Konu Başlıkları: Türk dil ve edebiyatı/
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15 Eylül 2014, 07:59   Mesaj No:1

Medine-web

Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.021
Konular: 340
Beğenildi:1392
Beğendi:466
Takdirleri:10171
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Türk dil ve edebiyatı/

Türk dil ve edebiyatı/

TÜRK DİL VE EDEBİYATI
ÜNİTE I: TÜRK DİLİ TARİHİ


Dil ve insan Dil, insanı diğer canlılardan ayıran; onların kendi aralarında sağlıklı bir iletişim kurmalarını, anlaşmalarını, tanışmalarını, kaynaşmalarını ve böylece bir millet hâline gelmelerini sağlayan en önemli özelliğidir. “el-İnsanu hayavanün natıkun/insan konuşan bir canlıdır” sözü de bunu ifade etmektedir.


Sosyolojide sosyal bir varlık olarak tanımlanan insan, bu tanımın ifade ettiği sosyalliği ancak dili sayesinde kazanmaktadır. Dil ferdî olarak başlar ve toplum içinde kullanılarak sosyalleşir, ferdin kontrolünden çıkarak kendine has kurallar içinde değişerek gelişir.


Dilin bütün bu özelliklerini içeren bir tanımı şöyledir: “Dil; insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabiî bir vasıta, kendi kanunları içinde yaşayan ve gelişen canlı bir varlık, milletleri birleştiren koruyan ve onun ortak malı olan sosyal bir müessese; seslerden örülmüş muazzam bir yapı; temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış gizli antlaşmalar ve sözleşmeler sistemidir.”
Dilin özellikleri: Tabiîlik, canlılık, millîlik ve sosyallik, seslilik, ittifak.
Dil ile ilgili kavramlar:
Ses Bilgisi-Fonetik; Yeryüzündeki dilleri, harflerin ses özelliklerini inceler
Yapı Bilgisi-Morfoloji ; Kelimelerin türetilişini inceler
Kök Bilgisi-Etimoloji ; Köklerini inceler
Anlam Bilgisi-Semantik; Anlamını inceler
Cümle bilgisi-Sentaks


