Mutluluk
Siz şu an mutlu musunuz?
Emin değilseniz kendinizi teste
tabi tutup bunu
netleştirebilirseniz. Mutsuz
değilseniz üzülmeyin, bunun
için de 8 önerimiz var:
Time dergisi, ´mutluluğun
dosyasını´ yaptı: Yaşlılar
gençlerden, televizyon
izlemeyenler pembe dizi müptelalarından, evliler bekârlardan
daha mutlu...
1998 yılının 1 Ocak günü, Amerikan Psikoloji Birliği´nin (APA)
çiçeği burnunda başkanı Martin Selingman, APA Başkanı
olarak ne yapmak istediğini meslektaşlarına açıkladı:
´Psikoloji, ruh hali eksi 5´lerde dolaşan insanları 0 noktasına
getirmeye çalışıyor. Oysa psikolojinin amaçlarından biri de 0
noktasında olan insanları artı beşlere çıkarmak olmalı.´
İlgilendiği konuları popülerleştirmekte usta olan psikiyatr
Selingman ile çalışma arkadaşları o günden bu yana
psikolojinin bu yeni hedefiyle ilgili pek çok araştırmaya imza
attı. Time dergisi de son sayısında, son yedi yılın birikimini bir
dosyada topladı.
Zeka da şart değil!
Dosyada yer alan araştırmalardan ilki, ´Parayla saadet olmaz´
sözünü doğruladı. Amerikan Hastalıkları Kontrol Dairesi´nin
verilerine göre, temel gereksinimleri karşılanan bireyler
açısından, ek kazanç, tatmin hissinde küçük bir yükselme
yaratıyor. Eğitim ve yüksek IQ da mutluluk için yeterli değil.
Daha da ilginci, ´gençlik´ mutluluk değil, belki de hüzün
kaynağı. 20-24 yaş grubu kendini haftanın ortalama 3.4 günü
mutsuz hissederken, 65-74 yaş grubunun kendini mutsuz
hissettiği gün sayısı ortalama 2.3. Evliler bekârlardan daha
mutlu. Günde üç saatten fazla pembe dizi izleyenler,
izlemeyenlerden daha mutsuz.
30-50 yaş ´dertli´
Araştırmalarda mutluluk kaynakları da ele alındı. Buna göre,
dindarlar kendilerini daha mutlu hissediyor. Pek çok kişi
mutsuzluklarını Tanrı´ya havale ediyor. Arkadaşlar da bir
mutluluk kaynağı örneğin. Başkalarıyla vakit geçirmenin
mutluluğu artırdığı görülüyor. Alkol de insana mutluluk
sağlıyor. Günde bir ya da iki bardak alkol alanlar, ´yeşilaycı
´lara göre daha mutlu. 30-50 yaş arası ise en şanssız yaş
grubu. Çünkü ortayaşlılar iş, çocuk gibi nedenlerden dolayı
daha az özgür, daha fazla sorumluluk sahibi.
Ancak kimilerine göre genetik şifreler mutluluk konusunda da
işin içinde. Yaşamdan alınan tatminin yüzde 50´sinin genetik
programla ilgili olduğu öne sürülüyor. Bunda kalıtımsal
alışkanlıkların oldukça etkili olduğu belirtiliyor. Genlerin etkisi o
kadar büyük ki, gelir, medeni durum, din ya da eğitimin,
insanın kendini iyi hissetmesi bakımından etkisi sadece yüzde
Seligman´a göre mutluluğun üç bileşeni var. İlki yaşamdan
daha fazla keyif almak, diğeri yaptığınız işe sarılmak ve
nihayet yaşamınızı daha anlamlı sürdürdüğünüzü hissettirecek
şeyleri bulmak. Başkalarıyla iyi iletişim ise tüm bu bileşenlerin
kilit noktası. Dolayısıyla biraz daha sosyal olmak gerek. Peki,
eski bir öğretmeninize, büyükbabanıza ya da uzaktaki
arkadaşlarınıza mektup yazmanın sizi ne kadar mutlu
edeceğini biliyor musunuz? Etkisi en az bir ay sürüyormuş!