Kalbimde Ne varsa Hepsi Senin Olsun
Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri '' Mürşidinin gözünden düşmek , yedi kat göklerden düşmekten daha kötüdür '' buyuruyor.
Hocasının gözünden düşen ise , Cehennem'e düşer , yani sonsuz ölür. Çünkü ; onun kalbi başka bir kalbe , o diğer kalb de bir başka kalbe bağlıdır. Bu silsile yoluyla Resulullah'a (sav) gider . O halde mümin , hocasının karşısında teneşir tahtasındaki ölü gibi olmalı. Çevirirse döner , çevirmezse dönmez. Yani onun huzurunda kendi iradesini terk etmelidir.
Karlı soğuk bir kış günü , Behaeddin-i Buhari hazretleri , hocası Seyyid Emir Gilal hazretlerinin aşkına daha fazla dayanamayıp yollara düşer. Yara bere içerisinde yarı donmuş vaziyette , çok uzaklardan gelip kendisini dergahın kapısına gece vakti zor atar. Dışarıda gürültü olunca dergahtaki bir talebe bakıp gelir.
- Efendim Behaaddin-i Buhari gelmiş deyince , Emir Gilal hazretleri
- Kimden izin alıpta gelmiş ? Almayın içeriye, dönsün geldiği yere, buyurur. Giden talebe güçlükle
- Geriye dönün ! der ve içeri gider...
Behaaddin-i Buhari hayatının en büyük imtihanını o gün vermiştir. '' İçeri giremedim , ama bari kapının eşiğinde öleyim'' diye kapının önüne yatıp kendinden geçer.
Gece Emir Gilal hazretleri bir ara dışarı çıkar. Bir şeye bastığını fark eder. Eğilip bakınca , Behaaddin-i Buhari'yi görür. Kucaklayıp içeri alır. Elini yüzünü temizler. Yaralarını sarar. Behaaddin-i Buhari kendine gelince:
- Ben neredeyim * der. Hocası
- İyi yerdesin evladım, diye cevap verince çok sevinir.
- Efendim , canımızı , malımızı , her şeyimizi kabul etsenizde redetsenizde size feda ettik. Buradan bir adım gitmeyiz. Ancak biraz önce dışarı atılmışken şimdi içeride hem de kucağınızdayım , bu şefkatin hikmeti nedir ? diye sorar, Emir Gilal hazretleri ;
- Behaadin ! Her şeyin iyiydi fakat kalbinde bana olan aşkın düşürdüğü farkında olmadığın bir kibir vardı. Bu kibir çıkmadan oraya faydalı bir şey giremezdi. Bu yüzden onun çıkmasını istedim.
'' Onu içeriye almayın'' demek , bana da ne kadar zor gelmişti.
Elhamdülillah şu anda sendeki o kibir de yok oldu. Kalbimde ne varsa hepsi senin olsun, dedi..
İşte bu hadiseden sonra Behaadin-i Buhari '' Şah-ı Nakşibend hazretleri'' oldu.
Gönül Sultanları ( Alıntıdır )