Türk dili ve diller arasındaki yeri;Milletlerin ayırıcı özelliği ve inanç, örf, âdet ve kültürlerinin taşıyıcısı olan dillerin incelemesi dilbilimin konusuna girer. Dünya dilleri içerisinde önemli bir yere sahip olan Türkçe’nin, dilbilim çalışmaları sonucunda, köken olarakUral-Altay Dil Ailesi”nin Altay kolunda; yapı bakımından ise “Eklemeli Diller” grubunda olduğu tespit edilmiştir. Dilbilim incelemeleri sonucunda aynı kökten gelen dillerin kelime, telaffuz, ses ve şekil değişimlerine bağlı lehçe, şîve ve ağız gibi kollara ayrıldığı görülmüştür.
Lehçe; Bir dilin, tarihi seyri içinde çok eski zamanlarda ayrılan kollarına denir. Çavuşça ve Yakutça Türkçenin lehçelerindendir.
Şive; Bir dilin tarihi seyri içinde daha yakın zamanlarda ayrılmış olan kollarına denir.ses ve şekil bakımından ortaya çıkar. Türk cumhuriyetlerindeki kazak, Kırgız,Azeri, Özbek vs bunlar şivedir.
Ağız; Bir dilin çok yakın zamanlarda ayrılmış, küçük bölgesel kollarına denir. Bir takım ses, yani teleffuz farklılıkları vardır,bunlar yazı dilende gözükmez. Türkiye Türkçesindeki Karadeniz, Ege, İstanbul, Erzurum vb. ağızlar bulunmaktadır.
Köklerine Göre Diller
1-Hint-Avrupa Dilleri Ailesi:Macarca ve Fince dışındaki diğer Avrupa dillerini kapsar iki kolu vardır.
a-Avrupa kolu:Germen (Almanca,Felemenkçe, İngilizce ve İskandinav ülkelerinin dilleri),Roman (Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence) ve İslav(Rusça, Bulgarca,Sırpça, lehçe) diye bölümlere ayrılır.
b-Asya kolu;Hint ve iran dilleri, bu dil ailesinin bu kolu oluşturur.Tarihi Sanskritçe, Hint dilleri, eski, orta ve yeni dönemleriyle Farsça, tarihi Avestçe ve Ermenice bu kolda bulunan dillerdir.
2-Hami-sami dilleri ailesi: Akadca, İbranice ve Arapça bu ailedendir.
3-Bantu Dilleri Ailesi: Orta ve Güney Afrikada konuşulan Bantu dilleri.
4-Çin-Tibet dilleri Ailesi: Çin ve Tibet bölgesinde konuşulan diller
5-Ural-Altay Dilleri ailesi: Türkçe bu dil ailesindendir, Ural ve Altay kolu vardır
a-Ural Kolu:Fing-Uygur(Fince, Macarca, ugurca ve Premce) ve Samoyed
b- Altay kolu: Türkçe, Moğolca, Mançuca bu kolu oluşturur.Japonca ve Kore dilleride bu guruba girer. Türkçeye en yakın olan Moğolcadır.
Yapılarına Göre Diller
1-Tek heceli ve Çekimsiz diller: kelimeler yalın haldedir.Çin-Tibet dilleri bu guruba girer.
2-Çekimli Diller: Hint-Avrupa dilleri ve Hami-Sami diller bu şekilde oluşur.
3-Eklemeli Diller: Kelimenin kökü değişmez, ekler ve kök çok rahatça bilinir. Macarca ve Türkçe bu guruba girer.
Türk dilinin tarihi Türkçe, yazılı belgelerine göre, bazı araştırmacılar tarafından çok genç bir dil olarak gösterilmek istenmektedir. Ancak Türk dili üzerinde çalışma yapan dil bilginlerimize göre, Türkçe dünyanın en eski dillerinden birisidir.
Orhun Kitabelerinin yazıldığı Tarih: Tonyukuk anıtı: 720, kül Tigin Anıtı 732, Bilge Kağan Anıtı ise 735 senesinde yazılmış.
**Reşit Rahmet Arat, Prof.Dr.Doğan Aksan Türk dilinin tarihinin bin, ikibin yıl öncesine dayandığını söylemişlerdir.
** Türkolog Laszio Razonyi, Türk dilini, Ana Türkçe Çağı, Eski Türkçe Çağı, Orta Türkçe Ç. Yeni Türkçe Ç. Diye dörde ayırmıştır.
Türk dili dönemleri:Türk dilcilerinin önde gelenlerinden Ahmet Caferoğlu, Türk dilini şu yedi döneme ayırarak incelemiştir.
1. Altay Çağı (Ana Altayca):Türkçe’nin henüz ayrı bir dil olarak oluşmadığı düşünülen bir dönemdir. Türkçe’nin yanı sıra, Altay dil grubunda yer alan Moğolca ve Mançuca da henüz ayrı bir dil olarak meydana çıkmamıştır. Bütün bu diller, Ana Altayca diye isimlendirilen temel bir dil içerisinde düşünülmektedir.
