Siyah Sancaklılar...
Abdullah bin Mesud -radiyALLAHu anh- anlatıyor:
"Biz, Resulullah Aleyhisselâm'ın yanında iken Benî Hâşim'den bir grup genç geldi. Resulullah -sallALLAHu aleyhi ve sellem- onları görünce, gözü doldu ve rengi değişti. Ben: 'Ey ALLAH'ın Resul'ü! Şimdiye kadar, mübarek yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?)' dedim.
Şu cevabı verdiler:
"Biz öyle bir Ehl-i beyt'iz ki, ALLAH bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i beyt'im benden sonra belâ, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, doğu tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. ALLAH onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i beyt'imden bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır.
Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)."
(İbn-i Mâce: 4082)