Tekil Mesaj gösterimi
Alt 22Haziran 2014, 23:26   Mesaj No:34

Ali Parlak

Medineweb Aktif Üyesi
Ali Parlak - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Ali Parlak isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38986
Üyelik T.: 10 Şubat 2014
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Karaman
Mesaj: 164
Konular: 25
Beğenildi:76
Beğendi:68
Takdirleri:340
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Bir Garip Karaliçe – Aşıklar İçindir/Ali Parlak

Bir Garip Karaliçe – Aşıklar İçindir - Süveyda 1
Derler ki kalbin içinde gönül, onun da içinde siyah bir nokta varmış… İşte bu siyah noktaya da Süveyda derlermiş… Bir kişi sevdaya tutulduğu zaman, buradaki siyah noktadan yayılan zehir önce tüm kalbi kaplar, sonra da tüm bedeni istila edermiş. Aşıkın bedenini istila eden bu zehir, onu günden güne hasta ederken, âşık bu zehirden dolayı bir deri bir kemik kalırmış. Herkes de aşkından o hale geldi sanır, bu aşk hastalığına bir türlü çareler bulamazlarmış.

Sevdanın yeşerdiği bir nokta, kalbin merkezinde, Allah’a açılan bir kapıdır Süveyda... Kuran’ın indiği yerdir… İnsanın içine güneş buradan doğar. Ne gizli sırlar gizlidir burada bilinmez… Anne karnında ilk yaratılan, ondan sonra da ruhun üflendiği yerdir Süveyda. Ruhun üflenmesinden sonra da vücudun diğer organlarının buraya bağlandığı ana trafodur Süveyda… Yani anlayacağınız, sevgi için sevdadan yaratıldık.

Süveyda… Sırlarla dolu gönülün Allah’a açılan penceresi… İşte bu noktanın iki yüzü vardır. Biri El Zahir esmasının gereği, gördüğümüz âleme bakar. Öbür yüzü ise El Batın esması gereği, görülmeyen, bilinmeyen âlemlere bakar. Allah’a dönüp te batın âlemlere bakmasını bilenleri gaybın nurları aydınlatır. İşte tasavvuf, batın âlemlere bakan aynanın bu yüzünü cilalar ve parlatır. Sonuçta batın âlemler aşıkın gönlüne nurlar akıtır. Bu ayna herkeste olmasına rağmen, dünya sevgisi yüzünden paslanmıştır. Cilalamak için bir Mürşidi Kamil’e ihtiyaç vardır. Ama herkes bunu istemez. Çünkü bu aynanın varlığını kabul etmezler. Nasip işidir deyip fazla kurcalamayalım.

Süveyda, maddi kalpte bulunan bir noktadır. İnsanın iç alemindeki en gizli sırların saklandığı, bütün duyguların yaşandığı bir nokta.
Tasavvufta ise Süveyda, zikir çekilen yerdir. Solda, göğsün dört parmak altında bulunur. Zikir esnasında buraya darp edilir. Burası âlemlere açılan bir kapıdır aynı zamanda. Siyah bir noktadır burası. Kalbe Allahu Teala’nın imza olarak attığı siyah bir bendir sanki… Nasıl ki dünyadaki Süveyda Kabe ise, bedendeki Süveyda ise kalpteki siyah noktadır. Kalbin en değerli yeridir. Canlar canı buradadır. Arayan Cananını burada bulur. Bütün aşk fırtınaları burada kopar. İşte o noktada çalkalanır tüm sırlar.

Öyle bir gün gelir ki, bu noktadaki sevda büyür büyür büyür ve tüm vücuda dağılır. Aşk dediğiniz şey işte bu dağılmadır. Sebebi aşrı sevgidir. İşte o günden sonra aşık ne yaptığını bilemez olur. Tehlikelidir anlayacağınız. Kara sevda dedikleri şey tam da bunun adıdır. Züleyha’nın aşkını özetleyen durumdur bu hal. Gece olunca ‘’Yusuf’um uyudu’’, sabah olunca da ‘’Yusuf’um uyandı’’ dermiş. Aşk yarası işte budur. Batar inceden inceden. Sıkılır kalbin O’nun ellerinde. Yanma başlar. Bu yangın yavaş yavaş sarar bedenini. Sebepsiz ağlamalar başlar. Kimse nedenini bilmez… Aaaahh Süveydammm…

Aslına bakarsan, insanın kendi varlığının hakikati o noktadır. Bu öyle bir özdür ki, maddi manevi insanın tüm benliğini kuşatır. Bütün kâinatın çekirdeğidir. Hz. Ali buyurmuştur ki; âlemler dürülmüş bükülmüş insanın içine girmiştir. Aynı zamanda ‘’İşte ben o noktayım’’ derken Süveydayı işaret eder. Gönüldür orası… Aaaah Süveydam… Rabbimin sesinin yankılandığı siyah nokta. Yerlere göklere sığmayıp ta, sığdığı nokta… Gönüldür Süveyda… Tüm sırlar oradadır orada… Boşuna mı bütün sırları gönül taşır… İşte tam da orası… Her kim ki kendi gönlüne girdi, beden zahmetinden kurtulup can ve gönül sohbetine girdi.

Kalpteki büyük ve gizli bir günahtır Süveyda. Hem de çok büyük bir günah. Aşkın zehiri bir kere yayılmaya görsün buradan vücuda. Kişi kendini kaybeder. Sorarsan sen kimsin diye, kendi adını söylemez sana… Sevdasının adını söyler. Mecnun’a ‘’Senin adın ne?’’ diye sorduklarında, ‘’Leyla’’ dediği gibi… Kalbinde ebru sanatı ile resim yapar sana, boyaların yavaş yavaş dağıldığı gibi bedenini esir alır. İşte bu sevda zehiri kullardan bir kul için olursa, zehir etkisini yavaş yavaş kaybeder. Sonunda Süveyda dağıldığı kara noktaya geri döner.

Çünkü O(cc) kıskançtır. O şekilde sadece kendisinin sevilmesini ister. Zaten kimse de kimseyi O’ndan(cc) daha çok sevemez. Gerçek sevgi, gerçek olanadır vesselam… Huuuuu…. Aşk ile…

Ali Parlak
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
O'nunla var ol var olacaksan,
Kurtul O'nsuz tüm var oluşlardan...
Alıntı ile Cevapla