beklenen Mesih Hz.İsa değil Hz. Muhammedin ümmetinden ona çok benzeyen birisi olacaktır.Müslümanların beklediği mehdi de ayrı bir kimse olmayacak mesihle aynı kişi olacaktır.Bu kişi de Mirza gulam ahmettir. Üçüncü aşamada:Mirza gulam 1902 de biraz daha ileri giderek Allahın Zıllî(gölge) ve burûzî (yeniden belirme) biçiminde bir nebisi olduğunu iddia etti.Ancak bu yeni bir şeriat ve din getirmediğinden dolayı Peygamberin manevi yansımasından ibaret olan mecazi bir Peygamberliktir.Bir kaç yıl sonrada Mirza gulam bu niteliklerine Krişnalıkniteliğini de ekleyeyerek Hinduların beklediği Krişnaolduğu iddiasında bulundu. Mirza gulamın 1908 yılında ani vefatından sonra yerine seçimle mesihin birinci halifesi sıfatıyla Hakim Nurettingetirildi. Hakim Nurettinin 1914 te ölümünden önce yerine Mirza gulamın oğlu Mirza Beşirüddin Mahmut Ahmedi aday gösterdi. Ancak Mevlana Muhammed ve arkadaşları buna itiraz ederek mezheble ilgili işlerin yönetiminin Gulam Ahmet tarafından kurulan Sadrı Encümen-i Ahmediyebırakılmasını savundular fakat bu görüş dikkate alınmadı ve Mesihin ikinci halifesi ünvanıyla Mirza gulam ahmedin oğlu Mirza Beşirüddin Mahmut Ahmet (1889-1965) halife seçildi.Bunun üzerine kadiyaniler Lahor ve Kadiyan kolu olmak üzere ikiye ayrıldılar. ** Vahdeti vücut ve vahdeti Şuhut anlayışını birleştirerek kendisine şia arasında Mehdiye ait kullanılan zamanın imamı(Kaimuz zaman) sıfatını kullanan kişi Nakşibendi geleneğinden gelen Şah Veliyullah Dehlevidir. Kadiyaniliğin Görüşleri: Kadiyaniliğin görüşleri Mirza gulam ahmedin müceddidliği, Mesihliği, mehdiliği ve peygamberliği iddiaları etrafında yoğunlaşır. Bunlar itikat ve inanç alanıyla ilgili olmayıp ahir zaman rivayetlerinde yer alan inanç alanına girmeyen konularla ilgilidir. Kadiyanilik itikadi ve siyasi gayelerle ortaya çıkmış bir fırka değildir, fıkıhta Hanefiliği, itikatta ise birkaç husus hariç ehli sünnetin görüşlerini benimsemiştir. Lahor kolu, Mirza Gulam Ahmetin nebilik iddiasında bulunmadığı görüşünü benimser. Kadiyan kolu ise, Mirza gulam ahmetin nebilik iddiasında bulunduğu fikrini benimsemeleri dolayısıyle İslam dışına çıkmışlardır. Lahor kolunun lideri Mevlana Sadrettindir. 1-Müceddidlik;Mirza Gulam Allahın kendisini insanları karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere gönderilen bir müceddid (yenileyici) olduğunu ileri sürmüştür. 2-Mesihlik; 3-Mehdilik 4-Nebilik(şeriat getirmeyen nebilik) Kadiyaniliğin günümüzdeki durumu:Pakistan parlemontosu 7 Eylül 1974 tarihinde aldığı bir kararla kadiyaniliğin her iki kolunu da İslam dışı azınlık olarak ilan etmiştir.Kadiyanilerin türk dünyasına ve özellikle türkiyeye yönelik olumsuz propaganda çalışmaları bulunmaktadır.Kadiyan ahmedilerinin almanyada oluşturdukları Türk masası Birimi Müslüman ahmediye cemaati adıyle Türkçe bir bülten çıkarmaktadır.Bu bültende 21-22 Ekim tarihleri Türk günleri ilan edilmiştir. BABİLİK-BAHAİLİK Babilik 19.asrın başlarında İran da ortaya çıkmış bir harekettir. Babilik kurucusu Mirza Ali Muhammedin kendisi için kullandığı BAB adına nispetle verilmiştir. İranın bu dönemde içinde bulunduğu dini, ekonomik, siyasi, ve toplumsal durum, bu hareketin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Çünkü İran Ruslar,İngilizler ve Fransızların işgal tehdidi altında idi İran şahlarının adaletsizlikleri ve baskısı altında ezilen insanlar bu durumdan kendilerini kurtaracak bir kurtarıcı beklentisi içine girdiler.Bu beklentilerini şii inancının gereği olarak mehdilik fikriyle desteklediler.