" Yazının Şahitliği / Mehmet Deveci "
Önsöz
Belki de birileri okusun diye yazmıyorsunuz yazdıklarını.
İşaret parmağıyla boşluğa yazı yazan çocuklar gibiydiniz, hemen ardından silinen.
Yada buğulanan bir cam aralığıydı sizi yazmaya iten, kimbilir...
Dolan bulut ağırlığının damlaması yada...
Kimileri yaşadıklarını yazarmış kimisi yaşamak istediklerini, kimide yazının şahitliği ellerinden tutsun istermiş sendelediklerinde.
Hem bir rençber teri değilmidir yazı, alınlardan toprağa dökülüp nasılsa bir gün bir yerde yeşerip tarihin en ücra köşelerine hoş kokular salacak.
Çünkü yazar yazdıkça ölümsüzleşir.
Tasavvurdan kelimelere dökülünce yazı, can olur düştüğü yerde.
Okuyucunun ilk görevi de burada başlar zaten, bakışlarından yüreklere düşen kelimelerib şahitleridir onlar da ,hem de taşıyıcısı.