29 Ağustos 2008, 08:27
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 89 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj :
555 Konular:
227 Beğenildi:15 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | özdeki hasretin yollarına özdeki hasretin yollarına Hasretin şafağında hani!
Karanlığı aydınlığa taşırlar ya;
O sıcak ışınımlarla hani sevgi,
Nefreti söküp atar ya gönülden
Omuzlarda taşınıp,
Sonra ayağa düşme misali.
Alkış ormanlarından sıyrılıp ta;
Sessizlik çölünde yol alınır ya!
Yusuf’un kuyusundan
Su çekerek temizlenir ya insan,
Dostun dergâhına kabul edilmek için.
Yıllarca gözyaşı sellerinden
Erozyona uğramış vadilerden...
Ah ırmakları akar ya hani!
Sonra vicdan tezgâhlarında
Dokunan pişmanlık mendilleriyle,
Silinir ya nedamet ayaklarının izleri.
İşte böylesi istiğfar,
Yürek dumanlarıyla çıkan;
Ve çaresizlerin ahına karışan feryatlarla;
Sevilenlerin, sevgiden bihaberliğine,
Hicran ağıtları yakarız ya!
Ararız ya yalnızlığımızın kimliğini.
Zamanın devredişini varlıklara
Sebep kılandan kaçmak,
Hasretle O’na kavuşmaktır ya hani!
Olmak, dolmak ve de bulmaksa eğer
Bu hayatın aranılan gizemi,
Gaye bulmaya, olmayadır değimli.
Varidatı sır-yani |
| |