28 Ağustos 2014, 16:10
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13055 Üyelik T.:
18 Aralık 2010 Arkadaşları:18 Cinsiyet:- Memleket:sivas Mesaj:
10.777 Konular:
697 Beğenildi:8607 Beğendi:10251 Takdirleri:28181 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Babamiz Birgün Gercekten ölür... Babamiz Birgün Gercekten ölür... Çoğumuz, babamız henüz hayattayken onun yüzüne bir kere bile dikkatle bakmayız.
Baba, “baba” demeye başladığımız günden itibaren sürekli karşımızda duran bir alışkanlıktır.
Yıllarca babamızdan değil, bir alışkanlıktan bahsederiz: Annemize,
“babam bugün niçin gecikti?” diye sorarız; kardeşimize,
“babam yine su istiyor,” der ve dertleniriz; bazen de “babama hangi yalanı uydursam,”
diye planlar kurarız kafamızda. Baba, her seferinde, bize biraz uzak, biraz yabancı birisidir.
Her gün elbiselerini giydirip sokaklara saldığımız o “biraz” yabancının, zamanın karşısında nasıl da eriyip gittiğini fark etmeyiz bile.
Oysa ilkin ve hep onun elbiseleri yaşlanır, ilkin ve hep onun saçları ağarır, ilkin ve hep o öksürür.
Bir alışkanlığın perde gerisinden baktığımız o yüzde zaman, çizgilerden,
irintilerden ve çıkıntılardan yeni bir yüz yapar; bunu da fark etmeyiz. İçimizden az buçuk dikkat kesilenler bilirler ki,
baba, gözaltlarındaki torbalarda yorgunluk biriktiren kederli göçmenidir evimizin.
Bir an gelir, gözaltlarındaki torbaların bağcığını gözlerinin feriyle bağlayamaz olur artık.
O iki bağcık da, hiç ummadığımız bir vakitte, hiç ummadığımız bir yerde çözülüverir.
Çözülüverir ve babamız, bizden sakladığı bütün yorgunluklarını orta yerde bırakıp, kederli yüzünü terk eder.
Biliyor musunuz? Babamız bir gün gerçekten ölür!
"ALINTI"
__________________ "Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..." |
| |