2. En Eski Türkçe Çağı (Proto Türk): Türkçe’nin Ana Altayca’dan ayrıldığının ve müstakil bir dil hâline geldiğinin düşünüldüğü dönemdir. Dilimizin bu devresi de, aynen birinci devrede olduğu gibi, tamamen teorik bir dönemdir
3. İlk Türkçe Çağı: Bu dönemde de, Türk dili ile ilgili yazılı belge olmamakla birlikte, Türk oldukları kesin olarak bilinen bazı Türk boyları ile Türk oldukları hususunda ittifak edilen bazı kavimlerin dilleri, bu devreye dâhil edilmektedir. Yabancı kaynaklarda hükümdar isimleri ve yer adları nakledilen, Hun, Bulgar, Avar, Hazar vb. Türk kavimlerinin konuştukları diller ve lehçeler, bu döneme örnek teşkil etmektedir. . İki kolu vardır. Çavuşça olarak da bilinen Türk lehçesi, batıdaki lir-Türkçesinden, Bizim konuştuğumuz da dahil diğer Türk lehçe ve şiveleri ise doğudaki şaz-Türkçesinden doğmuştur.
4. Eski Türkçe Çağı: Türk dilinin yazılı belgelere dayandığı ve Türk adıyla ortaya çıktığı en önemli devresidir. Türk yazı diline ait örnekleri içeren Yenisey, Orhun yazıtları ile Uygur metinleri bu döneme ait belgelerdir. Adı geçen belgeler çerçevesinde, Türk dilinin bu devresi VI-X. Asırlar arasını kapsamaktadır. Bazı araştırmacılar, Türk edebiyatının İslâmî dönem ilk yazılı ürünleri olan Kutadgu Bilig, Divânu Lugâti’t-Türk ve Atabetü’l-Hakayık gibi eserlerinin yazıldığı dönemleri de, eski Türkçe çağı içinde değerlendirmişlerdir. Bu görüşe göre ise, Türk dilinin bu dönemi, VIXIII. Yüzyıl arasını kapsamaktadır. Türk dilinin bu devresi, yazılı metinlerde kullanılan alfabe ve lehçelerden hareketle,3 ayrılır.
a-Kök-Türk (Göktürk): Orhun ve yenisey bu döneme aittir.
b-Uygur : Mani ve Budist dini metinleri bu döneme aittir.
c-Karahanlıca: Doğu ve Batı Türkistanda hakim olmuş (840-1212) karahanlıların konuşma ve yazı dilidir.önceleri Uygur, islamiyetten sonrada Arapça harflerden oluşan Türk alfabesi kullanılmıştır. Lahçe Hakaniye lehçesidir. Kutadgu Bilig,Divanu Lugatit Türk ve Atabetül Hakayık bu dönemin yazılı ürünüdür.
5. Orta Türkçe Çağı: Türk dilini konuşan kavimlerin farklı coğrafyalara yayıldığı, İslâm dininin geniş Türk kitlelerince kabul edildiği ve Türk yazı dilinin farklılıklar göstermeye başladığı bir dönemdir. Dilbilimci Ahmet Caferoğlu,dilimizin bu çağının XI-XVI. asırları kapsadığını belirtmiştir. İslâm dininin, bu dinin ilk muhatapları olan Arapların ve bizden önce bu dini kabul eden İranlıların dilleri ve alfabeleri Türk dili üzerinde etkilerini bu dönemde hissettirmeye başlamıştır. Dil olarak dönem başında Kaşgarlı Mahmud ve Yusuf Has Hacib’in eserlerinde Türkçe hâkimken daha sonra yazılan eserlerde, Arapça ve Farsça’nın etkisi artmıştır. Alfabe olarak ise, sekizinci asırdan beri kullanılan Uygur alfabesinin yanına X. Asırdan itibaren Arap harfleri kökenli Türk alfabesi eklenmiştir.
Türk Şiveleri ve bunlarla yazılmış eserler:
a-Kaşgar şivesi ile ; Yusuf Has Hacibin Kutadgu Bilig, Edib Ahmet Yükneki,Atabetül Hakayık, Ahmet Yesevi, Divanı Hikmet, Rabguzi, Burhaneddin oğlu Nasıruddin,Kısasül-Enbiya
b-Harezm Şivesinde; Ali oğlu Mahmut, Nehcül-Feradis (siyer tarzında), Şeyh Şerif Hoc, muinül-mürid (Dinin şiir), Muhabbet-name, Zemahşeri, Mahmut B.ömer mukaddimetül –Edep. Bu eser Divanu Lügatüt-Türkten sonra Türkçenin tarihi gelişmesini göstermesi bakımından önemli bireserdir.Muhammedb. Kays, Tibyanu Lugatit-Türki ala Lisanı Kanklı
c-Çağatay Şevesinde; Ali şir nevai, Muhakemetül-Lugateyn, Mecalisün-Nefais


