Bazen ölmek ister ya insan... .
Hani insan bunalır ya,öyle daralır öyle daralır ki ne yapacağını ne edeceğini bilmeden atar kendini sokaklara. yüreğinin içi öyle yanar ki,derdini anlatacak kimse bulamaz, anlatsada anlayacak olmaz. yalnız kalmak ister sadece,yapayalnız,ıssız bir şekilde olmak ister.hiç bir insanın olmadığı,hiçbir kimsenin bulunmadığı dağlara,ovalara,adalara gitmek ister...
zevk alamaz olur hayattan,güvendikleride terk eder, sevdikleride,başbaşa bırakırlar hayelleriyle, ne bir umud olurlar yarına dair, nede bir çare bulurlar çilesine insanın. artık tek çare kalmıştır geriye,tek çözüm kalmıştır herşeyden arta kalan,sadece tek bir çözüm...
ölmek...
ölüp kurtulmak ister bu hayatttan, çekip gitmek ister artık bunaldığı insanların arasından. yanan içini,kavrulan yüreğini, ölüm denilen suyla söndürmek ister,kana kana içmek ister bu sudan, doyasıya,ölesiye içmek ister...
ve gün gelir çıkar bir dağın en yüksek yamacına,çıkar ki en yükseğe son kez bakmak ister siyah yüzlü insanların kendini paraladığı şu hayata, ölüme ramak kala olduğu bu anda bir başka gözükür bu insanlar,bambaşka gözükür ölüm gözüyle...
bir çığlık,bir haykırış koparmak ister dağın yüksek yamacından,feryad edercesine bağırmak,sesini duyurmak ister geride bıraktığı insanlara. dağları bile sesinden titreterek, gökkubbeyi delip geçen bir haykırışla "ÖLÜM VAR,ÖLÜÜÜMMM"diye sonbir kez haykırmak ister ölümü düşünmeyen insanlara...
ama düşünürki bağırsa ne olacak,haykırsa ne çıkacak,feryad etse ne yazacak...hergün, her saat,her dakika bağırmıyorlar mı ki kabirlerinden ölümü hesaba katmadan giden milyonlarca insan...
artık vakit gelmiştir der kendi kendine, şimdi gitme zamanı diye söyler yüreğine. bırak beni öleyim yüreğim der yüreğine,bırak ne olursun...
ve dağın en yüksek yamacına çıkar,gözlerini kapatır,son bir kez soluk alır,ve havasını yüreğine çeker son bir kez bu zulüm kokan hayatın,dudaklarından bir şehadet nağmesi dökülür ve bırakmak ister kendini ölümün dipsiz kuyusuna...
ama,ama ortalığı bir haşyet kaplar,kararır her taraf,rüzgar esmez olur bu haşyetten,güneş solar,zaman durur sanki...
Andolsun biz sizi biraz korku ,açlık ve bir parça mallardan,canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz.Sabır göstrenleri müjdele(BAKARA/155)
İnanıyorsan güçlüsün...