Çünkü şii inancına göre 12. İmam Muhammed el-Mehdi 941 yılında uzun bir süreyle gizlenmişti, o yaşamaktadır.O tekrar ortaya çıkıp haksızlıklara son verecektir. ** Babiliğin doğuşunda birinci derece şianın Mehdilik fikri etkili olmuştur.Ancak bu inancın babiliğe taşınmasında şia içinde ortaya çıkan Şeyhilik adında bir tarikat köprü görevi görmüştür. Şöyleki Şeyhilik 12.İmamın gizlenmesinden sonra İmamların manevi nurunu yansıtacak veya onunla irtibatı sağlayacak ve ona açılacak bir kapı(Bab) anlamında Bir Kamil Şiinin varlığını gerekli görür.Şeyhilik tarikatının kurucusu Şeyh Ahmet el Ahsâî dir. Bahaullah:Allahın ululuğu,güzelliği.parlaklığı,azameti manasına gelir.Bahailikte Mirza Hüseyin ‘ALİNİN’adıdır. **Babilikte İmamlar Allahın bilgisi ile bilinenlerin bilgisine açılan kapı(bab)lardır. İmamlardan sonra ise bu bilginin ve hakikatlerin sahipleri şeyh Ahmet ile onun halifesi Seyyid Kazım Reşti dir. Babilik Şeyhlik tarikatının bir mensubu olan ve kazım Reştinin müridlerinden Mirza Ali Muhammed’in önderliğinde ayrı bir fırka olarak ortaya çıkmıştır.Babiliğin ortaya çıkmasında ve fikirlerinin oluşmasında Yahudilik ve Hıristiyanlıktaki bin yıl (millenium) inanışı da etkili olmuştur.Bu hareket İslam,Hıristiyanlık,Yahudilik.Mecûsilik ve Putperesliğin karışımıdır.Babilik Şii kültür içererisinden çıkmış bir çeşit gulat(aşırı) hareketidir. **Babiliğe göre Kur’an nasıl daha önceki semavi kitabları hükümsüz bırakmışsa Mirza Ali Muhammedin EL-BEYAN isimli kitabıda Kuranı hükümsüz bırakmıştır..Mirza Ali Muhammed Azarbeycan alimlerince tekfir edildi ve 1850 de Nasuriddin Şah tarafından Tebrizde Kurşuna dizilerek öldürüldü. Babilerde nasuriddin şaha suikast düzenlediler.Bundan dolayı yakalanarak öldürüldüler.Mirza Ali Muhammedin müridlerinden Yahya Nuri ve kardeşi Mirza Hüseyin Ali bağdata kaçtılar.Oradan İstanbula daha sonrada edirneye sürgün edildiler.Her iki kardeş arasında anlaşmazlık çıktı Yahya Nuri ve adamları oradan Kıbrısa Mirza Hüseyin Ali ve adamlarıda Akaya sürgün edildi.Babiliğin devam ettiricisi Mirza Hüseyin Ali olmuştur. Onun önderliğinde Bahaiyyeye dönmüştür.Bahaullahın kendi görüşlerini yazdığı kitabın ismi Kitabul-akdes tir. Allahın kendisine hulul ettiğini ve vahiy aldığını iddia etmiştir. Bahailik kendisini diğer dinler gibi evrensel bir din olarak takdim etmektedir.Bundan dolayı Ortak bir din,ortak bir dünya dili oluşturma iddiasındadır.Onlara göre dünya tek bir din,tek bir vatan,insanlar da bu vatanın vatandaşlarıdır.Vahiy sona ermemiştir. Dolayısıyle nebilikte sona ermemiştir.Yazı birliğini savunurlar.Mallarının1/ 19 unu vergi olarak ruhani liderlere verirler.İkiden fazla kadınla evlenmek ve boşanmak yasaktır.İddet beklemek yoktur.Cemaatle namaz yoktur.İbadetlerinde hayfaya(İsrailde) yönelirler.Günde üç defa dua ederler.19 gün oruç tutarlar.Hac ibadeti Bahaullahın(Mirza Hüseyin Ali) Akadaki mezarını ziyaret etmektir.Bahailiğe göre 19 sayısı kutsaldır.Bir yıl 19 ay,bir ay da 19 gün dür.Bahailiğin idari merkezi Hayfadır.Bahailik buradaki Umumi Adalet Evi tarafından idare edilir.Herhangi bir bölgede 9 kişiye ulaşınca Bahai cemaati Mahalli Mahfiller kurarlar,bu mahfiller ruhani mahfillere,onlarda Umumi adalet evine bağlıdırlar. ** Subhu’l Ezel:Ezel sabahı.Bahailikte subhul ezel Mirza Yahya Nurinin unvanıdır. ** Nebil:Babiler peygambere nebil derler,Nebilerden murat da Mirza Ali Muhammeddir.
__________________ Büyükler fikirleri, Ortalar olayları, Küçükler kişileri tartışır.
|