17 Temmuz 2014, 21:01
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38944 Üyelik T.:
09 Şubat 2014 Arkadaşları:60 Cinsiyet:Bayan Mesaj:
9.475 Konular:
1144 Beğenildi:4423 Beğendi:3685 Takdirleri:5119 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Bitmeyen Kin ! Bitmeyen Kin ! Dinler arası diyalog, hoş görü, stratejik ortaklık vs gibi parlak cümlelerin hiç biri gerçekleri örtemez. Zaten dinler arası diyalog, '' La İlahe İllallah'' diyen Cennete gidecek! demenin İslami akidesiyle telifi kabil olması mümkün değildir. Allah (cc) indinde dinin İslam olduğu ayeti kerimeyle sabittir , aksini savunmak ayeti tekzip cüreti göstermek olur. '' Muhammed'ür Resullullah'' demeden yalnızca '' La İlahe İlallallah '' demekse Sevgili Peygamberimiz (sav)'i red anlamına geleceğinden haddini bilmezlik olur.
Bugün Filistin'de mecazi denecek çapta devam eden zorlu mücadele , Peygamber-i Zişan'a vahyin gelip de O Şanlı Peygamberin (sav) kelime-i şahadeti tebliğ etmeye başladığı andan itibaren 14 asrı aşkın bir zamandır devam etmektedir.
Kıyamete kadar da devam eder. Bir tarafta siyon yıldızının, diğer tarafta salibin....
Yani, haçın hilalimize düşmanlığı sürdükçe bu kavga bitmez. Hadisenin özü budur. İstendiği kadar sarık çıkartılıp fes giyilsin, o çıkartılıp şapka alınsın, kılık-kıyafet, yeme-içme, dans , müzik vs batılılar gibi olsun şekli benzerliklerin, sosyal intibakların hiç biri amentü değişmedikçe batıyı tatmin etmeyecektir....
Hicaz'daki Hayber, Yahudilerin kaleler şehriydi. Peygamberler Peygamberi (sav) burayı fethettiler. Bizzat ordunun başındaydılar. Hz. Ali destanlar yazdı, şanlı bir zafer elde edildi. Zaferden sonra Hayber halkından Zeynep binti Haris, Peygamberimize (sav) tepsiyle kızarmış koyun eti getirdi. Resulullah (sav) etten bir lokma aldı. Zehiri hemen farkederek Eshabı eti yemekten men etti. Fakat kendi vücutlarında atılamayan bir zehir bakiyesi kalmıştı. İleride şahadetleri için bu zehirlenme vesile olacaktır. Bu harpte en yakınlarını kaybetmiş faile kadın yakalandı, ancak doğru konuştuğu için Peygamberimiz (sav) kendisini bağışladı. O da ummadığı bu netice üzerine müslüman oldu.
Kainatın Efendisi veda yatağındayken de İslam ordusunu Üsame b. Zeyd komutasında Şarki Roma elinde olan Filistin'deki Ebna ve Gazze'deki Darum kaleleriyle Belka'ya sevk ettiler.
Hayber'in fethi Yahudilere karşı şanlı bir zafer.
Peygamberimizin (sav) son savaşı olan Ebna seferi ise Hıristiyan Roma'ya karşı bir meydan okuma.
Asrı saadetten sonra Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve bilhassa Osmanlı asırlarında siyon yıldızı, hıristiyan salibi ve İslam hilali arasındaki bu mücadele bugüne kadar durmayıp geldi.
Bu yüzden ayet-i kerimenin haber verdiği gibi dinlerine girmedikçe , kendilerinden olmadıkça bizi kabul etmezler. Onlar için İslam eşittir terör demek, müslüman eşittir düşman demektir. İslam dünyası, kendi kendisiyle yüzleşmedikçe , bu utandırıcı geri kalmışlık zincirlerini koparmadıkça, birlik ve beraberlik kuramadıkça, başındaki ajanları temizlemedikçe, kanı hep akacak, huzura hep hasret kalacak.
Düşmanlıkları müminlerin şahsında Sevgili Peygamberimizedir.
Yahudi ve Hıristiyanların da 14 asrı aşkın bir zaman olduğu halde kendi dinlerine '' devri geçti'' diyen kahraman Peygambere (sav) besledikleri kinleri asla eksilmemiştir. Evet bu bir dinler savaşıdır.
Filistin, haçlı saldırıların yaşandığı topraklardır... Alıntı.....
__________________ O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR |
| |