6. Yeni Türkçe Çağı: Türk dilinin XVI-XX. asır arasında var olan lehçeleri ifade eder. Bu dönem, günümüzde konuşulan Türk lehçe ve şivelerinin oluştuğu bir devredir. Yeni Türkçe çağının en önemli lehçeleri, Doğu Türkçe’sinden Çağatayca ile Batı Türkçe’sinden Azerice ve Osmanlıcadır. Çağatyaca; Altın devrini Ali Şir nevai döneminde yaşamıştır. Bu devre içerisinde asıl itibariyle birer Batı şivesi olan Kazak, Kırgız ve Türkmence, coğrafî yakınlık sebebiyle, Çağatayca’nın etkisinde gelişmişlerdir. Kıpçak Türkçe’si ise, ortaya çıktığı bölgenin çok uzağında bir yer olan Mısır’da Memluk Kıpçakça’sı olarak ürün vermiş ve Osmanlının Mısır’ı fethi ile tamamen kaybolmuştur.


Batı Türkçe’sinin yazı dili olarak gelişimindeki safhaları :
a. Eski Anadolu Türkçe’si: Batı Türkçe’sinin (XIII-XV) asırlar arasındaki ilk kuruluş dönemine, Türk yazı dilinde Eski Anadolu Türkçe’si denir.
b. Osmanlıca: Batı Türkçe’sinin XV. asrın sonundan XX. yüzyılın başlarına kadar devam eden yazı diline Osmanlıca denir.
c. Türkiye Türkçe’si: Batı Türkçe’sinin yazı dilindeki üçüncü devresi, 1908 yılında II. Meşrutiyetle başlayıp hâlen devam etmektedir.
7. Modern Türkçe Çağı: Türk dilinin hâlen devam etmekte olan son devresidir. Bu tabirle kastedilen, günümüzde hem ülkemizde konuşulan Türkiye Türkçe’si, hem de ülkemiz sınırları dışında Balkanlarda, Kafkaslarda, Doğu Türkistan’da ve dünyanın değişik bölgelerinde Türk toplulukları tarafından konuşulan Türk lehçeleri, şiveleri ve ağızlarıdır. Dolayısıyla bu devrenin içine Özbekçe, Kırgızca, Kazakça, Tatarca, Türkmence, Azerice, Başkurtça, Uygurca gibi günümüz Türk lehçeleri de girmektedir. İlk dört dönem Yukarıdaki sınıflamanın ilk üç dönemi, yazılı belgelere dayanmamaktadır. Hangi zamanda başlayıp ne zaman sona erdikleri ile ilgili bilgiler tamamen tahminlere dayalıdır. Aynı zamanda bu tasnifin temel dayanağı, Altay dil birliği görüşüdür. Türk dili hakkında daha sağlıklı ilmî bilgiler, ancak yazılı belgelere dayanan Eski Türkçe Çağı’ndan itibaren verilebilmektedir. Yazılı dönem Türk dili açısından yazılı dönem ürünlerimizin önemli bir yeri vardır. Bu çerçevede, Göktürk alfabesiyle yazılmış Yenisey ve Orhon kitabeleri ile Uygur alfabesiyle yazılmış Uygur metinleri dil tarihimizin ilk ve en önemli belgeleridir.
** Türk dili tarihi çalışmaları açısından bir başka önemli çalışma ise Kaşgarlı Mahmud’un Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eseridir. O, Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazdığı bu eserinde, Türk dilinin konuşulduğu coğrafyalar, Türk boyları ve lehçeleri hakkında da bilgiler vermiştir.


Türklerin Kullandığı Alfabeler
1-Köktürk(Göktür) Alfabesi:ilk Türk alfabesi Göktürk alfabesidir. Orhun alfabesi adıyla da anılır.yenisey ve Orhun kitabeleri bu alfabe ile yazılmıştır.Runik Türk Alfabesi de denmiştir.4’ü sesli, 9’u bileşik ve 25 sessiz olmak üzere 38 harften oluşur.
2-Uygur Alfabesi:Soğdak menşeili bir alfabedir. Uygurların bu dile geçişinde Mani dinini kabul etmeleri etkili olmuştur. Doğu Türkistan’ın Hoço, Turfan, Beşbalık şehirlerinde etkili olmuş. Arap alfabesi gibi, sağdan sola doğru yazılan bu alfabede 14-18 harf vardır.
3-Arap Alfabesi: Türklerin islamiyeti kabülünden sonra kullanılmaya başlanmıştır, Arapça ve Farsça harflerden meydana gelmiştir. 1928 harf inkılabından sonra ülkemizde yazı dili olarak kullanılmamaktadır. Doğu Türkistanda Uygur ve Kazak Türklerinin yanı sıra, İranda Azeri ve Türkmen Türkleri, Irak Türkmenleri ile Afganistanda, Özbek ve Türkmen Türkleri tarafından halen bu alfabe kullanılmaktadır. En uzun süreli ve en yaygın olarak kullanılan Türk alfabesi, Arap harfleri kökenli Türk alfabesidir.
4-Latin Alfabesi:Harf inkılabıyla 1928 de kullanılmaya başlandı, Kıbrıs, batı Trakya,Yugoslavya, Romanya, Bulgaristan ve Fillandiyadaki Türklerde bu alfabeyi kullanıyorlar. Irakta kardaşlık dergisinin bir bölümüde bu alfabe iledir.
5-Kiril Alfabesi: Sovyetler birliği bünyesinde oluşmuş Türk toplulukları tarafından kullanılmaktadır.


