Sultanahmette ilk ezan
Gurbetçilerimizin gözyaşlarıyla dinlediği ezana bir zamanlar bu toprağın insanları da yıllarca hasret yaşamıştı. Merhum Yaşar Tunagür Hoca, Sultanahmet’te okunan ilk ezanı anlatıyor.
Merhum Yaşar Tunagür hocaefendi, 1924 Beşiktaş, Serencebey doğumludur. Çocukluk ve gençlik dönemi hep “Türkçe Ezan”la geçmiştir. Yıllar 1950’yi gösterip Demokrat Parti büyük bir halk desteğiyle iktidara geldiğinde o da İstanbul Sultanahmet’teki Tapu Kadastro Müdürlüğü’nde “fen memuru”dur. Ezan-ı Muhammedî’nin (sas) asli şekliyle ilk kez nasıl okunduğunu onun ağzından dinleyelim:
“6 tane minare var. (14 yaşında padişah olup, 14 sene hüküm süren) Sultan 1. Ahmet, 14’üncü padişah olduğu için caminin de 14 şerefesi var. Rahmetli Sadettin Kaynak her bir şerefeye bir müezzin yerleştirmiş. Bizim bir şeyden haberimiz yok; ama bir iş var diyoruz yine de. Baktık ki caminin içinden çok, avluda insan var. Onlar bir şeyler duymuşlar ama biz bilmiyoruz. Girdik içeri. Avluda baktık herkes yukarı bakıyor. Camiye giren falan yok. Herkes yukarı bakıyor. Sonra namaz vakti geldi. Müezzinin biri “Allahü Ekber, Allahü Ekber” diye başladı. Müezzinler ref-i savt (yüksek ses) ile okuyor. O avludaki insanları bir göreceksiniz yani. Kendini yere atan mı, ağlayan mı, bağıran mı istersiniz her hâl var. E, 25 sene hasret kalmışsınız ezana! Bir herc ü merc. Bu arada camiye girmiş bir iki saf cemaat vardı onlar da çıktı dışarı, “Kıyamet mi kopuyor, ne oluyor?” diye. Bir şey var. 14 müezzin 6 minareden biri başlıyor, öbürü bitiriyor, yarım saate yakın sürdü ezan.”
Ailem Dergisi