Günümüz Türk lehçelerihakkında ilk bilgilerimiz, Türk dili ve edebiyatının en önemli kaynağı olan Divânu Lügati’t-Türk’e dayanmaktadır. Kaşgarlı Mahmud, Türklerin asıl itibariyle Hz. Nuh’un oğlu Yafes’in oğlu Türk’ün soyundan geldiğini ve yirmi boya ayrıldığını belirtmektedir. Onun haritada yerlerini de göstererek isimlerini verdiği Türk boyları Bizans-Rum ülkesine en yakın boylar: Beçenek, Kıfçak, Oğuz, Yemek, Başgırt, Basmıl, Kay, Yabaku, Tatar, Kırgız(Kırgızlar Çin ülkesine yakındır).
Rum ülkesi yanından Doğuya doğru uzanan boylar: Çigil, Tohsi, Yağma,Uğrak, Çaruk, Çomul, Uygur, Tangut, Hıtay (Burası Çindir), Tawgaç (Bulunduğu yer Maçindir).
Lehçelerin Coğrafi duruma göre dağılımı
a-Güney-batı Grubu: Anadolu ve Rumeli ağızları, Kırım Osmanıl, Gagauz, Azeri ve Türkmen şiveleri
b-Kuzey-Batı Grubu: Kazan ve kırım-Tatar, başkırt, Kumuk, Karaçay, Karay şiveleri
c-Kuzey-doğu grubu: Altay, Abakan,Sayan şiveleri
d-Güney-Doğu grubu: Özbek, yeni Uygur ve sarı Uygur şiveleri
e-Merkez veya orta grubu: kazak, Karakalpak, Nogay, Kırgız şiveleri.


Günümüz lehcelerinden sekiz tanesi konuşanı en çok ve yazıdilleri gelişmiş olan şu Türk lehçeleridir:
1-Azerbaycan Türkçe’si;Türkiye Türkçesiyle aynı dil grubundandır, ikiside oğuz şivesini esas alır, batı Türkçesini birer koludur, Fuzili, Nesimi, Kadı Burhaneddin gibi şairler Azeri Türkçesinde eserler yazmışlardır.
2-Başkurt Türkçe’si; Orta idil de Özerk başkurteli bölgesinde yaşayanlar tarafından kullanılır, Başkentleri Ufa şehirdir.
3-Kırgız Türkçe’si;Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, çin, Moğolistan, Pakistan ve Afganistan bölgelerindeki Kırgızlar tarafından konuşulur.En önemli Edebi eserleri MANAS destanıdır. Cengiz Aytmotov ünlü yazarlarıdır.
4-Kazak Türkçe’si; Kıpçakların önemli bir koludur. Kazakistan, Rusya, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, tacikistanda yaşayan kazaklar tarafından kullanılır.
5-Özbek Türkçe’si;Çağatayların devamı olan bir türk lehçesidir, Büyük edebiyatçı Ali Şir Nevainin izinden gidilerek geliştirilmiştir.
6-Tatar Türkçe’si;Kazan, kırım, dobruca , Sibirya bölgelerinde konuşulur. Musa Carulah,İsmail Gaspıralı, Abdullah Tukay ve Cengiz Dağcı tanınan yazarlardandır.
7-Türkmen Türkçe’si;Oğuzcanın eski di özelliklerini koruyan bir lehcedir.
8-Uygur Türkçe’si.Sarı Uygurlar Doğu Türkistanda Kansu eyaletinin güneyindeki bozkır ve dağlık bölgede yaşıyorlar, Yeni Uygurlar ise, Çin halk cumh. Özerk Uygur bölgesinde yaşıyorlar.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... Medineweb.net Videolar Medine-web 4 151 23 Eylül 2024 20:24
Mustafa İslamoğlu Sözler Medineweb.net Videolar Mihrinaz 2 348 30 Nisan 2023 16:51
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? Medineweb.net Videolar Medine-web 0 254 29 Nisan 2023 18:52
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE Hacc-Umre-Kurban Medine-web 0 1093 27 Nisan 2020 21:40